Sakarya’daki programın ilk gününde CHP heyeti, sahaya inmeden önce CHP Sakarya İl Başkanlığı’nda yerel basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
CHP heyetinden İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, düzenlenen basın toplantısında Türkiye'nin içinde bulunduğu ağır ekonomik buhrana dikkat çekerek erken seçim çağrısında bulundu.
“Çok büyük bir ekonomik buhranın içinden geçiyoruz”
Türkiye'nin ekonomik zorluklarına değinen Özkan, toplumun giderek daha fazla zorlandığını şu sözlerle ifade etti:
“Uzunca bir zaman oldu, beraber yolculuk yapıyoruz. Toplumsal yapımızda büyük sıkıntılar var. Çok büyük bir ekonomik buhranın içinden geçiyoruz. Bu ekonomik buhran, toplumu enflasyon canavarı dediğimiz, iktidarın üzerinden hoyratça harcadığı paraları vergilendirmesi yöntemiyle çok can sıkıcı bir noktaya getirdi. Yaşam giderek çok zorlaştı. Özellikle medyada, sektörde kalmak, direnmek apayrı çabalar istiyor. Sokakta da inanılmaz şeyler yaşıyoruz.”
“Tarikatlar, çeteler, mafyalar toplumu şekillendirmeye çalışıyor”
Türkiye’nin son yıllarda kurumlarının ciddi bir şekilde sarsıldığını belirten Özkan, ülkedeki toplumsal yapının büyük bir çöküşe doğru gittiğini vurguladı:
“2010 yılından bu yana Türkiye, neredeyse kurumlarıyla sarsılarak ve büyük bir kısmı çökerek bir yolculuk yapıyor. Geldiğimiz yerde çeteler, mafyalar, tarikatlar toplumun ana dinamiklerini oluşturmaya çalışıyor. Bir tarikat şeyhinin milyarlarca dolar parası olabiliyor, bir çete mensubunun ulaşamayacağı hiçbir şey olmuyor. Bir mafyanın Türkiye’de çözemeyeceği bir problem yok gibi görünüyor. Ve kurumlar ne yazık ki bunlara karşı çaresiz.”
“Toplumun paramparça edildiğini gördük”
Türkiye'deki toplumsal çöküşün somut örneklerle nasıl derinleştiğini vurgulayan Özkan:
“Toplumsal yapımızın nasıl paramparça edildiğini iki büyük örnekle yaşayarak gördük. Birincisi, yeni doğan çetesi; ahlaken nerelere düşebileceğimizi, ahlaken yeni doğan çocuklarımızın üç kuruşluk menfaatler için neler yapılabileceğini gördük. İkincisi, Kartalkaya yangını; yangından kurtulabilecekken araçlarını kurtarmaya çalışan o insanların yanarak, dumanda boğulmasına zemin hazırlandığını gördük.”
“Medya artık işlevini yerine getiremiyor”
Özkan, toplumsal yapının çürümesiyle birlikte medyanın da işlevsiz hale geldiğini belirtti:
“Bütün bu çözülme ve çürüme, bizim ekonomik yapımızda ortaya çıkan bir buhranın sonucu. İnsanlar her değeri, hem maddi hem manevi değerlerini alınır satılır hale getirince artık çürümeye dönüşür. Kokuşma ortamında medyanın işlevi nedir sorusunun yanıtı; medyanın işlevi akciğerdir. Yani toplumun bilgi sahibi olmasını, o bilginin gereğini yerine getirmesini sağlayacak güç medyadır. Ama 2010’dan sonra Türkiye’de böyle bir etkinliği yapmakta çok zor. Her gazeteciden kahraman olmasını bekliyoruz. Zannediyorlar ki gazetecilerin bir pelerini var, uçuyor. Yaşamak zorunda olan bu insanların ihtiyaçları var, ayakta kalmak için direnmek için yaptıkları büyük özveriler var.”
“Çözüm erken seçimdir”
Erken seçim çağrısını yineleyen Özkan:
“Bütün bu çözülme ve çürüme bizim ekonomik yapımızda ortaya çıkan bir buhranın sonucu. İnsanlar her değeri, hem maddi hem manevi değerlerini alınır satılır hale getirince artık çürümeye, kokuşmaya dönüşür. Çözüm nedir sorusunun bana göre cevabı erken seçimdir. Toplumun bu denli ağır bir buhran yaşadığı bir dönemde yeni başlangıçlara ihtiyaç vardır.”
“Halkın sesi, hakkın sesidir”
Son olarak Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Özkan:
“Mustafa Kemal Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’nde açılış konuşmasında ‘Halkın sesi, hakkın sesidir’ diyor. Biz hakkın sesini dinlemeye, onun isteklerini yerine getirmeye, onun yolundan yürümeye azmetmiş bir siyasi partiyiz.”
“2 Kasım seçim tarihi olsun”
Özkan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz şimdi diyoruz ki, bütün bu tuzun koktuğu yerde, çürüğün koktuğu yerde çare halktır. Halka gidilmelidir. 2 Kasım tarihini seçim tarihi olarak söylüyoruz. Erken seçim şarttır.”