Verimi yüksek diye ithal edilen kültür ırkı sığırların, ülkemizin coğrafi şartların ve hastalıklarına uyum sağlayamadığı için buzağı kayıpları ve yüksek maliyetli yetiştiricilik şartlarının oluşmasına neden olduğuna dikkat çeken CHPli Ömer Fethi Gürer, önergesinde, ekonomik bir yetiştiricilik için yeni sığır ırklarının oluşturulması yönünde bir çalışma olup olmadığının açıklanmasını istedi.

SIĞIR ORANLARI DÜŞÜŞTE

CHPli Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği yazılı soru önergesinde, Türkiye’de üretilen kırmızı etin ve sütün yaklaşık olarak yüzde 90’ı büyükbaş hayvanlardan elde edildiğine dikkat çekti. 2021 sonu itibariyle 17,9 milyon büyükbaş hayvan varlığının içinde yerli ırk  2 milyonun altına indiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2000 yılında toplam sığır varlığının yüzde 16,7’sini oluşturan saf kültür ırkının oranının 2021 yılında yüzde 49,4’e yükselirken, aynı dönemde kültür melezi olan sığırların oranı yüzde 44,1’den yüzde 42,8’e; yerli ırk olan sığırların oranı ise yüzde 39,2’den yüzde 7,8’e düştüğünü belirtti.

YETİŞTİRİCİLİKTE SORUN

Uzun yıllardır bu coğrafyada yaşayan ve bölgenin gerek iklim gerekse hastalıklarına karşı direnç geliştirmiş olan yerli sığır ırklarının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna vurgu yapan Gürer, ithal edilen kültür ırkı sığırların Türkiye’nin coğrafi şartlarına ve mevcut hastalıklara karşı dayanıklılık gösteremediğini, bu durumun verim azalması, buzağı ölümleri ve yüksek maliyetli yetiştiricilik gibi sorunlara neden olduğuna işaret etti. Yerli ırk sığırların ve bunların melezlerinin gerek süt gerekse et verimlerinin kültür ırkı sığırlarından daha düşük olmasına rağmen, bakım maliyetlerinin düşüklüğü, meralardan yararlanma kapasitesi, hastalıklara ve iklim değişikliklerine dayanıklılığının kültür ırklarına göre oldukça yüksek olduğunu söyleyen  Ömer Fethi Gürer, bu nedenle yerli ırkımızın geliştirilmesinin ülke hayvancılığı açısından önemli olduğunu kaydetti.  

SÜT VERİMİ ÖN PLANDA

Kuruluşun büyükbaş hayvancılık faaliyetleri; simental, siyah alaca, esmer, jersey, limousin ve kırmızı angus ırkları ile yapıldığını belirten Gürer, “Siyah alaca ve jersey süt verimi ön planda olan, esmer ve simental ise süt ve et verimi yönüyle kombine verimli sayılan ırklar arasında yer aldığını ve  ekonomik bir yetiştiricilik için; üretimi gittikçe azalan yerli sığır ırklarının genetik potansiyelin korunmasının yanında hastalıklara dayanıklı, meralardan yararlanma kapasitesi yüksek, verimli yeni sığır ırkların oluşturulması amacıyla çalışmalara başlanılması da Sayıştay raporunda da önerildiği görülmektedir“ dedi.

ÜRETİMİ AZALIYOR

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığınca yanıtlanması istemiyle hazırladığı yazılı önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istedi: “Ülkemizde bulunan toplam sığır varlığı içinde yerli ırk sığır varlığımızın bir yıl içinde yüzde 39,2’den yüzde 7,8 gerilediği görülmekte olup 2022 yılında toplam sığır varlığımız içinde yerli ırkın oranı kaçtır? TİGEM’e bağlı Karacabey İşletmesinde geçmiş yıllarda yerli boz ırk sığırlar ile kültür ırkı olan Brown-Swiss (Mantofon) melezlemesi yapılmak suretiyle Karacabey Mantofonu ırkı sığır elde edilmiştir. Bu sığır gerek kök aldığı boz ırkın genetik özellikleri sayesinde hastalıklara dirençli, gerekse Brown-Swiss ırkının genetik özellikleri sayesinde verimi yüksek bir ırk olmasına ve yetiştirici beklentileri bakımından tatminkâr sonuçlar vermesine rağmen üretiminden vazgeçildiği belirtilmektedir. Karacabey Mantofonu ırkının üretimine devam edilmemesinin nedenleri nelerdir?
Ekonomik bir yetiştiricilik için; üretimi gittikçe azalan yerli sığır ırklarının genetik potansiyelin korunmasının yanında hastalıklara dayanıklı, meralardan yararlanma kapasitesi yüksek, verimli yeni sığır ırkların oluşturulması amacıyla çalışmalar yapılmakta mıdır?”