Bu rapor kapsamında her türün kırmızı liste kategorisi güncellendi ve nesillerinin tükenme riski değerlendirildi. Rapordaki veriler, ulusal ve uluslararası doğa politikaları ve yerelden koruma çalışmaları için önem taşıyor.

© Fotoğraf / Doğa Derneği Basın Bülteni

Raporun dikkat çektiği sonuçlar şöyle:

-Avrupa’daki kuşların %13’ü yani 71 kuş türü yok olma tehlikesi altında.
-Avrupa’daki her 3 kuştan 1’inin nüfusu son yüzyılda ciddi ölçüde yok oldu.
-Avrupa’daki her 5 kuştan 1’i yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
-Avrupa’da en hızlı yok olan grupların başında ördekler ve kıyı kuşları (%40), deniz kuşları (%30) ve yırtıcı kuşlar (%25) geliyor.
-Tarlakuşları, örümcekkuşları ve kiraz kuşları gibi açık habitatların yaygın türleri de hızla yok oluyor; ayrıca ördek ve kıyı kuşlarının sayıları da ciddi olarak azalıyor.

© Fotoğraf / Doğa Derneği Basın Bülteni
 
Büyük ölçekli arazi kullanım değişikliği, tarımsal uygulamaların yoğunlaşması, altyapı projeleri, deniz kaynaklarının yoğun kullanılması, iç suların kirlenmesi ve yaygın olarak kullanılan ormancılık uygulamaları, Avrupa habitatlarında gözlenen kuş popülasyonu düşüşlerinin başlıca nedenleri. 

'YIRTICI KUŞ TÜRÜ SAYISI AZALIYOR'

Tarlakuşları, örümcekkuşları ve kiraz kuşları gibi açık habitatların yaygın türlerinde devam eden nüfus düşüşleri ve yaşam alanlarının daralması, genel olarak doğanın bütün bileşenlerinin yok olması ve artan tarımsal kimyasal kullanımının etkisini açıkça gösteriyor. Bazı yırtıcı kuş türleri, yasal koruma ve hedeflenen koruma faaliyetleri nedeniyle son zamanlarda popülasyonlarını geri kazanmış olsa da besin için açık habitatlara (mera ve çalılık alanlara) bağımlı birçok yırtıcı kuş türü sayısı hala azalıyor.  

© Fotoğraf / Doğa Derneği Basın Bülteni

Kırmızı Liste güncellemesi hakkında açıklama yapan Doğa Derneği Biyoçeşitlilik Araştırma Koordinatörü Şafak Arslan “Bir yandan kuşların yaşam döngüsü hızla yok ediliyor, bir yandan da elmabaş, patka ve üveyik gibi tehlike altında olan türler ava açılıyor. Bu durumu tersine çevirmek için var olan politikalar ve uygulanan eylemler yeterli değil. Kuşların yaşam döngüsünün sürmesi için bir doğa hukuku ve bu hukuk çerçevesinde yeni düzenlemeler olması gerekiyor.” dedi.