CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, yenilenebilir enerji kullanımını teşvik etmek amacıyla 10 ay önce yürürlüğe giren yeşil tarifenin henüz bir yıl olmadan meskenlerde teşvik yerine adeta cezaya dönüştüğünü belirtti.

Yeşil tarife ile normal tarife arasında en yüksek farkın meskenlerde yaşandığına dikkat çeken Akın, “Vergi ve fon olmadan çıplak elektrik fiyatı yeşil tarifede meskenlerde yüzde 88 daha pahalı. Yeşil tarifede meskenlerin teşviki için yeni düzenleme yapılmalı” diye konuştu.

Akın, Ağustos 2020 tarihinde uygulanmaya başlanan düzenlemenin amacı olan teşvik edici özelliğini kaybettiğine işaret etti. Mesken, sanayi, ticarethane, tarımsal sulama ve aydınlatma için ayrı ayrı tarifeler hazırlandığını belirten CHP’li Akın, “Yeşil tarife uygulamasında gönüllülük esasına göre işlemektedir. Yeşil tarifeyle elektrik kullanmak isteyen tüketicilerin faturalarında, kullandıkları elektriğin temiz kaynaklardan üretildiğini gösteren bir işaret yer alırken tarife detayları EPDK tarafından düzenlenmektedir” dedi.

Mevcut ücretle yeşil tarifeyi kıyaslayan CHP’li Akın şu ifadeleri kullandı: “EPDK, fon ve pay hariç olmak üzere kilovatsaat başına bedeli 69,97 kuruş olarak belirlemiştir. Söz konusu uygulama kapsamında hayata geçirilen ilk tarifede sanayi, ticarethane, mesken ve tarımsal sulama ayrımı yapılmadan tek bir bedel belirlenmiştir. Yeşil tarife kapsamında yapılan son değişikliği göre, 1 Nisan 2021 tarihi itibarıyla yeşil enerji bedeli aboneler arasında fark gözetmeksizin 74,7372 kuruş olmuştur.


Yeşil tarife ile mevcut tarife arasında en yüksek fark meskenlerde yaşanmaktadır. Buna göre meskenlerde kilovatsaat başına çıplak elektrik fiyatı mevcut tarifede 39,6717 kuruş olurken yeşil tarifede 74,7372 kuruş olarak yüzde 88,3 oranında daha pahalı olmaktadır.

MESKENLERDE LÜKS HALİNE GELDİ

Tarifenin bu hali özellikle meskenlerde yüzde 88 daha pahalı olması nedeniyle teşvik amacının sözde kalmasına neden oluyor. Bu kapsamda yeşil tarife uygulaması kapsamında EPDK’nin özellikle vatandaşımızın evlerinde kullanacağı mesken abonelerine yönelik teşvik edici bir düzenlemeye gitmesi gerekiyor. Yeşil tarifenin lüks değil, daha ulaşılabilir olması hem vatandaşımız hem de ülkemizin lehine olacaktır.”

Kirleten enerji cezalandırılmıyor

Güneş ve rüzgâr enerjisinin, kirletici enerjilerden daha ucuz olduğuna dikkat çeken gazeteci, enerji analisti Özgür Gürbüz, "Yeşil tarifenin teşvik edici olması gerekir, bizde ise daha çok fosil yakıtları cezalandırmayan hükümetin faturayı yeşil enerjiye kesme çabası gibi görünüyor. Güncel fiyatlara baktığımızda güneş ve rüzgârın kömürden, yapımı süren nükleerden daha ucuz olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Buna rağmen yeşil tarifenin bu kadar pahalı olması yanlış teşvik uygulamaları ya da iyi niyetli insanların niyetinin istismarı ile açıklanabilir" dedi.

"Türkiye'de asıl sorun kirleten enerjinin cezalandırılmaması" diyen Gürbüz, "Yeşil enerji iklimi değiştirmemek, havayı kirletmemek için teknoloji üretir ve bunun için bir maliyet kalemi ortaya çıkarırken, kömür, doğalgaz veya nükleer doğaya ve yaşama verdiği zarar nedeniyle cezalandırılmıyor, üstüne teşvik alıyor. Dünya iklim kriziyle mücadele için karbon vergisi alırken, bizde Paris Anlaşması gibi temel sözleşmeler bile dışlanıyor. Kirleten enerji cezalandırılsa gerçek tarife ortaya çıkar" ifadelerini kullandı.