Cumhuriyet'e konuşan sanatçı Metin Akpınar, Müjdat Gezen'le birlikte konuk oldukları Halk TV'deki açıklamaları nedeniyle açılan soruşturmaya ilişkin yeni açıklamalar yaptı.

Hakkınızdaki soruşturma, halkın sanatçısını sahiplendiğini de gösterdi…

Bu beni ayakta tuttu. Beni zinde tutan odur. Mutlu oldum. 78 yaşındayım. 60 senedir kamu yararına bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Televizyon programında söylediklerim benim düşüncelerim, bana silah zoruyla söyletmediler ama aşırı, abartılı, uç yorumlara gidilmesi benim kabahatim değil. 'Bu adam doğru söylüyor' diye de yorumlanabilirdi. 'Uyarı görevi yapıyor, yararlanalım' da denilebilirdi…. Bir de bizim toplumumuz sanatçının imgeyle, simgeyle, metaforla konuşmasına çok alışık değil. Daha sonra televizyon programlarında yorumları dinledim. Adam diyor ki 'Profesör bana gergedan dedi.' Ben sana niye gergedan diyeyim, o bir metafor. Ben gene umutsuz olmamaya çalışıyorum. Özgürlük ortamı kurulmalıdır, kurulacaktır. Yeter ki halk bunu istesin, özlesin. Hem sanat olarak sanatçıdan doğruyu iyiyi talep etsin, hem siyasi otoriteden doğruyu iyiyi talep eder hale gelsin.

Şu anda sanatçının beslenebileceği ortam var mı Türkiye’de?

Var, belki de daha fazla var. Eğer siz kültür seviyesi yüksek bir ortamda ilk yedi yaşınızı geçirmişseniz, temiz su, sağlıklı gıda tüketmişseniz, kültür ortamından yararlanmışsanız, beyniniz iyi gelişir ve siz iyi insan olursunuz. O gelişmiş iyi insan, her yerden beslenebilir. Sanatçı yapısı varsa, o yolu tercih ederse, oraya girebilir diye düşünüyorum. Akıl ve zeka yeterli ise toplumdan yararlanmak her zaman mümkündür… Otobüse, metrobüse binemez olunca, arabanız oluyor. Biraz kopuyorsunuz. Toplumun içinde yaşamak, onlarla beraber olmak, terini, kokusunu, mikrobunu falan yaşamak, insanı insan yapan unsurlar bunlar. Bence her ortamda sanatçı yetişir. Hatta çamurda daha iyi yetişir, orada bir zambak olurlar, yani kıymetleri de iyi olur.