Anayasa Komisyonu'nda bugün AK Parti, MHP, BBP ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un desteğiyle TBMM'ye sunulan ve Anayasa’da değişiklik öngören 3 maddelik teklifinin maddeleri görüşülmeye başlandı.

'KİMSE İNANCINI AÇIKLAMAK YA DA İSPATLAMAK ZORUNDA BIRAKILMAMALIDIR'

Teklifin gerekçesinde madde değişikliğiyle, “inanç hürriyetinin tam ve kamil olarak kapsanmasının amaçlandığı” belirtilerek şöyle denildi:

Kişi hak ve hürriyetlerinin ayrılmaz bir parçası olarak inanç hürriyetinin, tüm toplumsal kesimleri ihtiva etmesi hedeflenmektedir. Kimse inancını açıklamak ya da ispatlamak zorunda bırakılmamalıdır. Başörtüsünün dini inanca bağlanması, başka birisine bunun dinin inanç çerçevesinde olup olmadığı hususunda değerlendirme ya da yargılama yapmasına imkan verecektir. Bundan kaçınmak gerekir.

Bu sebeple, ‘Dini inanç' ibaresine bağlı kalmaksızın tüm kadınların başını örtme ya da örtmeme özgürlüğü ve giyim tercihleri Anayasal güvence altına alınmaktadır. Böylece bir yandan başörtüsü üzerinden kadınların hiçbir baskı ya da dayatma ile karşılaşmamaları sağlanırken diğer yandan icra edilen kamusal görevin gerektirdiği şekilde giyinme hususundaki tereddütler giderilmektedir. Bu vesile ile toplumda belirli hizmetler için öngörülen kıyafetlerle ilgili olarak da başörtüsü tercihi ile ilgili bir engelleme olmaksızın kadınların kamusal görevlerini ifa etmesi sağlanacaktır.

'BİZ KENDİ TEKLİFİMİZİ VERECEĞİZ' DEDİK VE ÜZERİNDE KONUŞTUĞUMUZ TEKLİFİ VERDİK'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan önerge hakkında şunları söyledi:

Cumhuriyet Halk Partisi bu meseleyi ve Anayasa değişikliğine yanaşamaz, yanaşmamalı diye düşünüldü. ‘Bu meseleyi zinhar Cumhuriyet Halk Partisi'nin dışında tutmalıyız.' Böyle bir düşünce, beklenti, istek var. Bunu söylerken de bir gerekçe uyduruldu: ‘Anayasa'ya koyalım ki yarın bir gün başka bir iktidar gelirse o değiştirmesin.' Aslında bu Anayasa'da var.

Uygulamadan kaynaklanan nedenlerden dolayı Anayasa Mahkemesi yanlış kararlar vermiştir, siyaset bunu kendi anlayışına göre yorumlamıştır. Bunlar uygulamadan kaynaklı problemler. Basın özgürlüğü konusunu nasıl yanlış uyguluyorlarsa, düşünce özgürlüğü meselesi nasıl yanlış uygulanıyorsa, kılık kıyafet hakkı da hâkim siyaset kültürünün yanlış uygulamasıyla geçmiş dönemde böyle yapılmış. Bugün böyle bir mesele yok, bugün Anayasa buna engel değil.

Yine de bu endişe giderilecekse biz dedik ki, ‘evet, o zaman bu konuda gerçek anlamda güvence sağlayacak noktada biz İYİ Parti'yle Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendi değişiklik önerimizi verir, Anayasa düzeyinde çözülmesi arzu ediliyorsa bu güvenceyi de bu rahatsızlığı hissedenler güvence altında olsunlar diye, yoksa bunu siyaseten istismar etmek isteyenlerle bizim bir meselemiz, onlarla vakit kaybedecek halimiz yok. O istismar niyetinin yine de meseleyi çözmemek üzere kurgulandığını biliyoruz ama vatandaşlarımız için bu mesele Anayasa'da yazılacaksa evet biz kendi teklifimizi vereceğiz' dedik ve üzerinde konuştuğumuz teklifi verdik.

'BAŞÖRTÜ MESELESİNİ BİR İSTİSMAR ALANI OLARAK GÖRÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ'

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta ise önerge hakkında şunları kaydetti:

Başörtü meselesini bir istismar alanı olarak görülmesini istemiyoruz. Geniş bir mutabakatla geçmesini son derece arzu ediyoruz. Başörtüsü meselesi aslında kapanmış bir yaradır. Böyle bir konuya sırtımızı dönme imkânımız yok. AK Parti konuyu bir Anayasa çerçevesinde ele alıyor. İktidar 20 yıldır yönetiyor. Öncesinde değişiklik yapmayıp meselenin Anayasa değişikliğine getirilmesi cumhurbaşkanını ifadesiyle gollük pas olarak görülüyor. Küçük bir değişiklikle destek vermek istiyoruz. Bu meselenin artık Türkiye'nin gündeminden sonsuza dek çıkmasını arzu ediyoruz. Bu sorunun artık siyasetin gündeminden de çıksın siyasetçilerde artık bu ayıpla toplumun karşısına çıkmasın. ‘Dini inançları gereği başını örten' ifadesi kullanması durumunda birilerine değerlendirme hakkı tanınacak. Şu nedenle veya bu nedenle başını örtmesi veya örtmemesi değil mi bizim amacımız?