Tunceli’nin merkeze bağlı Sütlüce bölgesinde Tunceli Belediyesi tarafından yapımı planlanan çöp tesisine karşı çıkan muhtarlar açıklama yaptı. 

Kamuoyunda Komünist Başkan olarak tanınan Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu'na çağrı yapan 12 muhtar, projenin yerinin değiştirilmesini istedi.

“Söz, yetki karar Dersim halkına diyenler için Sütlüce bir turnusol kâğıdıdır” ifadeleri kullanılan açıklamada Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’na da mesaj verildi. Muhtarların ortak açıklaması şöyle:

"Tunceli, Türkiye'nin pek çok yerinde olduğu gibi doğa ve çevre tehditleriyle mücadele ediyor. Unutulmamalıdır ki Dersim; doğasıyla, taşıyla, toprağıyla, ağacıyla, yabanıyla bir bütün. Ayrım yapılmadan Munzur’uyla, Pülümür’üyle, yaylalarıyla, dereleriyle, ormanlarıyla birlikte korunması gereken bir bütün. Ne yazık ki bu bütünlük doğaya sahip çıkma ve onu koruma tavrı maalesef bazı bölgeler, köyler söz konusu olunca parçalanıyor, aynı duyarlığı ortaya çıkarmıyor. Bu bölgelerden biri de ilimiz merkeze bağlı Sütlüce bölgesi Kocalar Köyü sınırları içerisinde kalan Kemer Mezrasının yanı başında bulunan 180 dönümlük orman alanı. Bu alanda Tunceli Belediyesi'nin öncülük ettiği ilçe belediyelerinin de katılımcı olduğu Katı Atık Birliği (DER-KAB) projesini hayata geçirmek istiyorlar. Proje için düşünülen alanın batısında Suvat ve Dedeağaç köyleri, kuzeyinde Tüllük ve Baldan Köyü, Kemer Mezrası, doğusunda Kocalar ve Güleç köyleri, Mutlu Mezrası, güneyinde İsmet İnönü Mahallesi (Milli Köyü), güneybatısında Guri Mezrası, Esentepe ve Yeni Mahalle olmak üzere 12 yerleşim bulunmaktadır. Bu yerleşimlerin 10’unda tarım, hayvancılık ve organik aracılık yapılmaktadır. Tesis için düşünülen alan 180 dönümlük orman arazisidir. Binlerce meşe ve ardıç ağacı bulunmaktadır.”

“BU PROJEDEN VAZGEÇİLMELİDİR”

Tesisin Sütlüce bölgesinde yapılmasını karşı çıkan muhtarlar, ”Tesis için düşünülen alanda dünyada ve Türkiye’de nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu birinci derecede koruma altında olan ve Uluslararası Doğayı Koruma Birliği kırmızı listesinde yer alan vaşak türü yaşamaktadır. Proje için düşünülen alanda Avrupa Yaban Hayatı ve Doğal Yaşam Ortamlarını Koruma (Bern) Sözleşmesi'ne göre kesin koruma altında olan dağ keçisi, bozayı ve kurt türleri yaşamaktadır. Tüm yapılan itirazlara, başvurulara rağmen öncülüğünü Tunceli Belediyesi'nin yaptığı ilçe belediyelerin de katılımcısı olduğu Katı Atık Birliği Der-Kab halkın köylünün, doğanın, ağacın, yabanın sesine kulak vermiyor, yanlışını görmek istemiyor. Çevre ve doğa üzerinde telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacak, tüm Sütlüce bölgesini yok edecek çöp atık projesinde ısrar ediyor. Seçim öncesinde Seyit Rıza Meydanına, sonrasında da makam odalarına "Söz, yetki, karar Dersim halkına" yazısını astıranlar için Sütlüce bir turnusol kağıdıdır” ifadelerini kullandı.

“10 BİNDEN FAZLA AĞAÇ KESİLECEK”

"Bölge halkının tamamının karşı çıktığı, bilimsellikten uzak raporlarla hazırlanmış olan bu projeden vazgeçilmelidir" denilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

* 10 binden fazla ağaç kesilecek,

* 26 futbol sahası büyüklüğündeki alanın habitatı içinde yaşayan ulusal ve uluslararası mevzuatla kesin koruma altında bulunan yöre halkı tarafından çıplak gözle görülebilen yerel basına da haber olmuş olan vaşak, bozayı, kurt, dağ keçisi gibi türlerin yaşamı son bulacak.

* Dereler, tarlalar, köy ve yerleşimler, tarım alanları, arıcılık alanları, hayvancılık alanları yok olmanın eşiğine gelecektir. Biliyoruz ki proje 180 dönümlük araziyle sınırlı kalmayacak zaman ve yıllar içinde onlarca dönümü yutarak genişleyecektir. Bölgedeki insan ve doğa yaşamı büyük zararlar görecektir.

* Tunceli il sınırları içinde yüzlerce dönüm ağaçsız, ormansız, bitkisiz, hayvansız, yerleşimsiz ve tarım yapılmayan, arıcılık yapılmayan alan mevcutken sırf ulaşım ve maliyet hesabını ucuzlatmak için bu bölgenin seçilmiş olması büyük bir yanlış ve talihsizliktir. Evrensel hukuk, bilim, Anayasa, kanun ve ilgili mevzuatlara aykırılık taşıyan bu projenin bu bölgede uygulanmasından vazgeçilmesini istiyoruz. Projede ısrar edilmesi durumunda tüm meşru, demokratik, yasal, anayasal haklarımızı kullanacağımızı belirtmek istiyoruz.