CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Türkiye’deki çocuk yoksulluğuna ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. 

"Resmi verilere göre Türkiye’de 22 milyon 750 bin 657 çocuk olduğunu, bu çocukların en az yüzde 33’ünün yoksullukla pençeleştiğini" kaydederken şunları belirtti:

*Çocuk yoksulluğuna ilişkin en güncel veri ekonomik krizin bu kadar derinleşmediği 2019 yılına ait. Bu veriler bile Türkiye’deki tablonun karanlık olduğunu gösteriyor. 2017’de 6 milyon 893 bin olan yoksul çocuk sayısı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde yüzde 8 arttı. 

*2018’de 7 milyon 336 bine ulaşan yoksul çocuk sayısı tek adam rejiminin ilk yılı olan 2019’da 7 milyon 417 bine yükseldi. Sistem değişikliği ile sorunlarla daha etkin ve verimli mücadele edileceğini ileri süren iktidar bloğu sınıfta kaldı. TÜİK tarafından açıklanan veriler Türkiye’de çocuk yoksulluğunun her dakika arttığını gösteriyor. Buna göre 2019 yılında Türkiye’de dakikada 14 çocuk yoksullar ordusuna katıldı. 

*1923’te yetim ve yoksul çocuklara yardım amacıyla bayram havasında kutlanmaya başlanan 23 Nisan’ın 101’inci yılında ülkeyi yönetenler Cumhuriyet’in tüm kazanımlarını heba ettiklerini gösterdiler. Bugün 23 Nisan ancak neşe dolamıyor insan.

“TÜRKİYE’DE YOKSULLUKLA PENÇELEŞEN ÇOCUKLARIN YÜZDE 51’İNİ KIZ ÇOCUKLARI OLUŞTURUYOR”

Çocuk politikasını tüm siyasi tartışmaların üzerinde olması gerektiğini ve Çocuk Bakanlığı’nın kurulması gerektiğini belirten İlgezdi'nin açıklaması şöyle:

*2006-2017 yılları arasında düşüş eğilimi gösteren kız çocuğu yoksulluğu sistem değişikliğiyle birlikte yeniden yükselişe geçti. Kadına ve çocuğa karşı şiddeti meşrulaştıran politikalara imza atan Saray Hükumeti döneminde kız çocuklarının toplam yoksul çocuklar içindeki oranı arttı. 

*2017’de 3 milyon 410 bin olan yoksul kız çocuğu sayısı tek adam rejiminin ilk yılında yüzde 9 artarak 3 milyon 719 bine yükseldi.  Türkiye’de 2019 itibariyle yoksullukla pençeleşen çocukların yüzde 51’ini kız çocukları oluşturuyor.

*Çocuk politikası tüm siyasi tartışmaların üzerinde olması gereken bütüncül bir alandır. Eğitimden, sağlığa, oyun hakkından, ekonomiye kadar birbiriyle ilgili çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Dolayısıyla suça sürüklenen çocukları, eğitimden koparılan genç nüfusu, güvencesiz çalışmaya zorlanan ve erken evlendirilen çocukların sorunlarını bir bütün olarak ele almamız gerekiyor. 

*2011 yılından bugüne “Çocuk Bütçesi” oluşturulması gerektiğini savunuyoruz. Bu yolla devlet bütçesi içinden çocuklar için yapılan tüm harcamaların ortak bir çerçeve içinde izlenmesi mümkün olacak. Sosyal devletin bir gereği olarak Çocuk Bakanlığı’nın kurulması da önceliğimiz arasında yer alıyor.