Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, partisinin İstanbul İl Örgütü Binası'nda bir basın toplantısı düzenledi. Depremde hayatını kaybeden vatandaşların yakınları başta olmak üzere tüm halka başsağlığı dileyen Baş, yaralılar için de şifa dileklerinde bulundu.

'KAMUYA VE BANKALARA OLAN BORÇLARI SİLİNSİN'

Erkan Baş, iktidara “Depremden etkilenen yurttaşların kamuya ve bankalara olan borçları silinsin” çağrısında bulundu.

“Yapılan bütün çağrılar, öneriler, AK Parti ve Saray Rejimi'nin rant ve inşaat aşkına, açgözlülüğüne yenik düştü. Şehirlerimiz, insanlarımız, hayatlarımız hiçbiri umurlarında değil” diyen Erkan Baş, sözlerini şöyle sürdürdü;

Tek umursadıkları daha fazla para ceplemek, ötesi değil. Herkes aklını başına alsın, kimse bize kader mader anlatmasın. Ortada AK Parti'nin 20 yıl boyunca yaptığı ihmalkarlıkların, bile bile göz göre para hırsının getirdiği yıkım var.

Eğer biri size burada cinayet işlenecek dikkat et, önlem al diyorsa, siz de bu uyarılara kulak asmıyor, üstüne bir de utanmadan resmen azmettiriyorsanız, siz bu cinayetin ortağısınız, bu suçun ortağısınız. Yine söylüyorum.

Doğal afetler olur ama öldüren insandır. Ve burada suçlu, tartışmasız AK Parti'dir. Yirmi yıldır bu ülkeyi sadece kâr hırsıyla, din istismarıyla yöneten AK Parti ve Erdoğan'dır.

'AK PARTİ BÜYÜK BİR ENKAZ YARATTI'

AK Parti çok büyük bir enkaz yarattı. Ölüme terk ettikleri binlerce yurttaşımız, günlerce devletin ulaşamadığı ilçeler il merkezleri, kurtarıldıktan sonra bile özel hastaneyi dert eden yoksul bir halk… Asrın felaketini yaşadığımız doğrudur. Bu ülkede asrın felaketi AK Partidir.

Asrın dayanışmasıyla bu karanlıktan çıkacağız. Bize düşen, asrın dayanışmasını örgütlemektir.  Çok açık ifade edelim: üye sayısı on binlerle ifade edilen Türkiye İşçi Partisi, halkımız ve dostlarımızla birlikte asrın dayanışmasını örgütlerken; asrın felaketi AK Parti'nin 10 milyonu aşkın üyesi var. On binlerce insan, bir ülkeyi enkaz altından çıkarmaya çalışırken, 10 milyonun üstünde üyesi olduğunu söyleyen sözde bir siyasi parti, sabah akşam iktidarın yapabileceği hiçbir şey olmadığını anlatıyor.

Geldiğimiz aşamada yaşadığımız felaketin özeti şudur. Şimdiye kadar resmi verilere göre 35 bin 418 yurttaşımız yaşamını yitirdi.

105 bin 505 yurttaşımız yaralandı. 1 kişi bile istifa etmedi! “1 kişi bile eksik yaptım, yanlış yaptım, hatam var” demedi.

Buradan tüm yetkililere sesleniyorum. Bakın biz AK Parti'den ayrıldıktan sonra hataları, eksikleri anlatan çok insan gördük. Şunun şurasında 3-4 ay daha o koltukta oturacaksınız diye bu kadar alçalmaya ne gerek var? İçinizde en küçük bir insanlık kaldıysa, “artık kaldıramıyorum” deyip istifa edin.

İnsanlar can kurtarmaya çalışıyor, birileri algı operasyonlarıyla, Twitter'da hesap satın almakla, seçimleri erteletmekle ilgilenirken; birileri halkımızın yarasını halkımızın dayanışmasıyla sarmaya çalışıyor. Birileri iktidarımızı nasıl koruruz derdinde.

