İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 23 Mart tarihinde tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerine devam ediyor.
Mitingin ilki kayyum atanan Şişli'de ikincisi ise Beylikdüzü'nde düzenlendi. On binlerin akın ettiği mitingde yeni adres AKP'nin İstanbul içindeki kalesi olarak gösterilen Başakşehir'de düzenleniyor.
Miting için onbinlerce yurttaş alanda toplandı.
EKREM İMAMOĞLU: BU MİLLET HAKLIDAN VAZGEÇMEYECEK
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Ekrem İmamoğlu'nun mesajını okudu:
“Kıymetli hemşerilerim, sevgili İstanbullular, yüreği demokrasi ve özgürlük için atan yoldaşlarım; 19 Mart’tan bu yana meydanlarda bir araya geliyorsunuz. Bu buluşmaların benim için kıymeti büyük. Çünkü bu meydanlarda adalet için, haysiyet için, gelecek için hep birlikte ses veriyorsunuz. Bu meydanlar herkes için adil, özgür ve müreffeh bir ülke hayaline ses oluyor. Yargı eliyle yapılan kumpaslara milletimizin gösterdiği yüksek irade o kadar değerli ki… Yarınlarımıza karşı kurulmak istenen bir tuzağa karşı dimdik duruyor, birlikte direniyoruz. Hep beraber ayağa kalktık, çünkü biliyoruz ki; adalet olmadan huzur olmaz, adalet olmadan bereket olmaz, adalet olmadan umut olmaz.
“BETON KANAL’A İSTANBUL’U TESLİM ETMEYECEĞİZ”
Kıymetli İstanbullular; hepimiz için asıl beka meselesi olan deprem kendini yeniden hatırlattı. Ve ne yazık ki bu beka meselesini insan odaklı değil, rant odaklı gören iktidar aklıyla yeniden karşı karşıyayız. İstanbullular can derdindeyken, gözlerini rant bürümüş bir avuç insan, İstanbul’a ihanet projelerini, Beton Kanal’ı yeniden gündeme getiriyor. Yetmiyor, şehri depreme karşı dayanıklı hale getirmek isteyen İstanbul’un muhafızı çalışma arkadaşlarımızı da gözaltına alıyor. Sazlıdere’de baraj havzasına milyonların suyunu riske atan şantiyeler kuruyorlar. Bizim mücadelemizse bambaşka: Depreme dayanıklı, doğası korunmuş, çocuklarımıza güvenle emanet edeceğimiz bir İstanbul. Hiç merak etmeyin; yapacağız. Bugün burada, hep birlikte bir kez daha haykırıyoruz: Sizin adaletsizliğinize teslim olmayacağız. Sizin rant projelerinize İstanbul’umuzu kurban etmeyeceğiz. Beton Kanal’a İstanbul’u teslim etmeyeceğiz. İstanbullu hemşehrilerim bilirler ki; ne hak yerim ne hakkımı yediririm ne de hemşehrilerimin hakkının peşkeş çekilmesine seyirci kalırım. Kanala, yalana, talana, ranta geçit vermeyeceğiz.
“BU BÜYÜK YÜRÜYÜŞ, BİZİM ADALET YÜRÜYÜŞÜMÜZDÜR”
Aziz milletim; Başakşehir’den yükselen bu ses, tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya ulaşıyor. Biz, milyonlarız. Ve milyonların vicdanı, milyonların duası, milyonların kararlılığı karşısında hiçbir tuzak, hiçbir baskı duramayacak. Şunu asla unutmayın: Bu büyük yürüyüş, bizim adalet yürüyüşümüzdür. Bu büyük yürüyüş çocuklarımızın özgür yarınları içindir. Bu büyük yürüyüş insanımızı, toprağımızı, suyumuzu, şehrimizi korumak içindir. İnancımız tam, irademiz sarsılmaz. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi oyunları kurarlarsa kursunlar: Bu millet, haklıdan ve doğrudan yana saf tutmaktan asla vazgeçmeyecek. Bu millet, adaletten yana saf tutmaktan vazgeçemeyecek. Bir avuç insana karşı 86 milyonun gücüyle başaracağız. İstanbul’un muhafızı olmaya var mısınız? İstanbul’un muhafızı olmaya var mısınız? İstanbul’un muhafızı olmaya var mısınız? Size güveniyorum, sizinle gurur duyuyorum. Meydandaki her kardeşime gönül dolusu sevgilerimle… Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”
ÖZGÜR ÖZEL KONUŞUYOR
Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel'in konuşmasından satır başları ise şu şekilde:
"Bu akşam Başakşehir'de adaletsizliğe isyanı görüyorum. Bu akşam mitinge gelmedik, eyleme geldik on binleri görüyorum.
