Antalya'nın Kepez ilçesinde geçtiğimiz ay yaşanan olayda, 42 yaşındaki A.H.Y, iddiaya göre eski sevgilisi F.Y.'nin (28) otomobilini arkadaşı O.T.(27) ile yaktı ve kaçtı. F. Y.'nin şikayetiyle gözaltına alınan 2 şüpheli, sevk edildikleri adliyede tutuklandı.

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında “nitelikli kasten mala zarar verme” suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada A.H.Y, F.Y,'nin eski sevgilisi olduğunu, yaktığı aracın kendisinin verdiği parayla alındığını buna karşın zararı karşılamaya hazır olduğunu belirtti. Sanıklardan O.T. ise olayı A.H.Y'nin baskısı ile yaptığını anlatarak “Eylemimden dolayı pişmanım. Zararı karşılamak istiyorum. Sanıktan korktuğum için aracı yaktım" dedi. F.Y, ise “Hakim Bey size yalvarıyorum, bu adamı bırakmayın. Bu adam içeriden çıkarsa beni öldürecek. Can güvenliğim yok" diyerek, eski sevgilisi ile suç ortağının tutuklu kalmasını talep etti.

Mahkeme, bilirkişi raporunda 70 bin TL olarak belirlenen araçtaki zararın iki sanık tarafından eşit şekilde karşılanmasına karar vererek, A.H.Y ile O.T.'yi tahliye etti.

Kararın ardından F. Y., eski sevgilisi hakkında 3 ay uzaklaştırma kararı aldırdı. İddiaya göre A.H.Y., uzaklaştırma kararının 1 gün sonra F. Y.'nin çalıştığı işyerine gelerek, çalışma arkadaşlarına ‘Beni arasın' deyip ayrıldı. Durumu öğrenen F. Y., korkuya kapılıp iş çıkışında polis merkezine gelerek şikayette bulundu. Gazetecilere açıklamalarda bulunan F.Y., A.H.Y ile 2014 yılında çalıştığı işyerinde tanıştığını ve ilk başta duygusal bir birliktelik yaşadıklarını söyledi. F.Y., A.H.Y.'nin saplantılı bir kişilikte olduğu gerekçesiyle ayrılma kararı aldığını ancak tehditler yüzünden barışmak zorunda kaldığını söyledi.

"KAFAMI DUVARLARA VURDU"

Son 3 senedir hayatına birisini aldığı için A.H.Y.'nin kendisini daha fazla rahatsız etmeye başladığını ileri süren F. Y., “Saplantılı bir şekilde evimden işyerine kadar takip ediliyordum. Sürekli karakollarda geçiyor hayatım. Psikolojik şiddetine maruz kalıyorum. Daha önceleri fiziksel şiddetine de maruz kaldım. Kafamı duvarlara vurdu, odaya hapsetti, silah çekti. İstemediğim şeyleri yaptırmak zorunda bıraktırdı beni” dedi.

"BENİM ÜZERİMDE HAKKI YOK"

Son olarak aracının eski sevgilisi ve onun azmettirdiği bir kişi tarafından kundaklandığını iddia eden F. Y., sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi arabasıyla geri geri gelerek erkek arkadaşımın arabasını kullanılamaz hale getirdi. 8 Kasım'da da benim aracım kundaklandı. Polis araştırma yaptı ve kişileri buldu. Suçlarını kabul ettiler. 9 Aralık'ta mahkememiz oldu, yaptırdığı kişinin zihinsel engelli bir kişi olduğunu bilmiyordum, onu da mahkeme de öğrendim. Kendisi, bu kişinin tehdidi altında bu işlemi yaptığını, ‘silah zoruyla, ‘milletvekiliyim' diyerek beni ailemle tehdit etti ve bende yapmak zorunda kaldım' dedi bize. O da kabullendi, ‘yaptırdım' dedi. Fakat, aracımı kendisinin aldığını iddia etti. Halbuki onun benim üzerimde hiçbir hakkı yok. Aracımı ben kendim aldım. “

"İSPAT ETMEYE ÇALIŞIRKEN..."

