Türkiye’yi sarsan sahte e-imza skandalı siyasetin gündeminden düşmüyor. Skandala ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) harekete geçerek İstanbul Üniversitesi önünde basın açıklaması düzenledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, yaptığı açıklamada, sahte e-imza yoluyla yapılan işlemlerin sadece kişisel değil, ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı. Özçağdaş, “Bu, Türkiye’nin dijital egemenliğine açık bir saldırıdır. Bu bir ulusal güvenlik krizidir” ifadelerini kullandı.
Yetkililerin sessizliğini eleştiren Özçağdaş, “Biraz utanma olsa, ulaştırma bakanı ve BTK başkanı şimdiye kadar çoktan istifa etmiş olurdu. Milli Eğitim Bakanı’ndan tek kelime yok. YÖK Başkanı Erol Özvar ses vermiş ama ‘istifa ediyorum’ mu demiş? Hayır. BTK Başkanı kendi e-imzasının kopyalanmasını bile fark edememiş” diye konuştu.
YÖK Başkanı Erol Özvar’ın açıklamalarına tepki gösteren Özçağdaş, “Tercih yapacak olan öğrencilere seslenmiş, ‘Yapay zekâ, büyük veri, siber güvenlik alanlarında bölümler açıyoruz’ demiş. Açtığı bu 16 yapay zekâ bölümünde bir tane profesör yok. Devleti vıcık vıcık sarmış bir liyakatsizlik” diye konuştu.
'Hiçbir çekincesi olmayan cürretkar bir ekip'
Özçağdaş, iddialar arasında, 400 akademisyenin bu yolla akademik unvanlar aldıklarının dile getirildiğini belirterek “Bu yaşanan dijital skandal, diploma, unvan sahtekârlığı yalnızca eğitimle ilgili bir konu değildir. Eğitimden sağlığa, tapudan güvenliğe, kamu kurumlarının diğer alanlarına, e-devlet sistemine kadar yerleşmiş, son derece fütursuz, müşterilerini neredeyse kendisi çağıran, açık ilanlarla onları toplayan, hiçbir çekincesi olmayan, cüretkâr ve çok ilişkisi olan bir grupla karşı karşıyayız. Türkiye’nin dijital kimlik altyapısı, kimlik doğrulama mevzuatı, kamu anahtar altyapısı tamamıyla tarumar edilmiştir” dedi.
Özçağdaş'ın açıklamaları şu şekilde:
“Şimdi buradan sesleneyim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sen ve arkadaşlarınızın ürettiği bu tek adam rejiminin yarattığı açıkla Türkiye’yi bir organize suçlar cennetine döndürdünüz. Bir ahtapottan bahsediyordun Erdoğan. İşte sana bir dijital ahtapot, tapuya gitmiş, diplomaya gitmiş, Milli Emlak arazilerine gitmiş, sağlık sistemlerine girmiş. Her yerde bir dijital ahtapot var. BTK’de var, MEB’de var, YÖK’te var. Al sana dijital ahtapot.”