İspanya’nın en büyük ve köklü üniversitelerinden Madrid Complutense Üniversitesi’nde ‘Türkiye Çalışmaları Kürsüsü kuruldu. Kürsüde hem İngilizce hem İspanyolca konuşmasını gerçekleştiren AB Eski Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Dr. Egemen Bağış, “Artık Avrupa’nın ulusal çıkarlar üzerinden değil, ortak değerler ve gelecek nesiller adına kararlar alma zamanı geldi. Kısa vadeli siyasi hesapları değil, uzun vadeli stratejik vizyonu konuşmamız gerekiyor. Bu yüzden Türkiye’nin AB üyeliği her zamankinden daha önemli, daha anlamlı ve daha stratejik bir konudur. Bu noktada İspanya’nın verdiği desteği çok kıymetli buluyoruz” dedi.
Türkiye Çalışmaları Kürsüsü’nün çalışmalarını yürüteceği Sosyal ve Siyasal Bilimler Fakültesi’ nde düzenlenen açılış törenine Büyükelçi Egemen Bağış, Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi Nüket Küçükel Ezberci, Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve AP Türkiye Daimi Röportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Parlamentosu'nun ve UCM Sosyal ve Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Maria Esther del Campo Garcia'nın da aralarında olduğu davetliler katıldı.
Kürsüde konuşmasını gerçekleştiren Avrupa Parlamentosu Milletvekili ve AP Türkiye Daimi Röportörü Nacho Sanchez Amor’a yanıt veren, AB Eski Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Dr. Egemen Bağış, “Türkiye’nin Avrupa Birliği ile üyelik sürecinde en kritik başlıklar 23’üncü ve 24’üncü fasıllardır. Ancak ne yazık ki siyasi konularla ilgili tüm fasıllar şu anda bloke edilmiş durumda. Bize açılış kriterlerini belirtmeden, sadece “ödevinizi yapın” diyorsunuz. Oysa önce ne yapmamız gerektiğini açıkça ortaya koymalısınız ki biz de gereken yasal düzenlemeleri yapalım. Türkiye’nin Müslüman kimliğini sürekli vurguluyorsunuz. Oysa Türkiye ilk başvurusunu yaptığında da, aday ülke statüsü aldığında da, müzakerelere başladığında da Müslümandı. Bu değişmedi. Tam aksine, Türkiye’nin Müslüman kimliği ile demokrasi kültürünü bir arada yaşatabilmesi, Avrupa Birliği’nin aslında sahip çıkması gereken çok önemli bir değer. S-400 meselesine gelince; biz bu sistemi hava savunma ihtiyacımız olduğu için aldık. Çünkü müttefiklerimiz bize alternatifini satmadı. AB üyesi üyesi başka ülkeler aldığında ses çıkarılmazken, Türkiye alınca ağır eleştiriler getiriyorsunuz. Bu da samimiyet eksikliğini ortaya koyuyor” dedi.
‘ORTAK DEĞERLER VE GELECEK NESİLLER ADINA KARARLAR ALMA ZAMANI GELDİ’
Bağış, “Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı da hedef alıyorsunuz. Ancak Sayın Erdoğan, kendi kendine liderlik iddiasında bulunan bir kişi değil; 2002’den bu yana Türk halkının demokratik iradesiyle defalarca seçilmiş bir liderdir. İspanya’da Sayın Sanchez ne kadar meşruysa, Sayın Erdoğan da Türkiye’de o kadar meşrudur. Artık Avrupa’nın ulusal çıkarlar üzerinden değil, ortak değerler ve gelecek nesiller adına kararlar alma zamanı geldi. Kısa vadeli siyasi hesapları değil, uzun vadeli stratejik vizyonu konuşmamız gerekiyor. Bu yüzden Türkiye’nin AB üyeliği her zamankinden daha önemli, daha anlamlı ve daha stratejik bir konudur. Bu noktada İspanya’nın verdiği desteği çok kıymetli buluyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SON DERECE ANLAMLI’
Avrupa Parlementosu Milletvekili ve AP Türkiye Daimi Ropartörü Nacho Sanchez Amor’a yanıt veren Bağış, “İspanya’nın en büyük üniversitelerinden biri olan ve kökleri 13’üncü yüzyıla uzanan Complutense Üniversitesi’nin Türkiye’ye yönelik bir araştırma kürsüsü kurması, Türkiye’yi anlama ve verdikleri değeri gösterme açısından son derece anlamlıdır. Tarihsel ilişkilerimizin bulunduğu, ikili ticaret hacmimizin 20 milyar Euro’ya yaklaştığı, Gazze meselesinden Avrupa Birliği’nin geleceğine kadar birçok konuda Türkiye ile benzer bakış açılarını paylaşan ve AB üyeliğimiz konusunda diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha olumlu yaklaşan İspanya’nın bu akademik adımı da son derece kıymetlidir. Bağış “Bugün burada temsil etmekten onur duyduğum Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanımız Sayın Dr. Hakan Fidan da, bu önemli kürsüyü kuran bu seçkin üniversiteye teşekkürlerini iletmemi özellikle istediler. Bu girişimin, iki büyük ülke arasındaki mükemmel ilişkilere katkı sağlayacağına şüphe yoktur. Yeni kurulan bu kürsünün öğrencileri tarafından yürütülecek akademik çalışmaların özellikle Türkiye–AB ilişkileri ve Türk–İspanyol ilişkilerine getireceği katkı ve perspektifleri büyük bir heyecanla bekliyoruz” dedi.
