Küresel Hava Durumu raporuna göre; geçen yılki hava kirliliğinin çoğu, gelişmekte olan ülkelerde bulunan yaklaşık yarım milyon bebeğin yaşamlarının ilk ayında erken ölümüne neden olduğunu gösteriyor.  Rapora göre; havadaki kirletici maddelere maruz kalmanın, rahimdeki bebekler için de zararlı olduğu belirtiliyor.

Kirli havanın, erken doğuma veya düşük kiloda doğuma neden olabildiğinin belirtildiği raporda; Belgelenen 500.000 bebek ölümünün yaklaşık üçte ikisi, özellikle yemek pişirmek için kullanılan odun kömürü, odun ve hayvan gübresi gibi katı yakıtlardan kaynaklanan kapalı alanda oluşan hava kirliliği ile ilişkilendirildi.

Keşif, sağlık problemleri ile hava kirliliğini ilişkilendiren Küresel Hava Durumu 2020 raporunda bildirildi. Tıp uzmanları, kirli havanın yaşlılar ve sağlık sorunları olanlar üzerindeki etkileri konusunda yıllardır uyardılar, ancak rahimdeki bebekler üzerindeki ölümcül zararı anlamaya yeni başlıyorlar. 

Raporu yayınlayan Sağlık Etkileri Enstitüsü’nden bilim insanı Katherine Walker, “Bu aşamada mekanizmaları tam olarak anlamıyoruz, ancak bebek büyümesinde ve nihayetinde doğum sonrası bebeklerin kilosunda azalmaya neden olan bir şeyler var. Birçok ülkede birden çok çalışmada gösterilen epidemiyolojik bir bağlantı var" dedi. 

"ZARAR, ÖLÜMLERİN ÖTESİNDE"

Çalışmaya dahil olmayan UCLA'da (California Üniversitesi) epidemiyoloji profesörü olan Beate Ritz; Hindistan, güneydoğu Asya ve Afrika'daki şehirlerdeki iç mekan hava kirliliğinin Victoria Londra'sıyla karşılaştırılabilir derecede olduğunu söyledi.  Ritz, “Bu, modern şehirlerde gördüğümüz hava kirliliği değil, 150 yıl önce Londra gibi şehirlerde gördüğümüz iç mekanlarda kömür kullanılması sebebiyle oluşan hava kirliliği. Politikacılar için iç mekan hava kirliliği hiçbir zaman ön planda olmadı, ancak olmalı ”dedi. 

Ritz, çocuklara verilen zararın ölümlerin ötesine geçtiğine de dikkat çekti. Hava kirliliğini azaltmanın, hayatta kalanlara verilen zararı da azaltacağını savunan Ritz,  "Bu kirlilik sebebiyle beyin ve diğer organlarda da hasar oluşuyor, bu yüzden sadece hayatta kalmak yeterli değil - tüm bu organlar üzerindeki etki nedeniyle hava kirliliğini de azaltmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Bu etkilerin bazıları, insanlar kapalı alanda ateş üzerinde yemek pişirdikleri için, özellikle evde daha fazla zaman geçiren kadınlar ve çocuklar tarafından partikül maddelerin solunmasına neden oluyor. Bu durum yüzyıllar boyunca fark edilmeden devam etmiş olabilir. Bununla birlikte, sorun şu anda birçok gelişmekte olan şehrin nüfus yoğunluğu ve araçlardan ve endüstriden kaynaklanan dış hava kirliliğinden kaynaklanıyor. Bu faktörler artık yüz milyonlarca insan için sabahtan geceye kirli havadan kaçış olmadığı anlamına geliyor.

"KORONAVİRÜSTEN DAHA TEHLİKELİ"

Rapor 2019'daki verilere odaklanıyor, bu nedenle 2020'de dünya genelinde karantina politikalarının etkilerini içermiyor. Yetkililer, Covid-19 salgınının hava kalitesi ve hava kirliliğinden kaynaklanan ölümler üzerinde bir etkisi olacağını söyledi, ancak bu etkiler henüz 'kesin' değil. 

Greenbaum, karantina nedeniyle hava kirliliğindeki geçici azalmalardan sağlığa herhangi bir uzun vadeli faydalı etki olasılığının düşük olduğunu, ancak trafik ve endüstriden kaynaklanan ani kirlilik temizlenmesinin birçok insanın hava kalitesi algısını değiştirdiğini ifade ederek, “İnsanlar aniden güzel mavi gökyüzüne sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu anladılar. Devam etmese bile bunun mümkün olduğunu gösterdi ”dedi. 

Bazı araştırmalar, hava kirliliğine maruz kalan kişilerin Covid-19'dan daha yüksek ölüm riskine sahip olabileceğini öne sürdü. 

Greenbaum, hava kirliliğine maruz kalmanın nasıl bir fark yarattığını belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Bilim adamları, son beş yılda kirli havadan kaynaklanan risklerle ilgili artan uyarılara rağmen, son 10 yılda hava kirliliğinde çok az iyileşme işareti olduğunu söylediler. 2019'da küresel olarak en az 6,7 milyon ölüm, inme, kalp krizi, diyabet, akciğer kanseri ve diğer kronik akciğer hastalıkları riskini artıran bir faktör olan hava kirliliğine uzun süreli maruz kalmaktan kaynaklandı. Hava kirliliği şu anda dünya çapında dördüncü en yüksek ölüm nedenidir, sigara ve kötü beslenmenin hemen altında. 

2020 Küresel Hava Durumu Raporu, ABD Çevre Koruma Ajansı tarafından finanse edilen bağımsız bir kar amacı gütmeyen araştırma kuruluşu olan Sağlık Etkileri Enstitüsü tarafından yayınlanmıştır.

KAYNAK: GUARDIN I POLEMİKHABER.COM | ÇEVİRİ: İSMAİL CÖMERT