'Şehitler ölmez vatan bölünmez' başlığıyla verdiği açıklamasında "Siz ise kendi çocuklarınıza, yalılarınızın duvarlarını vatan diye tarif etmeye devam ede durun bakalım, gün ola harman ola.." diyerek "Hiç mi empati yapmayacaksınız?" diyerek yetkililere seslendi. 

Dağdaş'ın açıklaması şu şekilde:

Cemaat, kınalı kuzuların aziz naaşlarının arkasından; "şehitler ölmez vatan bölünmez" diye ağıt yakıyor, haykırıyor!

Evet, bizim kadim inancımıza göre; şehitler ölmez...

Biz buna inanıyor ve iman ediyoruz ancak, vatanın bölünmezliğinin tüm yükünü kınalı kuzulara ihale etmiş olursak, bu memleketi  yönetenler; ne iş yapar, niye o makamdalar sorusunu sormamız gerekmez mi? 

Terör bataklığının oluşmasında; yanlışlıklarıyla, aymazlıklarıyla, gafletleriyle, izansızlıklarıyla, vicdansızlıklarıyla katkı veren yönetenlere bir lafımız olmayacak mı?

Ey efendiler...

İşi, aşı, eğitimi, sağlığı, adaleti, güvenliği, refahı esirgediğiniz veya veremediğiniz o kınalı kuzuların; anasının babasının yavuklusunun yetiminin gözlerine baktığınızda, kendi aileniz aklınıza hiç mi gelmeyecek? Hiç mi empati yapmayacaksınız?

Ey efendiler...

Sınırlarımızın ötesinden vatan toprağına tebelleş olan eşkıya ordusunun saflarına, bu memleketin çocuklarını katmasını durduramamanızın sebebini, hiç mi sorgulamayacaksınız? Çocuklarımızın eşkiyalaşmasının, şunun bunun maşası haline gelmesinin mesulü kim?

Ey efendiler...

Vatanı bölmek isteyen emperyalistlerin sofrasına oturup, planlarının bir parçası haline gelip, sonrada kınalı kuzularımıza; vatanı böldürmeğin, vatana sahip çıkın diye görev tevdi ettiğinizde, hiç mi yüzünüz kızarmaz, hiç mi nedamet duymazsınız?

Ey efendiler...

Eşkıya ile pazarlığa oturup onun semirmesine imkan verdiğinizde, isabetsiz dış politikanızın sonucu komşularımızın toprak bütünlüğünün yok olmasına katkı sağladığınızda, memleketimizin sınırlarını kevgire çevirttiğinizde, kınalı kuzularımızın şehit olacağını göremeyecek kadar körmüsünüz?

Ey efendiler...

Sıvasız barakalarının kapısına, "kaçak" diye yıkmak için dayandığınız o kınalı kuzular; evimizi yıkmayın dediğinde, dozerinizi kepçenizi üzerlerin sürüyordunuz, şimdi soruyorum size, vicdanınız rahatmı?

Ey efendiler...

Sizin vatan dediğiniz; daçalarınızın yalılarınızın saraylarınızın villalarınızın velhasıl mülklerinizin tapularıylamı sınırlı, niye eşkıyanın kol gezdiği dağları, mezraları, köyleri, kasabaları, ilçeleri, şehirleri bu güne kadar vatan diye görmediniz, niye o insanları vatansever yapmadınız yapamadınız?

Ey efendiler...

Bu serzenişimi isyanımı, kınalı kuzularımızı askerlik görevinden soğutmak gibi bir niyetle yapmıyorum, lafımı eğip bükmeyin! 

Tabiki vatanı böldürmeyeceğiz, tabiki vatanı korumak için gerektiğinde şehit olacağız. 

Siz ise kendi çocuklarınıza, yalılarınızın duvarlarını vatan diye tarif etmeye devam ede durun bakalım, gün ola harman ola..

Gürcan Dağdaş