‘STRATEJİK FIRSATLAR SUNACAKTIR’
Erasmus ve Jean Monnet gibi programlara ek olarak, bu kürsüde Türkiye’den öğrencilerin İspanya ile daha fazla temas kurmasını, burada eğitim alarak farklı bir kültürü, dili ve bakış açısını tanımasını; aynı şekilde İspanyol öğrencilerin de Türkiye’ye gelerek kültürümüzü, dilimizi ve dünyaya bakışımızı anlamalarını sağlayacak önemli bir platform sağlayacaklarını vurgulayan Bağış, “Üniversite yetkilileri, Türkiye ile İspanya’nın ortak güçlü alanlarından biri olan turizm üzerine de yeni bir akademik çalışma başlattıklarını bizlerle paylaştı. Bu çerçevede, her iki ülkenin turizm alanındaki tecrübeleri karşılaştırılarak öğrencilerin bu alanda geleceğe dönük projeler geliştirmeleri hedefleniyor. Kürsü, Türkiye ile İspanya arasında yeni fikirlerin, projelerin ve iş birliği alanlarının doğmasına da katkı sunacaktır. Türkiye, Türk dünyasına; İspanya ise Latin Amerika’ya açılan birer köprü niteliğindedir. Bu bağlamda, Türk firmalarının Güney Amerika’ya, İspanyol firmalarının da Türk dünyasına açılması açısından bu kürsü çalışmaları stratejik fırsatlar sunacaktır” diye konuştu.
'TÜRKİYE İLE İSPANYA ARASINDA İŞ BİRLİĞİMİZ DERİN’
Kürsüde konuşan Madrid Büyükelçisi Nüket Küçükel Ezberci “Uzun zamandır Türkiye üzerine bir akademik kürsü kurulması yönünde temaslarımız devam ediyordu. Bugün bu hedefimize ulaştık, bu da bizim için büyük bir mutluluk kaynağı oldu. Türkiye ile İspanya arasında çok geniş ve derin bir ilişki ağımız var. Siyasi ilişkilerimiz mükemmel düzeyde; ekonomik iş birliklerimiz ve karşılıklı yatırımlar her geçen gün artıyor. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haziranda Sayın Cumhurbaşkanımızın resmi ziyareti kapsamında oldukça kapsamlı bir zirve gerçekleştirdik. Bu zirvede 17 anlaşma imzalandı ve bunların 13’ü devletler arasında, 4’ü ise kurumlarımız arasında gerçekleşti. Bütün bu yoğun iş birliği ağı içerisinde akademik alan eksik kalan bir parçaydı. Bugün de o eksiği tamamlamış olduk. Complutense Üniversitesi, İspanya’nın en köklü üniversitelerinden biri. Bugün burada Türk Çalışmaları Kürsüsü’nü açtık. Aynı zamanda YÖK Başkanlığımızla da doğrudan temas halindeyiz. İstanbul ve Ankara Üniversiteleri gibi köklü kurumlarımızla da Complutense arasında iş birlikleri kurulacak, anlaşmalar imzalanacak” dedi.
‘ERASMUS KAPSAMINDA İKİ ÜLKE ARASINDA 40 BİNİN ÜZERİNDE HAREKETLİLİK YAŞANDI’
Bu gelişmenin gençlere, öğrencilere ve akademisyenlere katkılarından bahseden Ezberci “En başta karşılıklı bilgi ve tecrübe paylaşımı olacak. Öğrenciler iki ülke arasında daha fazla gidip gelecek, akademisyenler ortak projelerde buluşacak. Bu projeler sadece iki ülke ilişkilerine değil, aynı zamanda bugünün dünyasına, barışa, istikrara ve refaha da katkı sunacak nitelikte olacak. Artık diplomasinin yanı sıra akademik dünyaya da çok önemli sorumluluklar düşüyor. Çünkü geleceği planlamak adına B, C, hatta D ve E planlarını hazırlıyor olmamız gerekiyor. Son 15 yılda, sadece Erasmus programı kapsamında iki ülke arasında 40 binin üzerinde hareketlilik yaşandı. Avrupa Birliği Başkanlığı’nın raporları da gösteriyor ki Türkiye ve İspanya’nın birlikte AB projelerinden yararlanma oranı oldukça yüksek. Bu zaten var olan kültürü şimdi daha kurumsal hale getiriyoruz. Böylece kişilere bağımlı olmayan, sürdürülebilir bir yapı inş