Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel, ülkesinin yaklaşık otuz yıldır en büyük hükümet karşıtı protestolarına tanık olmasının ardından ülkesinin komünist devrimini “kırmaya” çalıştığını iddia ettiği “utanç verici suçlulara” saldırdı.

Küba yetkilileri protestolar için ABD'yi suçlarken, Joe Biden adanın liderlerini vatandaşlarının “özgürlük çağrısını” duymaya çağırdı. Biden yaptığı açıklamada, "Küba halkı cesurca temel ve evrensel hakları savunuyor" dedi.

Pazartesi sabahı televizyonda yayınlanan bir konuşmada, kısa süre önce Raúl Castro'nun Komünist partinin en önemli ismi olarak yerini alan Díaz-Canel, protestoları, ABD destekli, sosyal medya güdümlü, halkın hoşnutsuzluğunu kışkırtmak ve Küba rejimini devirmek için yapılan bir komplonun parçası olarak resmetti.

ÜST DÜZEY İSİMDEN VENEZÜELA KARŞILAŞTIRMASI

61 yaşındaki politikacı, polise taş atmak ve arabaları tahrip etmekle suçladığı bazı göstericilerin "tamamen kaba" davranışlarını eleştirerek, "Dün yaklaşım barışçıl değildi" dedi. Díaz-Canel, diğer protestocuların gıda kıtlığı ve elektrik kesintileri konusunda meşru endişeleri olduğunu kabul etti, ancak bu sorunları ABD yaptırımlarına bağladı. Partinin birinci sekreteri yayında "Memnuniyetsizlik hissetmek meşru" dedi.

Üst düzey bir parti yetkilisi olan Rogelio Polanco Fuentes, protestoları, şu anda on yıllardır en kötü ekonomik çöküşü yaşayan Küba'da “istikrarsızlık ve kaos” yaratmak için iyi finanse edilen ABD destekli bir çabanın parçası olarak kınadı.Polanco Fuentes protestoları Venezüella'nın otoriter lideri Nicolás Maduro'ya karşı 2019'da ABD destekli başarısız ayaklanmayla karşılaştırdı. 

‘’HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK’’

Kübalı muhalifler, Pazar günü Küba'da dalgalanan ve binlerce kişinin ilaç ve gıda eksikliğini ve siyasi özgürlüklerin eksikliğini kınamak için sokaklara döküldüğü protestolarla ilgili bu iddiaları reddetti.

Başkent Havana'daki deniz kıyısındaki Malecón'da binlerce protestocu “vatan ve yaşam” ve “özgürlük” sloganları attı. Havana'da yaşayan 34 yaşındaki aktivist Carolina Barrero, "Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Adanın her yerinde binlerce, binlerce ve binlerce insandan bahsediyoruz. Her küçük kasabada protesto vardı, tamamen kendiliğindendi’’ dedi. 
(Guardian)