Cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetilen Türkiye'nin ödediği bedelleri anlatan Ekonomist Atilla Yeşilada, “Meteor düşseydi daha iyi şartlarda olurdu Türkiye, diye düşünüyorum. Bir tek yararı oldu; o da Türkiye bazı şeylerin olmayacağını gördü, ders aldı” dedi. KURUMLARIN İÇİ BOŞALDI Bir Youtube kanalına konuşan Yeşilada, Türkiye Bankalar Birliği'nden (TBB) Merkez Bankası'na (TCMB), Rekabet Kurumu'ndan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) kadar bütün kurumların içinin boşaltıldığını belirterek “Bütün kurumlar Tayyip Erdoğan'a hizmet etmek zorunda bırakıldı. Bunu da geri çevirmek uzun zaman alacak” diye konuştu. “Az da olsa serbest piyasa ekonomisindeyiz ve serbest piyasa ekonomisi kendi başına bırakılacak bir sistem değil” diyen Yeşilada, “Muhakkak kamu denetiminde olması gerek. Bunu yapacak olan da Rekabet Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), EPDK, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)… Bunların tek görevi Erdoğan'a hizmet etmek olduğu zaman, serbest piyasa tamamen yolundan çıktı” ifadelerini kullandı. Sistemin kontrolden çıkan bir enflasyona neden olduğuna dikkat çeken Yeşilada, şunları kaydetti: “2 yılda çift haneye çıktık, artık hiperenflasyona gidiyoruz. TCMB rezervleri fütursuzca harcandı. Türkiye'nin döviz varlığı resmen peşkeş çekildi. Türkiye'den sermaye kaçtı. Bütün bunlar olurken global konjonktür Türkiye gibi gelişen ülkelerin lehine esiyordu. Bol miktarda para basıyordu. Önümüzdeki 3 yıl, bunun tersine döndüğünü göreceğiz.” 'ARJANTİN GİBİ OLURUZ' Bir dönem daha Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde Cumhurbaşkanlığı sistemi devam ederse Türkiye'nin Arjantin olacağını vurgulayan Ekonomist Atilla Yeşilada, “Türkiye buhrandan buhrana sürüklenir, sürekli temerrüde gider, dışardan borçlanamaz” ifadelerini kullandı. Arjantin'in 20. yüzyılın başlarında neredeyse İngiltere kadar zengin ve Latin Amerika'nın en müreffeh ülkesi olduğunu belirten Yeşilada, “Bugün en fakirlerinden biri… Biz de ona döneriz” ifadesini kullandı. Yeşilada, “Kalkınma için demokrasi tek çare” dedi. 'KAST SİSTEMİNE GEÇTİK' "Kürt kardeşlerimizin dışlanması, Kürtler resmen artık düşman olarak görülüyor. Aleviler sessizce dışlanıyorlar. Cumhurbaşkanı sisteminde Türkiye eski Hindistan benzeri bir kast sistemine döndük. Yani en tepede işte Sünni Türk Müslüman ekip onun altında Türk milliyetçileri falan diye en altta da işte böyle kadınlara LGBTQ'lere, muhaliflere kadar uzanan bir şey. Türk toplumunu takriben yüzde ellisi devletin sağlık imkanlarından dışlandı. Bu öğretmen olarak kadro bulmak olsun. Devletten ihale almak olsun, ticaret yaparken olsun."