Gıdada, enerjide, akaryakıtta üst üste gelen zamlar, AK Partililerin ve Cumhur İttifakı’nın küçük üyesi BBP’nin dahi hükümete tepki göstermesine sebep oldu. Daha önce birçok bakan ve yönetici, ekonomik krizin farkında olduklarını savunarak, sorunların çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı adres göstermitşi. Kamuoyu araştırmalarında ise AK Parti’nin sorunları çözebileceğine dair halkın inancının kalmadığı görülüyor.

BirGün'de yer alan habere göre; son olarak BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, üst üste gelen zamlara tepki gösterdi. Ankara’da partisinin Genişletilmiş Divan Toplantısı’nın kapanışında konuşan Destici, çiftçiye ve tarıma gerekli desteğin sağlanması, tarımsal planlamanın iyi yapılması ve suya gerekli önemin verilmesi konularına değinerek, ‘‘Türkiye, kendisine yeterli ayçiçeği üretimini yapacak araziye sahip. Biz öncelikle kendi vatandaşımıza yetecek kadar tarım ve hayvancılık ürünlerini üretmeliyiz, sonra ithalatla ilgili kısım planlanmalı. Ama biz halkımızın kendi ihtiyacını ülke olarak mutlaka kendimiz üretmeliyiz. Biz buğdayı, arpayı, mercimeği, nohudu, ayçiçeğini üretebiliriz. İnşallah önümüzdeki ekim döneminde bu planlama daha iyi yapılır ve Türkiye bu saydığımız tarım ürünlerinde kendine yeter. Bu ortamda fırsatçılar hala cirit atıyor. A marketinde bir ürün 20 lira, B marketinde aynı ürün 28 lira. Ticaret Bakanlığının bunlara fırsat vermemesi lazım’’ ifadelerini kullandı.

Akaryakıta her gün gelen zamların vatandaşlar tarafından artık takip dahi edilemediği eleştirisini dillendiren Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Akaryakıta zam geldikçe, akaryakıttaki KDV ve ÖTV de artıyor. Devletin burada bu vergiden vazgeçmesi gerekiyor. Yüksek oranda vergi kabul edilebilir değil. Petrol fiyatları dünyada artıyor, döviz artıyor ama bu vergi artışlarının da aynı düzeyde artması doğru değil. Burada vatandaşlarımızın, özellikle de üreticilerimizin, çiftçilerin korunması lazım. Aynı şey elektrik için de geçerli. Çünkü üretmek zorundayız. Vergi kazançtan ve gelirden alınır ama bizde verginin yüzde 70’ten fazlası gelirden ve kazançtan değil, dolaylı yoldan alınıyor. Böyle olunca zengin ya da fakir ayırt etmeden herkesten vergi alınıyor.’’

Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Yasası’nın değiştirilmesini talep ettiklerini de sözlerine ekleyen Destici, bu konudaki önerilerini sözlü ve yazılı olarak Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarıyla paylaştıklarını aktararak, "Seçim barajının sıfır ya da en fazla yüzde 3 olmasını arzu ediyoruz. Siyasi partilere yapılan Hazine yardımı Anayasa’daki gibi seçime giren tüm partilere hakça ve yeteri miktarda dağıtılmalı. Siyasetin finansmanı şeffaf olmalı, ön seçim mecbur hale getirilmel" dedi.

ÇÖZÜM ÜRETİLMEZSE FATURASI AĞIR OLUR

Hemen her kalemde zam üstüne zam yapılması ve hayat pahalılığının her geçen gün artması AK Partililer içinde de tartışlıyor. Eriyen oyları durdurmaya çalışan AK Partililer, suçu zincir marketlere atarak, hükümetin sorumluluğunu gizlemeye çalışıyor. O isimlerden birisi de AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Şamil Tayyar oldu. Tayyar, fahiş fiyatlar üzerinden zincir marketlere tepki göstererek ‘‘Bunca rezilliğe rağmen kalıcı çözüm üretemiyorsak, bunun siyasi faturası ağır olur’’ dedi.


Şamil Tayyar / Cumhurbaşkanı Erdoğan

Ayçiçeği yağı üzerinden gelen tepkileri değerlendirerek partisine çözüm bulma çağrısı yapan Tayyar, şöyle dedi:

‘‘Zincir marketlerle ilgili bu kaçıncı fahiş fiyat, stok tartışması? Vatandaşın ne kusuru var? Neyi, niye boykot etsin? Önce biz üzerimize düşeni yapalım sonra vatandaştan destek isteyelim. Bunca rezilliğe rağmen kalıcı çözüm üretemiyorsak, bunun siyasi faturası ağır olur.’’