Öğrenciliğinin geçtiği İstanbul'a yıllar sonra gelen Arpaçaylı Filozof Arif, polemikhaber.com'a konuştu.

HALK TV'YE 'CEMO' CEZASI

Filozof Arif, RTÜK tarafından müzisyenlere destek için düzenlenen gecede Hilmi Yarayıcı'nın seslendirdiği 'Cemo' türküsü nedeniyle Halk TV'ye ceza yağdırmasına tepki gösterdi.

'TÜRKÜLER HİÇBİR ZAMAN SUSMADI'

Türkülerin halkların olmazsa olmazı olduğunu ifade eden Filozof Arif, "Duygu, düşünce ve hissiyat türkülerle işlenir. Onun için türkülerin yasaklanması faşizmi çağrıştırıyor. Türküler hiçbir zaman susmadı, hiçbir zaman da susturulamaz" dedi.

Filozof Arif'in İstanbul gezisinden öne çıkan açıklamalar:

"Türküler halkların olmazsa olmazlarıdır. Duygu, düşünce ve hissiyat türkülerle işlenir. Onun için türkülerin yasaklanması faşizmi çağrıştırıyor bana. Faşizmdir, yasaklanamaz; çünkü halkın vicdanıdır türküler.

Faşizm, farklılıklardan hoşlanmadığı gibi türkülerden de hoşlanmıyor demektir. Oysa bir sürü isyan duygusunu dile getiremezsen... 

Onun için de türküler hiçbir zaman susmadı, hiçbir zaman da susturulamaz. 'Bir milletin türkülerini yaratanlar o milletin kanunlarını yaratanlardan daha güçlüdür' bir laf var.

Ne demiş Dadaloğlu? Ferman Padişah'ınsa dağlar bizimdir'... Köroğlu 'Buna kavga derler bey ne paşa ne?' Bitti abi bu kadar basit..

Zulüm her zaman vardır, her zaman da olacaktır yani zulüm olacak isyan olmayacak bu mümkün değil! Nerede bir zulüm varsa orada bir isyan vardır. 

KANAL İSTANBUL

Siyaset, bilim kurulunu hiçe sayarak el yordamıyla işler yapamaz... El yordamıyla, inatla iş yaparsa bilimi hiçe sayarak körü körüne hareket etmiş olur. 'Akıllı düşmanın verdiği zarardansa, aptal dostun verdiği zarar daha fazladır' diye bir atasözümüz var.

Vatanseverlik olmuyor, bilimle olur vatanseverlik. Vatanın ağacını, insanını; kuşunu, toprağını korumakla olur. Başka türlü olmaz. 

Bilim kurulları diyor ki 'Bu çevre katliamıdır, hiçbir faydası yoktur. Ekonomik faydası da yoktur, çevresel faydası da yoktur. Tarihi faydası da yoktur. 

Zararlıdır bu. 'İnatla yapacağız' diyor. 'İstanbul'a biz ihanet ettik' diye galiba ihanet projesini tamamlamaya çalışıyor. 

KILIÇDAROĞLU

Siyasetin içerisinde yer alan bir cumhurbaşkanı, siyaset içerisinde yer aldığına göre de eleştirilmek zorunda. Eleştirilmeden adımlar atılamaz zaten... Siyaseten bir adım bile ileriye gidemeyiz.

Sembolik Cumhurbaşkanı'na göre düzenlenmiş olan Cumhurbaşkanlığı sisteminden kaynaklanan, 'Cumhurbaşkanı'na hakaret suçu'nun değiştirilmesi lazım.

Siyasetin içindedir, yani partili cumhurbaşkanıdır siyaset yapıyor. Parti tutuyor. Bütün Ulus'u temsil etmiyor. 

Ulusallarda temsilcisi olan bir cumhurbaşkanıyla karşı karşıya değiliz ki. Adalet ve Kalkınma Partisi genel başkanı...

Onun için de o kanunların değişmesi lazım. O kanunlar hukuka aykırı."