Bu araştırmaya göre önümüzdeki bir yıl içinde yaşanabilecek en büyük tehditlerin ilk sırasında yüzde 67 ile enflasyon ve yüzde 62 ile makroekonomik dalgalanmalar yer alıyor. Buna karşın yatırımcılar, bu riskler doğrultusunda ve ellerindeki kısıtlı bilgilerle birkaç öncelik arasında gidip gelse de şirketlerin iklim değişikliğine odaklanmaya devam etmesini istiyor.

Araştırmaya katılan yatırımcıların yüzde 44’ü, şirketlerin beş önceliğinden birinin iklimle ilgili aksiyonlar olması gerektiğine öne sürüyor.  Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) performansının sosyal yönü ise yatırımcıların öncelik sıralamasında daha arka planda kalıyor. 

SÜRDÜREBİLİRLİK

Ayrıca yatırımcıların yüzde 27’si çalışanların sağlık ve güvenliğini korumayı, yüzde 25’i işgücü çeşitliliğini ve kapsayıcılığını geliştirmeyi öncelik olarak belirtiyor. Şirketlerin en önemli öncelikleri ise yüzde 83 ile inovasyon ve yüzde 69 ile kârlılığı artırmak. Araştırmanın bir diğer çarpıcı bulgusu ise yatırımcıların şirketlerin sürdürülebilirlik performansı hakkında dezenformasyona kapıldıklarını hissetmeleri.

PwC Türkiye ESG Platform Lideri Evren Sezer şuna dikkat çekti:

“Şirketlerin verilerini, sistemlerini ve yönetim yaklaşımlarını proaktif olarak, risk ve fırsat yönetimi bakış açısıyla ve küresel trendlere cevap verecek şekilde iyileştirmeleri gerekiyor. Regülatörlerin ise küresel anlamda birbiriyle uyumlu ve eşgüdümlü raporlama ve denetim standartlarını ortaya koyabilmek için çalışmaya devam etmesi büyük önem taşıyor.”