31 yaşındaki siyasi aktivist Afshin Sohrabzadeh, bir hastane ziyareti sırasında kaçıp 2016'da Türkiye'ye kaçmayı başaramadan önce, İran'da yedi yıl hapis cezası ve işkence ve hücre hapsiyle karşı karşıya kaldı.

Bu ay Sohrabzadeh, seyahat belgeleri almak için Eskişehir'deki polis karakoluna yaptığı rutin ziyaretten sonra tutuklandı ve Türkiye’nin güvenliğine tehdit olmakla suçlandı.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ PROTESTOSUNA KATILDIĞI İÇİN

Aktivist, şu anda bir geri gönderme merkezinde tutuluyor ve avukatı Mahmut Kaçan, mülteci olarak uluslararası hukuk ve Türk hukuku altında koruma statüsünün görmezden gelindiğini söylüyor. 

Sohrabzadeh, İran'a dönerse muhtemelen ölüm cezasına çarptırılacak. 

Sohrabzadeh’in tutuklanmasıyla aynı gün, 4 İranlı sığınmacı daha - Lily Faraji, Zeinab Sahafi, İsmail Fattahi ve Mohammad Pourakbari - Türkiye’nin kadınları İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı protestolara açıkça karıştıkları için Denizli’de tutuklandı.

Protestolarla ilgili olarak tutuklanan dört kişinin avukatı Buse Bergamali, “Sınır dışı etme kararında üçüncü bir ülke belirlenmedi ve yargılama devam ediyor. Ülke ne olursa olsun, sınır dışı etme yasadışı olacaktır. Ayrıca tüm bu süreç boyunca müşterilerimin geri gönderme merkezinde kalması da yasadışı" dedi.

‘’GELECEĞİMİZ İÇİN ENDİŞELİYİZ’’

Sohrabzadeh'in 28 yaşındaki eşi Fereshteh Kangavari, çiftin Türkiye'de bulundukları süre boyunca İran hükümetinin ajanları olduğuna inandıkları erkekler tarafından defalarca taciz edildiğini söyledi. 

Evlerine yapılan saldırılar onları birkaç kez adres değiştirmeye zorladı. Kangavari, “Türkiye'de sessiz bir hayat yaşadık, dikkat çekme arzumuz yoktu ve ev sahibi ülkenin kurallarına uymaya özen gösterdik. Tek istediğimiz güvenli bir yerde normal bir yaşam. Kocam ve bizim ve oğlumuzun geleceği için çaresizce korkuyorum" dedi.

(Guardian,Çeviri:polemikhaber)