İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Dokuz Eylül Rotary Klubü’nün, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi proje ortaklığı ve Dokuz Eylül Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştirdiği “Dönüşüm Evde Başlar” paneline katıldı. Çevrim içi panelin moderatörlüğünü gazeteci Fatih Portakal üstlendi. Panelde konuşan Başkan Tunç Soyer, belediyenin temiz bir çevre ve enerji tasarrufu konusunda hayata geçirdiği çalışmalar hakkında bilgi verdi. 

Soyer, “Başka Bir Dünya Mümkün” sloganıyla yola çıktıklarını, bu doğrultuda en temel stratejik hedeflerden birini “doğa” olarak belirlediklerini ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin tamamına, Stratejik Planda yer verdiklerini söyledi.

"ENERJİYİ GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİNDEN KARŞILIYORUZ"

Belediye olarak yaptıkları tüm çalışmalara rağmen temel dönüşümün evden başladığına dikkat çeken Soyer, şu bilgileri paylaştı: “İzmir Büyükşehir Belediyesi, enerji tüketimini azaltan ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğunlaşan pek çok çalışma yürütüyor. ESHOT’un Buca’daki atölye binalarında, elektrikli otobüslerimizin enerji ihtiyacını karşılamak için güneş enerjisi santrali kurduk. Aliağa İtfaiyesi, Bergama Mezbahası, Uzundere Spor Salonu, Çiğli Aile Danışma Merkezi ve Seyrek Hayvan Barınağı’ndaki santrallerimiz ile enerji ihtiyacımızın bir kısmını güneş enerjisi santrallerinden karşılamaya başladık.”

"TARIMDA SU KULLANIMINI YÜZDE 50 AZALTMAYI HEDEFLİYORUZ"

Konuşmasında iklim krizine de değinen Başkan Soyer, “Yaşamın temel kaynağı olan su ise en önemli başlıklardan biri. Kuraklık konusunu, iklim krizinin yarattığı etkileri bilirsek, evlerde musluklardan boşa akan suyun önemini çok daha iyi kavrarız. İçme sularımız her geçen gün azalıyor. Buna rağmen ne yazık ki suları bilinçsizce tüketmeye devam ediyoruz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin su kaynaklarını güvence altına almak için İzmir Tarımı stratejisini uygulamaya başladığını hatırlatarak iklim kriziyle mücadele formüllerini de açıklayan Soyer, şunları söyledi: “İzmir Tarımı’nı, Türkiye’de bugüne kadar uygulanan tarım politikasından ayıran en temel farklardan biri kuraklıkla mücadeledir. İzmir Tarımı politikaları ile tarımsal sulamada kullanılan suyu, en az yüzde 50 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Bunu da doğru ürünün doğru yerde ekilmesiyle ve vahşi sulama yerine modern sulama teknikleriyle gerçekleştirerek sağlayacağız. Bu sayede kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyacak, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alacağız.”

"GÜNLÜK 20 TON ATIK TOPLANIYOR"

Doğayı korumak adına her alanda mücadele verdiklerini söyleyen Soyer, bunun en iyi örneklerinden birinin Harmandalı Atık Depolama alanındaki biyogaz tesisi olduğunu söyledi. Yine pandemi döneminde açtıkları Tıbbî Atık Sterilizasyon Tesisinde de günlük 20 ton tıbbi atığın toplandığını belirten Soyer, böylece hava, su ve toprak alıcı ortamlarına hiçbir emisyon yaratmadan, çevreci bir yaklaşımla tıbbi atık yönetimini sağladıklarını dile getirdi.

Soyer, her bir yurttaşın doğayı ve çevreyi koruma bilincine sahip olmasını, Büyükşehir Belediyesi'nin bu alandaki vizyonunu desteklemesini de istedi.

"GEÇMİŞTE YAPILAN ÇALIŞMALARA ŞÜKRAN BORCUMUZ VAR"


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Sizden önceki yöneticiler bu alanda çalışma yürüttü mü?” sorusuna, “Bu koltuğa oturduktan sonra geçmiş dönemde çok değerli çalışmaların yapıldığını gördüm. Örneğin atık suyun yüzde 99'unu biyolojik arıtma ile arıtan bir şehir haline gelmişse İzmir, bu benim iki yıllık çalışmamla olan bir şey değil. Geçmişte bu konuda yapılan çok değerli çalışmalar var. Ve İzmir Türkiye'nin lider kenti haline gelmiş. Ama elbette eksikler de var. Yağmur suyu ile pis su kanallarının ayrıştırılması gibi... Bizim geçmişte yapılan olumlu bir çok çalışmayla ilgili şükran borcumuz var. Eksik bırakılanları da tamamlama yükümlülüğümüz var” yanıtını verdi.

Soyer, “Evde dönüşümü nasıl yapıyorsunuz?” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Birincisi tasarruf. Bu konuda eşim ve kızlarımın büyük hassasiyeti var. Elektrik lambaları boşa yandığında hemen kapatırlar. Suyun çok tasarruflu kullanılmasını sağlıyorlar. Bu her an hissedilmesi gereken bir sorumluluktur. Çöpün ayrıştırılması da önemli. Bunu da yapıyoruz. Türkiye'de uygulanmasını hayal ettiğimiz ne varsa kendi ölçeğimizde uygulamaya çalışıyoruz.”