ABD basını Washington Post’un aktardığına göre, Suriye’nin yeni lideri Ahmed el-Şara, Batı ile ilişkileri onarmaya çalışan bir profil sergilerken, onu iktidara taşıyan radikal gruplar arasında özellikle sert çizgideki Sünni militanlar, bu politikalara tepki göstererek yeni yönetimi tehdit etmeye başladı.

Türkiye ve ABD'nin desteğini kazanmak isteyen Şara’nın, radikal unsurlarla arasına mesafe koyması, onu başta IŞİD’e yakın gruplar olmak üzere selefi yapılarla karşı karşıya getirdi. Bu durum, El Şara’nın Batı yanlısı hamlelerinin bedelini ağır şekilde ödeyebileceğine işaret ediyor.

Yerel kaynaklara göre, Mart ayında Suriye’nin sahil bölgesindeki Alevi nüfusu hedef alan saldırılarda en az 1.300 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin büyük çoğunluğunun sivil olduğu belirtilirken, Hristiyan ve Dürzi topluluklar da son dönemde artan mezhepsel şiddetin hedefi haline geldi.

ABD Başkanı Donald Trump ile Mayıs başında gerçekleştirdiği görüşme sonrası Şara, Esad döneminden kalma yaptırımların büyük ölçüde kaldırıldığını açıkladı. Bu gelişmeyi “tarihi bir adım” olarak nitelendiren Şara, süreci Suriye’nin yeniden inşası için bir dönüm noktası olarak değerlendirdi.

'İmamoğlu'na özgürlük' pankartı Eskişehir'e asıldı
'İmamoğlu'na özgürlük' pankartı Eskişehir'e asıldı
İçeriği Görüntüle

Ancak bu diplomatik yakınlaşma, selefi cihatçı çevrelerin tepkisini daha da artırdı. Cihatçı ideolog Ebu Muhammed el-Makdisi, Şara hakkında “kâfir” fetvası yayınlarken, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise geçen hafta yaptığı açıklamada Suriye'nin “cihatçı grupların serbest hareket alanı” haline geldiğini ve ülkenin yeniden iç savaşın eşiğine sürüklendiğini ifade etti.

Washington Post’un analizine göre, Şara yönetimi istikrar hedeflerken ülke, mezhepsel çatışmalar ve radikal grupların yükselişi nedeniyle yeni bir kaos sürecine girebilir.