Karşı tarafa verilen uzaklaştırma kararlarının yanı sıra kendisinin de çoğu zaman suçlu duruma düştüğünü aktaran F. Y., “Maalesef devlet karşısında çoğu zaman ben de suçlu bulundum. Çünkü, uzaklaştırma kararı alabilmem ve onun beni rahatsız ettiğini ispatlayabilmem için benden kanıt istendi. Onun fotoğrafını çekmek isterken, o da beni özel hayatını ihlal ettiğim gerekçesiyle beni şikayet etti. Telefonum halen incelemede. Benim hakkımda 3 ay uzaklaştırma aldırdı. Sürekli hata yapıyor, beni takip ediyor ama suçlu duruma hep ben düşüyorum” diye konuştu.

"TEHDİT MEKTUPLARI ALDIM"

F. Y., mahkemeden çıkan kararla ilgili olarak ta “Aracımı kundakladığını itiraf ediyor ama tahliye ediliyor. Ben kesinlikle adaletin yerini bulduğuna inanmıyorum. 1 ay içeride yattı, daha sonra tahliye edildi. Ama bundan önceki evreler de var. Sadece kundaklama değil ki; benim de özel hayatım ihlal edildi, haneye tecavüz var, silah attı defalarca, erkek arkadaşımı, ailemi tehdit etti. En son 3 ay uzaklaştırma kararı aldım. Dün benim işyerimi ziyaret ediyor ve beni soruyor. Ben gelmeden yarım saat önce gelmiş. ‘Beni arasın' demiş.. Bizim bu adamla zaten davalarımız var. Onunla husumetimiz var ama hala işyerime gelip beni sorabiliyor ve benim onu aramamı bekliyor. Daha önce de tehdit mektupları da aldım bu adamdan. Korunan bir insan olduğunu ve ne yaparsam yapayım ona hiçbir şey olmayacağını söylüyor. ‘En sona seni bırakırım, çok fazla çığlık yükselir. Çok ölümler olur, o da oturur izler”, “Sana karşı hala zaafı varken, kendini affettir” tehdit mektupları aldım bu kişiden şeklinde konuştu.

"AİLEM VE KENDİM İÇİN KORKUYORUM"

Can güvenliğinin olmadığını belirten F. Y., “ Ailem adına, kendi adıma çok korkuyorum. Devletin ban sahip çıkmasını istiyorum. Polis merkezine geldim ve kendisini ihbar edeceğim. Nişanlı olduğunu öğrendim ve o kadına yönelik de endişelerim var. Çünkü o da bir kadın” ifadelerine yer verdi.

"İTİRAZ KABUL EDİLMESİNİN ARDINDAN TEKRAR TUTUKLANACAK"

Bugün görülen duruşmada ise A.H.Y, 2 sene önce F.Y'ye karşı işlediği 'konut dokunulmazlığı' ve 'silahlı saldırı' nedeniyle 3 buçuk yıl ceza aldı. F.Y'nin avukatı Mehmet Çalık, "Adalet bugün bir kez daha tecelli etmiştir. Saldırgan konut dokunulmazlığı ve silahlı saldırı nedeniyle 3 buçuk yıl ceza aldı. Gerekli şekilde adaletli yargılama ile ceza verildi. Ancak araba yakma olayı ile ilgili tahliye edilmesi bizi zor duruma bıraktı. Koruma kararına rağmen müvekkili hala rahatsız etmektedir. İlgili mercilere itiraz ettik. İtiraz kabul edilmesinin ardından tekrar tutuklanacak. Sanık hala tehlike arz ediyor. Savcı da bizim gibi araba yakma olayı ile ilgili tahliyeye itiraz etti. Adalete, savcılara hakimlere güveniyoruz" dedi.

Sanığın duruşmada F.Y'yi kışkırtmaya çalıştığını belirten Çalık, "Bu durmayacak. Kendi davranışları normal değil. Bugün aldığı 3 buçuk yıl ceza, 2 sene önce işlediği suçtandı. Suçları artarak devam ediyor. Daha önce konut dokunulmazlığı ihlali, silahlı saldırı, araba parçalama davası vardı. Şimdi de araba yaktı. Daha korkunç ne olabilir?" diye konuştu.