Elazığ'da alınan karar gereği dün konteynerkentlerde tahliye işlemleri başladı. Konteynerkentten çıkarılmak istenen ve eşyalarını taşıyamayan bir vatandaş içeriden sadece ilaçlarını almasına izin verildiğini söyledi. Hurdacılık yaparak geçinmeye çalıştığını ifade eden vatandaş, eşyalarını taşıyamadığını belirterek, şunları söyledi:
"Tel çektiler bizi oradan atmak için, eşyam kaldı"
"Bizim konteynere tel çektiler. Benim evimi de taşımadılar. Evim cezaevinin içinde kaldı. Mahkumlar taşınmamışlar daha. Tel çektiler bizi oradan atmak için. Benim eşyalarım orda kaldı. Yetkililere söyledim. Bana 'belediye yetkilisine söyle' dedi. Ben söyledim. Belediyeci bana dedi 'senin eşyan çöptür, ben taşımam'. Benim eşyalarım çöp değil. Benim bir gelirim yok, ilacım var. Çöpten hurda toplayıp yaşıyorum. Ekmeği çöpten topluyorum, çöpten yiyorum. Çöpten geçiniyorum ama benim eşyalarım çöp değil. İlaçlarım vardı içerde. Sadece ilaçlarımı almaya izin verdiler. Biz dedik 'tel çekmeyin' diye. 'Milleti çıkarın ondan sonra tel çekin' dedik. Benim durumum bu. Eşyalarımı alamadım. Yanıma mahkum verdiler. Bana mahkummuşum gibi teröristmişim gibi davrandılar. Biz terörist değiliz, mahkum değiliz, yoksuluz. Biz kimsesiziz. Benim kimim kimsem yok. Buradaki kardeşlerimin çoğu yaşlı, kimsesiz. Bize bakmayacaksa kime bakacak devletimiz. Biz bu devletin sahibi değil miyiz?"
"Eğer bir çaremiz olsaydı zaten bu konteynerde kalmazdım"
Kızının geçirdiği kaza nedeniyle hareket edemediğini ve gidecek yeri olmadığını belirten bir vatandaş, Elazığ Valiliğine seslenerek yardım talep etti. Gidecek yerlerinin olmadığını ve mecburiyetten konteynerlerde kaldıklarını belirten Melek Mutlu adlı vatandaş, şöyle konuştu:
"Ben konteynerde şu an kızımla kalıyorum. Kızım kaza geçirdi. Sakat, tedavi görmesi gerekiyor. Biryere çıkamıyorum. 4-5 yıldır buradayım. Herhangi bir yardım almadım. Buraya geldiğimizde alışveriş için bir kart verdiler bir yıl kullandım. Sonra onu da kestiler. Eşimi kanserden kaybettim. Babamın 3 katlı evini yıktılar kentsel dönüşüm diyerek. Sadece bir daire verdiler. İki kız kardeş ortada kaldık. Gidecek yerim, yapacak bir şeyim yok. Ben valimizden yardım talep ediyorum. Eğer bir çaremiz olsaydı zaten bu konteynerde kalmazdım. Kendim güvenlik amiriyim. Eşimi kaybettim çalışamaz duruma geldim. İstanbul'dan geldim. Babamın evi yıkıldıktan sonra mecburen konteynerde yaşamak zorunda kaldım. Bir çarem olsaydı bu kadar direnmezdim."
Elektrik olmadığı için makinayı kullanamayan vatandaş fenalaştı
Konteynerkentte görüntü çeken bir vatandaş da makinaya bağlı olan bir vatandaşın elektrik olmadığı için cihazını kullanamadığını ve baygınlık geçirdiğini söyleyerek, "Bu da makina ile yaşayan bir vatandaş. Elektrik kesiminden dolayı bağlı olduğu cihazdan nefes alamıyor. Şimdi fenalık geçirmiş burada yatıyor. Adam rahatsızlandı, bayıldı. Bunların hesabını kim verecek? Adam ölse ne olacak" diyerek tepkisini dile getirdi.
(ANKA)