Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Türkiye-Afrika 5. İş ve Ekonomi Forumu'na katıldı.
Konuşmasında, Türkiye'nin kapısının her yatırımcıya, her girişimciye ardına kadar açık olduğunu söyleyen Erdoğan, "Devletimizin tüm kurumları, bakanlıklarımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ajansı ülkemize yatırım yapmak herkese yardım etmeye hazırdır" ifadelerini kullandı.
''Kalıcı barışa zemin hazırlaması için yoğun çaba içerisindeyiz"
Türkiye'nin dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğunu söyleyen Erdoğan, 2024 yılı satın alma paritesine göre 12. sırada olduklarını bu sene 11. sıraya yükselmeyi öngördüklerini bildirdi. AKP'li Cumhurbaşkanı, son 23 yılda kalkınma ve refah yolunda büyük mesafe aldıklarını iddia etti.
Konuşmasının son bölümünde Gazze'deki ateşkes anlaşmasına değinen Erdoğan, "Hamas ile İsrail arasında varılan mutabakatın kalıcı olması, kalıcı barışa zemin hazırlaması için yoğun çaba içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
* Sizleri şahsım, milletim ve ailem adına selamlıyor, Türkiye'ye hoş geldiniz diyorum. 5. Türkiye-Afrika İş Forumu'nun hayırlı olmasını diliyorum.
* İlkini 2016 yılında tertiplediğimiz forumun zaman içinde Afrika'nın 4 bir yanından katılımcılarla somut kararların alındığı bir platform haline geldiğini görüyorum. 2 gün süresince gerçekleşen toplantılarda tarım, gıda, enerji, madencilik gibi konular paylaşıldı. Misafirlerimiz ülkelerindeki yatırım ortamını hem diğer katılımcılara hem de Türk iş dünyasına anlatma fırsatı buldu.
* Hızla büyüyen ekonomisiyle 3 kıtanın tam merkezindeki coğrafi konumuyla Türkiye'nin kapısı her yatırımcıya her girişimciye ardına kadar açıktır. Devletimizin tüm kurumları, bakanlıklarımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ajansı ülkemize yatırım yapmak herkese yardım etmeye hazırdır.
* 2005'i ülkemizde Afrika yılı ilan ederek kıta ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık. Bu 20 yılda ilişkimizi hayal dahi edilemeyecek noktalara getirdik. Türkiye-Afrika ilişkilerinin stratejik ortaklık seviyeye ulaşmasından fevkalade memnunuz. Türkiye'nin Afrika Zirvesi'ndeki gözlemci statüsünün 20'inci yılını idrak ediyoruz.
* Afrika kıtasıyla köklü bir muhabbete ve dostluğa sahibiz. Pek çok şehirde bu dostluğun ve kaderdaşlığın silinmez izleri ve hatıraları vardır. Görev süresi boyunca kıtaya 50'nin üzerinde ziyaret gerçekleştirmiş bir siyasetçiyim. Afrika'nın dört bir yanındaki kardeşlerimizin misafiri oldum. Her ziyaretimde hayatın tüm zorluklarına rağmen yüzlerinden tebessüm eksik olmayan Afrikalı kardeşlerimin yaşama sevincine hayran kaldım.
"Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz''
* Türkiye çok değişti, çok gelişti. Özellikle son 23 yılda kalkınma ve refah yolunda büyük mesafeler aldı. G20 üyesi olarak cari fiyatlarla dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. 2024 yılında milli gelirimizi 1,5 milyon dolar sınırına getirdik. Kişi başı milli gelir 17 bin dolara yaklaştı. Merkez Banka'mız bugün 187,7 milyar dolar. İhracatımız 270 milyar doları zorluyor. 26 olan havalimanı sayımız 58'e yükseldi. Üniversite sayımız 308'e ulaştı.
Nazım Hikmet'in şiirini okudu
Erdoğan, konuşmasının devamında Nazım Hikmet'in 'Asya Afrika Yazarlarına...' isimli şiirini okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
* Afrika kıtasında geçmişi 10. yüzyıla uzanan bir dostluğa sahibiz. Timbuktu'dan Harara'ya, Kahire'den Cape Town'a bu dostluğun izleri vardır. Görev süresi boyunca kıtaya 50'nin üzerinde ziyaret gerçekleştirmiş bir siyasetçiyim. Uzun yıllar sonra 2011'de Mogadişuya giden ilk devlet başkanıyım. Afrika'nın 4 bir yanındaki kardeşlerimin misafiri oldum. Bu ziyaretler sayesinde Afrika'nın sıcak ortamını tanıma fırsatı buldum.
Gittiğim her ülkede kendimi yabancı bir yerde değil, kendi ülkemde, kendi evimde gibi hissettim. Nazım Hikmet bundan 63 yıl evvel Afrika haklarına şöyle sesleniyordu:
Kardeşlerim
bakmayın sarı saçlı olduğuma
ben Asyalıyım
bakmayın mavi gözlü olduğuma
ben Afrikalıyım
ağaçlar kendi dibine gölge vermez benim orda
sizin ordakiler gibi tıpkı
benim orda arslanın ağzındadır ekmek
ejderler yatar başında çeşmelerin
ve ölünür benim orda ellisine basılmadan
sizin ordaki gibi tıpkı.
"23 yılda başardıklarımız gelecekte başaracaklarımızın teminatıdır''
* Asrın en büyük deprem felaketlerinden birini yaşadık. Yalnızca 2,5 yılda 304 bin konutu afetzedelere teslim ettik. Sadece 23 yılda başardıklarımız gelecekte başaracaklarımızın teminatıdır. Türkiye milli gelire göre dünyada en fazla yardım yapan ülkelerden biridir. İhtiyaç sahiplerinin yaralarını sarmak için koşturuyoruz.