Orada miting olmaz dediler, orası AK Parti'nin kalesi dediler. Artık orası onun kalesi, burası bunun kalesi yok. Artık Kadıköy de bizim Başakşehir de bizim, Yozgat da bizim Mersin de bizim. Hafta sonu gidiyoruz, Mevlana'nın memleketi Konya da bizim. And olsun ki o eski siyaset yok. Artık kaleler fethedilmiştir. Artık Başakşehir milletin kalesidir.
Hepimiz bilelim ki 19 Mart'tan beri yapılanlar, ne sadece CHP'ye, ne sadece Ekrem Başkan'a. Yapılanlar Türkiye'deki siyaset kurumuna, dolayısıyla muhalefetiyle, iktidarıyla tüm siyasi partilere emek veren, gönül veren herkese, sandığa gitsin, gitmesin 'Bir gün sandık başına giderek değiştirebilirim' hissinde olan herkese, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti sandığa, milli iradeye yapılmış bir darbedir.
İlk dalgada ellerinde 3 tane odun vardı, bu odunların yalanları milletin vicdanlarına sinmeyince, ikinci dalgada da üç tane gizli tanık var, şimdi de Şahin, Doğan, Kartal diye üç tane hayvan bulmuşlar. Yine yalan, yine iftira, yine kumpas.
Dosya tel tel döküldü, attıkları yalan kimsede karşılık bulmadı. Ekrem Başkanımızın özel kalemini 10 yaşında evladı evdeyken alıp getirdiler. Soruya bakın bu plakalı araç sizin mi? Cevap veriyor 'benimdir' efendim. Bu araba, 2021'de İpsala sınırından çıktı, yurtdışına para mı kaçırdınız diye sorulunca, cevap veriyor, efendim ben 2021'de bu araba ne yaptı bilemem ben arabayı ben 2023'te aldım diyor.
İSKİ Daire Başkanımıza, Erdoğan dönemi girmiş, liyakatli bir insan, Kanal İstanbul zamanı kaçak yapılara izin vermemiş, Erdoğan'ın kendi göreve getirdiği daire başkanına gözaltı yaptılar.
İşte karşınızda 15 yaşındaki bir kızın kulağındaki küpeler altın mı diye o küpeleri çıkarmaya çalışıp, sözde operasyonda altın bulduk diyenler var. Küçücük bir çocuğun kartondan kumbarasından çıkan parayı rüşvet parası diye göstermeye çalışanlar var. İşte 2. dalga budur. Bunların ahlakı budur, vicdanı budur.
Bunlar 19 Mart darbesinin icazetini Trump'tan aldılar. Ne diyor Trump, 'severim onu bizim çocuktur' diyor. Tıpkı Kenan Evren'e dedikleri gibi. Trump, Gazze'yi boşaltacağım, orayı Las Vegas yapacağım diyor, Erdoğan susuyor. Trump, Güney Kıbrıs'ı Türki Cumhuriyetler tanıyacak diyor bunlar susuyorlar. Ama şunu bilsinler ki CHP'nin 3. Genel Başkanı, Yaser Arafat'ın can yoldaşı Bülent Ecevit'in çizgisi neresiyse biz de oradayız.
Bunlar 6. filo gelince ona selam duranlardır. Biz, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yoldaşlarıyız. Bir tarafta Kıbrıs işgal altındayken, Kıbrıs'ı kurtaran, 'Bizimkiler geliyor' diye küçük çocukları sevince boğanlar var, bir tarafta Trump korkusuyla Kıbrıs'ı satanlar var.
Tek talebi var Trump'tan, yenemeyeceği bir rakibi var, 5 yıl yapmadığım çirkef kalmadı, yine yendi, beni yenecek. Ona darbe yapacağım, bana ses çıkarma, ona darbe yapacağım, Kıbrıs da senin olsun, Filistin de diyen bir Erdoğan var karşımızda.
Bütün televizyonlarından 560 milyar yolsuzluk var dediler, Allah'tan korkmazlar, 560 milyar 6 yıllık bütçeden fazla. 6 yıl hiç personel maaşı ödemezsen, hiç hizmet yapmasan, bütün para 496 milyar, bu diyor ki 560 milyarlık yolsuzluk var.
Burayı, bu meydanı bize kapatmaya kalkan, ışıklarını söndürmeye kalkan Ulaştırma Bakanı, Devlet Demir Yolları'nın treni geçti, selamladı meydanı. Bu da sana kapak olsun.
Buradan Erdoğan'a sesleniyoruz. Kendine güveniyorsan koy sandığı, İstanbullu karar versin, İstanbul mu Kanal İstanbul mu diye.
Bak Erdoğan tam karşındayım, 43 gün oldu. Ben buradayım, meydandayım. Ben Saraçhane'deyim, Samsun'da, Yozgat'ta, Mersin'deyim. Ben bugün Başakşehir'deyim. Sen neredesin salon adamı Erdoğan?
Bakmayın siz Sayın Bahçeli'nin 100 milyon imza toplasalar ne yazar demesine. Bu millet gücünü sana da ittifak ortağına da gösterecek."