CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Haftalık Değerlendirme Raporu’nda; dünyayı ve Türkiye'yi tehdit eden 'çevresel' etkileri masaya yatırdı. Mevcut tabloyu özetleyen Toprak 'Salgından daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız' dedi.

Toprak, Türkiye’nin doğasının nasıl ‘kurutulduğunun’ dehşet boyutları sergilendi!” diyerek, şu değerlendirmelerde bulundu.

*Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu susuzluk ve kuraklık tehdidinin boyutları NASA (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından tespit edilerek Türkiye’ye yönelik uyarılar gündeme getirildi. NASA’nın earthobservatory.nasa.gov adlı internet sitesinde yayınlanan uydu görüntüleri Türkiye’nin büyük bir kısmının şiddetli bir kuraklıkla yüz yüze olduğunu sergiliyor. 

*Uydular üzerinden çekilen görüntülerle hazırlanan haritalarda 11 Ocak 2021 itibarıyla yeraltı sularının düzeyi gösteriliyor. 1948-2010 arasındaki dönemin kıyaslandığı haritada su alanlarının ve yeraltı sularının değişimine dikkat çekiliyor. 

*NASA’nın yanı sıra Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye merkezi tarafından yapılan çalışma sonrasındaki açıklamada da Türkiye’nin su kaynaklarının risk altında olduğu belirtilerek, sadece yüzey sularının değil yeraltı sularının da seviyesinin alarm verdiği belirtilmişti.

"BU TABLOYU BİZ YILLARDIR BİLİYORUZ, GÖRÜYORUZ VE İKTİDARI UYARIYORUZ"

*Toplumsal yaşamın yanı sıra ülke ekonomisini de ağır tehdit altında bırakan susuzluk ve kuraklık tehdidi, iktidarın 19 yıldır uyguladığı, rant, betonlaşma, doğa ve ormanların tahribi, iktidar müteahhitlerine dağıtılan HES lisanslarıyla doğal yaşamın yok edilmesi politikalarının sonucudur.

*Kentlere ihanet ettiklerini, mezarlıklar dışında yeşil alan bırakmadıklarını söyleyen de kendileri, Cumhurbaşkanına bir satırlık kararla dilediği ormanı yok etme, yapılaşmaya açma, kıyıları ranta çevirme yetkisi veren de kendileri.

*Türkiye’nin dünyanın uyarılarına neden olacak düzeyde bir susuzluk ve kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kalmasının tek sorumlusu iktidardır. 19 yıldır doğa, orman, kıyıları, meraları, otlakları rant uğruna yapılaşmaya açıldı, maden ruhsatlarıyla yeşil alanları, zeytinlikler, fındık bahçeleri yok edildi.

*Yağmuru, yağışı çeken tetikleyen yeşildir, ormandır. Yağan yağmurun toprakla buluşmasını, dereye, çaya ulaşmasını, yeraltında depolanmasını, toprağı nemlendirerek bitkilere hayat vermesini engelleyen ise betondur, asfalttır.

*Başta İstanbul olmak üzere tüm kentleri, kasabaları beton ormanına çeviren iktidarın inşaat-rant-beton politikalarıdır. Taşocakları, maden ocakları, dağların, kayaların patlatılarak dümdüz edilmesiyle kayaların arasından sızarak yeraltında toplanan
yeraltı su kaynakları yok edildi.

KANAL İSTANBUL VURGUSU

*Karadeniz’de HES projeleriyle tüm su kaynakları ağır tahribata uğradı. Ülkemizin en çok yağış alan en yeşil bölgesi kuraklığın, tahribatın pençesine düşürüldü. İstanbul’un akciğerleri Kuzey Ormanları, Istrancalar Kuzey Marmara Otoyol projesinde kesilen milyonlarca ağaçla yok edildi. 
Yağmurun soluğu kesildi hâlâ KANAL İSTANBUL rantı peşindeler.

*AK Parti iktidarı döneminde ülkenin her yanı milyarlarca ton asfalt ve betonla kaplandı. Üç Van Gölü büyüklüğünde sulak alan, su havzaları yok edildi. Bu kadar betonla sadece toprağın üstündeki su varlığımız değil altındaki su kaynaklarımız da
kurudu. Coğrafya kitaplarında okuyup öğrendiğimiz ‘Göller Bölgesi’ artık çöle dönüştü. İnşaat uğruna taş ocaklarında dinamitlerle patlatılıp yok edilen dağlar, kayalarla suyun yolu kesildi. 

"ALTIN HIRSI UĞRUNA..."

*Altın hırsı uğruna Dipsiz Göl yok edildi. İktidarın DSİ’ye uygulattığı ‘Bin günde bin gölet’ projesiyle Anadolu’nun dört bir yanında müteahhitlere inşa ettirlen beton göletler için derelerin, göllerin suyu kurutuldu.

*Tarım ve Orman Bakanı şimdi çıkmış 30 milyar harcayarak 2023’e kadar 150 yeraltı barajı inşa edeceklerini, 25 yeraltı barajının yakında Cumhurbaşkanı tarafından toplu açılışının yapılacağını söylüyor. Yer üstünde müteahhitlere aktardıkları baraj, santral,
yol, köprü, Şehir Hastanesi vb. rantlardan sonra şimdi yeraltına el attılar. Bu nasıl bir talan ve doymazlık politikasıdır!

BETONLAŞMA TEHLİKESİ

*NASA’nın gördüğünü Meteoroloji Genel Müdürlüğü de görüyor ve en kurak dönemin yaşandığı uyarısında bulunuyor. Bunun için iktidarın bir planı, programı, eylem planı var mı ortada? Yok bilmiyoruz. Yağmur yağmadığı zaman kuraklık, yağdığı zaman ise
betonlaşmadan dolayı gidecek yol bulamayan sular sele dönüşüyor.