Ömer Fethi Gürer, zirai don felaketine karşı iktidarın gerekli adımları atmadığını belirterek acil önlem çağrısında bulundu.
Gürer, şu açıklamayı yaptı:
"Zirai don geniş kesimleri etkiliyor. Esnafı, işçiyi, çiftçiyi, üreticiyi, ihracatçıyı ve yurt dışı pazarını doğrudan etkileyen bu zirai don olayıyla ilgili bugüne kadar iktidar gerekli adımları atmadı. Özellikle şu anda üreticinin beklediği borçlarının ötelenmesi, faizlerin silinmesi, ek kredi desteğe verilmesi ve bu arada da çiftçiler iki ila yakın ürün kayıpları yaşayacakları için icraların durdurulması, TARSİM'in de vereceği desteğin arttırılması talepleri var.
Bunun yanı sıra ÇKS'si olmayan ya da TARSİM'de sigorta yaptırmamış olanların da uğradığı büyük kayıplar var. İstisnasız ÇKS'si olsun olmasın, tarım sigortası olsun olmasın tüm zararlar karşılanmalı. Çünkü o bahçedeki ağacın gelecek yıl ürün vermesini sağlayacak olan ona bakım sağlamaktır. Ona bakımı sağlayabilmek için ilaç, gübre, tohum, sulama suyu giderlerinin karşılanabilmesi lazım. Şimdi dalda ürün yok. Bu zararları nasıl giderecek de çiftçi gidip bakım yapabilecek. Onun için bakım desteği olmak üzere mutlak surette kredi verilmeli.
Ayrıca hasar tespiti yapılanların ödemelerine derhal başlanmalı. Çiftçilerin borçları kanun teklifi de verdim en az üç yıl ötelenmeli. Faizleri silinmeli. TARSİM'de yüzde 65 olan prim desteği yüzde 75'e çıkarılmalı. TARSİM yeniden yapılandırılmalı. Çok büyük bir felaket yaşandı. Siyasi iktidar geçen sürede bugüne kadar bu konuda attığı adımlar kamuoyuna yansımadı. Ne borç ertelendi, ne hasar tespitleriyle zarar karşılandı, ne de tarla bitkiler dediğimiz ürünlerdeki kayıplar için tespit yapıldı.
Bir an önce tespitler bitirilmeli ve destekler verilmeli. Zirai donun çok kapsamlı etkileri olacak. Tarım işçileri işsiz kalacak. Esnaflar ilaç, tohum, gübre vesaire satamadığı için mağduriyet yaşayacak. İhracatçılar, ihracat geliri düşecek, yurt dışı pazarını kaybedecek. İşçiler sabit olarak çalışanlar da bu süreçte mağduriyet yaşayacak. Soğuk hava deposundan diğer paketleme tesislerine kadar işsizlik bu yıl yoğunlaşacak. Raftaki ürünün fiyatı artacak. Vatandaş daha pahalıya ürünü alacak.
Ama esas üreten kesimin bu yıl yaşayacağı mağduriyet önlenemezse kırsaldan göç başlayacak. Kırsaldan göçün başlaması önümüzdeki süreçte de tarımda sorunları ağırlaştıracak. Gençler, kadınlar bahçede üretim öncesi ve üretim sürecinde çalışarak aileye sağladıkları destek de ortadan çıktı.
Üründe de önemli kayıp var. Elma da yüzde 38.7, portakal da yüzde 12.4, üzüm de 18.6, kayısı da yüzde 65.1, Antep fıstığında yüzde 54.6, kiraz da yüzde 55.7. Böylesine büyük bir felaket yaşandı. Neredeyse üretilen ürünün yarısı belli bölgelerde artık yok. Buna rağmen bir an önce hızla karar verilmesi gerekirken ortada da bu mağduriyet yaşayanların yanında olan bir iktidar yok. Bir an önce bu sağlanmalı, sosyal çöküş yaşanıyor. Ailelerin psikolojik olarak gelirleri daralınca yaşadıkları travmalar var. Bunun için acil desteklerle en azından bugünkü mağduriyetlerin önüne geçilirse gelecek yıl üretimin sürdürülebilirliğinin yola açılır. Aksi takdirde sorunlar daha da derinleşecek görülüyor."
Kaynak: ANKA