Asrın felaketini yaşadık, asrın dayanışmasını büyüteceğiz ve asrın hesaplaşmasını yaşayacağız. Bunun için halk dayanışmasının büyütülmesi ve mücadelenin sürmesi gerekiyor.

'UTANÇ DUYUYORUM'

Henüz binlerce canımız enkaz altında kurtarılmayı beklerken, insanlar ailelerinin en azından bedenlerine ulaşmayı ümit ederken, Saray seçimlerin ertelenmesi için nabız yoklamaya çalışıyor. Utanıyorum, utanç duyuyorum.

Böyle kötü insanların bu ülkeyi yönetmesinden utanç duyuyorum. Bunları şu vakte değin başımızdan defetmediğimiz için, memleketten kovalamadığımız için utanç duyuyorum.

Bütün tarihleri, Anayasayı delmek, tahrip etmek, bu ülkede hakkı hukuku sürekli çiğnemek üzerine kurulu bir iktidar, kendisine yine yakışanı yapıyor.

'TARTIŞMAYA KAPALI OLAN ANAYASA HÜKMÜNÜ AÇIKLAYALIM...'

Şimdi de seçimler için benzer bir süreç işletmek istiyorlar. Yangından mal kaçırmak isteyenler için son derece açık, tartışmaya kapalı olan Anayasa hükmünü hatırlatalım: Anayasal açıdan seçimlerin ertelenmesinin tek bir koşulu var. Seçimlerin Geri Bırakılması ancak Anayasa madde 78 uyarınca savaş halinin varlığı durumunda mümkün olabilir. “Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.” Buradan bir adım geri atmayacağız.

Çıkmış, enkaza çevirdiği, beton blokların altında ölüme terk ettikleri halka, bana bir yıl verin diyorlar. Bu halk sizin belanızı verecek! O sandıktan kaçamayacaksınız. 20 yılda koca bir enkaza çevirdiğiniz bu ülkenin hesabını, enkaz altında bıraktığınız bu halka vereceksiniz.

'ENKAZ ALANLARI SUÇ MAHALİDİR'

Hekimlerin, mühendislerin, bilim insanlarının uyarı ve karşı çıkışlarına rağmen, AK Parti yangından mal kaçırır gibi, enkaz kaldırıyor.

Enkaz kaldırmalar derhal durmalıdır. Yardım faaliyetleri ve cenazelere ulaşım amacı dışında gerekçelerle kaldırılmasının önüne geçilmelidir. Enkazlar moloz yığını değil, binlerce yurttaşımızın katledildiği cinayet mahalidir! Bu yaşadığımız facianın sorumlularının daha kolay hesap vermesi için deliller içeren suç mahalidir.

Cumhuriyet savcılarının şu anda temel işleri bu suç mahallerinin ortadan kaldırılmasının önüne geçmek ve sistematik bir şekilde delil toplanmasının önünü açmak olmalıdır.

Barolardan ve mühendis odalarından destek alınarak gerekli bilirkişi heyetlerinin hızlıca oluşturulması ve enkazlardan delillerin toplanarak tutanak altına alınması ülkemize ve gelecek nesillere borcumuzdur.

'HALKIN DAYANIŞMASIYLA UĞRAŞMAYIN'

Bölgeden haberler gelmeye başladı, halk örgütlerinin dayanışma merkezi olarak oluşturdukları yerlere dönük baskılar yapılmaya başlandığı. Yurttaşların gönderdiği yardımlara kimi yerde el konulmak istendiği, AFAD'da toplamak istedikleri belirtiliyor.

Bu zamana kadar yapmadıklarınız buramıza kadar geldi. Şimdi bir de insanların yardımlaşmasını engelleyerek, yaşadığımız acıyı katlanılamaz hale getirmeyin. Bırakın yurttaşın eli, yurttaşa değsin.