Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Ocak-Mart 2021 döneminde gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artmasını değerlendirdi. Çanakcı şu ifadeleri kullandı: *Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, sadece bugünümüzü değil ülkemizin uzun dönemli ve potansiyel büyüme hızını da ciddi biçimde aşağıya çekti. Bu yılın tamamı için en iyimser büyüme senaryosunda dahi 2018-2021 dönemindeki ortalama büyüme hızı yüzde 2,5-3 civarında olacak. Birçok uluslararası kuruluş da Türkiye için uzun dönemli büyüme tahminlerini ciddi biçimde aşağı çekti. Bu oranlar, nüfus artış hızı ve istihdam yaratma ihtiyacı yüksek olan ülkemiz için resesyon ve fakirleşme demektir. Ne yazık ki gerçek tablo budur. Bu tabloda ‘suni ve çarpık büyüme’ yazmaktadır. *Ortada güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme yoktur. Bu suni ve çarpık büyümenin bedeli; ülkemizin enflasyon, kur, döviz rezervleri, Hazine borcu, bankaların kredi portföyü, ülke risk primi gibi çok sayıda göstergede ağır bir yara alması olmuştur. Bu suni ve çarpık büyüme makroekonomik ve finansal dengeleri ciddi biçimde bozma pahasına elde edilmiştir. *Her üç kişiden biri ve genç kadın işgücünün yarısına yakını işsiz veya atılken, istihdam seviyesi üç yıl öncesinin bile altında kalırken, yoksulluk derinleşirken bu suni ve çarpık büyüme değil de nedir? Ekonomiyi algı yönetimiyle götürebileceğini zanneden iktidara soruyoruz. Kim büyüdü? Halkımız daha fazla yoksullaşırken kim büyüdü? Vatandaş temel gıdaları bile taneyle, gramla, çeyrek litreyle satın alırken kim büyüdü? “Türkiye’de neyin büyüdüğü, neyin küçüldüğü çok açık” diyen Çanakcı sözlerini şöyle sürdürdü: *Ülkemizde gençlerin hayalleri küçüldü. Gençler, hayallerini süsleyen planları gerçekleştiremiyor. İşsizlerin umutları küçüldü. İşsiz vatandaşlarımız, iş bulmak bir yana dursun, iş bulma umudunu yitiriyor. *Kurumlara güven küçüldü. 7’den 70’e tüm vatandaşlarımız açıklanan rakamları şakacı bir gülümsemeyle karşılıyor. Esnafın işi küçüldü. Maliyetleri günbegün artıyor ancak esnaf satış yapamıyor. En önemlisi de ülkemizin hedefleri küçüldü. On yıl önce bugünler için kişi başına ortalama 20 bin dolarların hedeflendiği ülkemizde bugün yoksulluk intiharları konuşuluyor. *Gayrisafi Katma Değer içerisinde İşgücü ödemelerinin payının bir yılda yüzde 3,5 puan gerilemesi, net işletme artığının ise 3,9 puan artması gelir dağılımının sabit gelirliler aleyhine bozulduğunun göstergesidir. Zenginin zenginleştiği, fakirin fakirleştiği bir büyümedir bu. *Peki tüm bunlar küçülürken ne büyüdü? Enflasyon, etiket fiyatları, vatandaşın borcu büyüdü. Hazine’nin borcu, bütçe açığı, cari açık büyüdü. Gelir dağılımındaki uçurum büyüdü. İşsizlik, yoksulluk, mutsuzluk büyüdü.