İktidarın son dönemlerde artan döviz fiyatlarını durdurmak için çıkardığı kur korumalı mevduatların (KKM) büyüklüğü 2.1 trilyon lira ile rekor kırması üzerine duayen iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav’dan önemli açıklamalar geldi.

'BİR SÜRE DEVAM ETMELİ'

Yaklaşan seçimler sonrası olası iktidar değişikliğinde KKM’nin bir süre daha devam ettirilmesi, gerektiğini belirten Boratav, ihtiyatlı bir geçiş süreci uygulanması gerektiği uyarısında bulundu.

Boratav, “En büyük tehlikenin “iktidarın el değiştirmesi sonrasında döviz kurundaki ani bir patlama olasılığı” ifadelerini kullandı.

'KESİNLİKLE ERTELENMELİ'

KKM hakkında Boratav, şu açıklamalarda bulundu:

"15 Mayıs’ta iktidar değişirse 6’lı masanın mutabakat metninde para-maliye politikalarında neoliberal modele anlık geçiş ima ediliyordu. KKM’nin kaldırılması, bütçeye mali kural getirilmesi, bütçe açığını yasa ile sınırlandıran bir kemer sıkma ilkesi öngörülüyordu. Bunların ikisi de iktidarı devralan yeni bir ekip için kesinlikle ertelenmesi gereken önlemler.
KKM, bugünkü iktidarın uyguladığı tutarsız, abartılı ve aşırı kuralların yanı sıra yerli aktörlerin dövize talebini sınırlayan etkili bir güvencedir. Yeni iktidar 11 ay sonra yerel seçimlerin yapılacağını unutmasın, unutamaz da zaten. “Saray iktidarı”nın son bulması için özellikle büyükşehirlerde yönetimin yeni iktidarda olması gerekiyor.

'İHTİYATLI BİR GEÇİŞ GEREK'

En büyük tehlike iktidarın el değiştirmesi sonrasında döviz kurunda ani bir patlama olasılığıdır. Bu nedenle hiç olmazsa bir yıllık yumuşak geçiş programı yapmaları lazım. Ali Babacan ki kendisi mali kural denilen abartılı yahut aşırı önlemi sahiplenen kişidir, bir televizyon kanalında “Geçiş süreci olması lazım” dedi. Bu sağduyu algılamasıdır umarım.

Deprem gibi çok acil kamu desteğini gerektiren facianın arkasından 6’lı masanın mutabakat metninin yeni baştan, bir yıllık geçiş süreci içinde dikkate alınması, düzeltilmesi, yerel seçimlerin politik sonuçlarını dikkate alacak şekilde yeniden inşa edilmesi gerekir.

Döviz kuru Türkiye toplumunda ve kamuoyunda ekonominin sağlığı ile ilgili temel gösterge olarak algılanır. Kurda ani bir patlama kontrolsüz bir istikrarsızlığın işareti olur.

DİKKATE ALINMALI

Türkiye İş Bankası genel müdürünün bu hafta başlarında verdiği demeç var. KKM’nin sürmesinin zorunlu olduğunu savunuyordu. Sağduyunun sesi, ekonominin önemli kurumlarından biri olan büyük bir özel bankanın genel müdüründen gelmiş. Uzun dönemli onarım ve büyüme meseleleri ayrı konu. Şu anda onu tartışacak durumda değiliz.
Şu andaki mesele kısa vadeli geçişin önümüzdeki siyasi takvimi de dikkate alarak yeni baştan düşünülmesi. Para politikalarında inisiyatifi bankalara bırakmak lazım. Para politikası bankalara bırakılırsa, mevduat faizi serbest bırakılırsa faizler zaten kendiğilinden yükselecek.

Bankaların üzerindeki baskı kaldırılırsa - telefonla bankalara talimat veriliyor - hem kur hem döviz hesapları üzerinde bu tür baskılar kaldırılırsa yani para piyasasında faizler bankalara bırakılırsa para politikası katı olur. Faizler yukarı çekilir.

ARJANTİN ÖRNEĞİNİ VERDİ

Neoliberal politikalara geçişte ihtiyatlı olunması gerekir. Neoliberal politikalara tam program olarak geçiş de savunulacak bir şey değil. İki  yıla yaklaşan bir süredir IMF gözetimi altındaki neoliberal politikalar uygulanan Arjantin’de hem enflasyon hem de işsizlik ve büyüme göstergeleri çöküntü halinde.

Özellikle depremin yaşandığı bir ortamda, bütçenin gerekirse ek bütçeyle - muhtemelen gerekecek -  muslukların açılması lazım. Para politikasında ise inisiyatif bankalara bırakılırsa daralma yolunda seyredecektir. KKM uygulaması süregelerek, bazı yumuşak önlemler dikkate alınarak rezervlerin beslenmesi, güvenceye alınması gibi düzenlemeler gerekiyor”