Zonguldak’ta yaşayan A.A., 2015 yılında oğlunun faydalanması amacıyla bir özel eğitim kurumundan çevrimiçi ders desteği satın aldı.

Oğlunun kısa süre içinde çevrimiçi derslerden verim alamadığını fark eden A.A., şirketi önce arayarak daha sonra e-posta göndererek aboneliklerini iptal ettirmek istediğini iletti.

HEYETE BAŞVURDU

2017 yılında A.A.’ya borç ihtarında bulunan şirket yetkilileri, 2021 yılında 3 bin 960 liranın A.A.’dan tahsili için Zonguldak Tüketici Heyeti’ne başvurdu.

A.A.’ya gönderilmesi gereken tebliğ ise kızına ait e-tebligat adresi üzerinden yapıldı. Heyet, savunması alınmayan A.A.’dan ücretin tahsil edilmesine karar verdi.

Ocak ayının ilk günlerinde eline ulaşan icra kararıyla, hakem heyetinin verdiği kararı öğrenen A.A., avukatı Hakan Akın aracılığıyla itiraz etti.

SAVUNMA HAKKI GEREKÇE GÖSTERİLDİ

Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, tüketici mahkemesi sıfatıyla Tüketici Hakem Heyeti’nin A.A.’ya gönderdiği tebligatın usulüne uygun olmadığını tespit etti.

İlk duruşmada karar veren mahkeme, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılmasının zorunlu unsuru olduğu” gerekçesiyle icra kararını bozdu.

HUKUKA AYKIRI

Mahkemenin tüketiciler açısından önemli bir karar verdiğini belirten Avukat Hakan Akın, şöyle konuştu:

Karar, tüketicilerin mağduriyetinin önüne geçmesi açısından önemli bir karar. Hakem Heyeti tarafından kendilerine yapılan başvurularda, izlenmesi gereken yöntem hakem heyetleri yönetmeliğinde açıklanmıştır.

Karşı tarafın savunması alınmak üzere tebligat yapılması zorunluluğu getirmiştir. Bu düzenlemeye aykırı bir uygulama yapılmış ve müvekkilimin savunması istenmeden, gıyabında karar verilmiştir.

Mahkeme, tüketicinin aleyhinde yapılan bir başvuruda savunması alınmadan verilen kararı hukuka aykırı görerek hakem heyeti kararını iptal etmiştir.

Kararın emsal olma niteliği, tüketicilere veya satıcılara, mevzuattan doğan uyuşmazlıklarda her iki tarafla ilgili yapılan müracaatlarda savunma alınmadan veya savunmaya ilişkin yazının usulüne uygun tebliği yapılmadan müracaatın karara bağlanması savunma hakkını engellediği görüşüyle birlikte hukuka aykırı görülmektedir.