İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işçilerin greve gitmesi konusunda belediyenin tutumuna katılmadığını açıklayan gazeteci Fatih Altaylı, sendikanın tavrını eleştirdi.

İBB operasyonlarında yeni gelişme: 11 kişiye 'etkin pişmanlık' tahliyesi!
İBB operasyonlarında yeni gelişme: 11 kişiye 'etkin pişmanlık' tahliyesi!
İçeriği Görüntüle

'BÜTÜN AKRABALARINI İŞE SOKMUŞSA SENDİKACI DEĞİL ÇETECİDİR'

Altaylı söz konusu yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Kurumlarda çeteleşmekle, kurumlarda işçinin hakkını arayan sendika olmak aynı şey değil. Bizdeki 'cahil' sendika anlayışına sendika diyemeyiz. Adı ne olursa olsun! Sendikacılık, maaş zammı zamanı masaya oturup, 'Ne koparırsam kârdır' demek değildir. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde gereğinden yüzde 40 fazla işçi olduğu söyleniyor. Sendika gereğinde buna da karşı çıkandır.

'Bu kadar işçiye gerek yok. Bu kadar işçi alırsan bütçen bizim hak ettiğimiz maaşları ödemene izin vermez' diyendir modern sendikacı.

Sendikanın şube başkanı olacak herif bunu yapacağına bütün akrabalarını belediyede işe sokmuşsa eğer sendikacı falan değil, çetecidir, feodal yapının kente sirayet etmiş, rezil bir temsilcisidir.

Hiçbir standarda, hiçbir genel ilkeye sahip olmadan bir ilde sıfır zamla toplu sözleşme imzalayıp, bir başka ilde yüksek oranlı zam istemek de 'dürüst ve doğru' sendikacılık değildir. İzmir’deki DİSK temsilcisi belediye başkanını 'Oyumuzu AKP’ye veririz' diye tehdit etmiş. Belediye başkanı olsam 'Hemen verin hep birlikte gülelim' derdim.

Çünkü AKP İzmir’i alınca ilk yapacağı şey, o pos bıyıklı sendika ağasını kovup, yerine badem bıyıklıları doldurmak, tüm hizmetleri taşeronlaştırmak, grev girişimlerini Cumhurbaşkanlığı kararıyla engellemek, kısa süre içinde sendikayı değil belediyeye İzmir’e giremez hale getirmek olurdu.

Bu arada bunca olay, bunca gerilim arasında ben DİSK Başkanı’nı hiç ortalarda göremiyorum. Arzu Çerkezoğlu idi galiba adı. Ne düşünüyor tüm bu olanlar karşısında. O da oyunu iktidara mı verecek acaba!"