* Merkez Bankası rezervimiz 27 milyar dolardı, bugün 189,7 milyar dolar. 36 milyar dolar ihracatımız bugün 270 milyar doları zorluyor. Turist sayımızı 15 milyondan 62,milyon 270 bine, turizm gelirini 67 milyar dolar üzerine çıkardık. Savunma sanayiindeki başarımızı biliyorsunuz.
* 2002 yılında motorlu taşıt 8,5 milyon iken bugün 33 milyonu buldu. 2000'li yılların başında 13 milyon binamız vardı bunu 2'ye katlayarak 26 milyona çıkardı. 26 olan havalimanı sayımız 58'e yükseldi. Eğitimde derslik sayımız 343 bindi bugün 615 bini geçti. 76 olan üniversite sayımız 308'e ulaştı. Sağlıkta yatak sayısını 164 binden 271 bine ulaştırdık. Şehir Hastaneleri asını verdiğimiz modern kampüslerimizi milletimizin hizmetine sunduk.
"Deprem bölgemiz için 90 milyar dolar civarında harcama yaptık''
* Deprem bölgemiz için 90 milyar dolar civarında harcama yaptık. Yalnızca 2,5 yılda 304 bin konutu afetzede vatandaşlara teslim ettik. Yılsonuna kadar amacımız 403 bin anahtarı teslim ettik. Başardıklarımız gelecekte başaracaklarımızın teminatıdır.
* Türkiye milli gelire göre dünyada en fazla yardım yapan ülkelerden biridir. Kimsenin inancına kökenine bakmıyor, nerede olursa olsun ihtiyaç sahiplerinin yaralarını sarmak için koşturuyoruz. Bir Afrika atasözü şöyle diyor: Hızlı yol almak istiyorsan yalnız git, ama uzak menzilleri hedefliyorsan birlikte yürü.
* Bu sözlerin ışığında Afrika ile ilişkilerimizi uzun vadeli ve sürdürülebilir bir gelecek tasavvuru üzerine bina ettik. Tarihin hiçbir sayfasında sömürgecilik lekesini taşımamış bir ülkeyiz. Asırlardır gittiğimiz her ülkeye barışı götürdük, huzuru götürdük, sevgi ve saygıyı götürdük. Aynı zamanda refah ve istikrarı götürdük. Kıta ile münasebetlerimizi günden güne geliştirdik
* Kıtadaki büyükelçilik sayısını 44'e çıkardık. Kısa vadede hedefimiz 50. Bugün Ankara'da 38 büyükelçilik faaliyet gösteriyor. Bugün Türk yükleniciler Afrika'da toplam değeri 97 milyar dolara ulaşan 2000'den fazla yatırımı üstlenmiş durumda. 100 binden fazla Afrikalı kardeşimiz istihdama katılarak üretimi destekliyor.
''Sadece bombalar değil açlık ve susuzluk da öldürüyor''
* Afrika Birliği'nin barış çabalarına en büyük katkı veren ülkelerden biriyiz. Ankara süreci kapsamında Etiyopya ve Somali arasındaki arabuluculuk çabalarımız bu çalışmaların örneğidir. Sudan'daki çatışmalar bizi de derinden yaralıyor. Ülkede ateşkesin sağlanmasını ve kalıcı barışın diyalog yoluyla tesis edilmesini arzu ediyoruz. Sudan'da yaşanan insani dram artık felaket boyutuna varmıştır. Sudanlı kardeşlerimizi sadece bombalar değil açlık ve susuzluk da öldürüyor. Uluslararası kuruluşların Sudan'daki trajediye yeterince eğilmediğini üzülerek müşade ediyoruz.
''Sudan'a da yardımlarımızı ulaştırıyoruz''
* Türkiye olarak her çatışma bölgesine olduğu gibi kardeş Sudan'a da yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Koloniyalizm kağıt üzerinde yıllar önce son bulmuş fakat post modern yöntemlerle varlığını devam ettirmiştir. Batı dünyasını ne yazık ki Afrika kıtasındaki çatışma ve iç savaşları kıtanın kaderi olarak görüyor. Ekonomik çıkarı olmadıkça elini taşın altına koymaktan kaçınıyor. Neticede savaş baronları kazanırken kaybeden masum siviller oluyor. Çatışma ve krizlerin yüklerini genelde kadınlar ve çocuklar çekiyor. Bunu sadece Sudan ve diğer çatışma bölgelerinde değil en son Gazze'de gördük. İsrail'in iki yıl boyunca sürdürdüğü saldırılarında 68 bin Filistinli şehit oldu. 170'i aşkın kardeşimiz yaralandı. Bazıları açlıktan olmak üzere 20 bin çocuk öldü. 250 üzerinde gazeteci sırf hakikati duyurdukları için katledildi. Enkazların altında kaç kişinin naaşı olduğu bilinmiyor.
* Tüm insanlığın gözü önünde 2 yıl boyunca bir soykırım yaşandı. Gazze soykırımında tıpkı Türkiye gibi Afrikalı kardeşlerimiz de vicdanlı bir duruş sergilemiştir. Bizim de gayretlerimizle Gazze'de ateşkes sağlanmıştır. Hamas ile İsrail arasındaki mutabaktın kalıcı olması için yoğun çaba içerisindeyiz. Ancak İsrail'in kötü sicili dolayısıyla tedbiri ve temkini elden bırakmıyoruz. Gazze'nin süratle yaralarını sarmaya ve yeniden ayağa kalkmaya ihtiyacı var.