Halk TV'de peş peşe gelen istifaların İsmail Küçükkaya'nın transferinin ardından olması dikkat çekti. Medyaradar yazarı Keskin Kalem, yaşanan istifalara dikkat çekerek "Ve sırdaşlar beklenen oldu. Tam da dediğim gibi. Gökmen Karadağ'dan sonra bu kez de kanalın en tepe ismi, GYY’si Suat Toktaş istifa etti. Yoldaşlarım, bu kez lafı çok uzatmaya niyetim yok. Halk TV’de şu an neler oluyor? Toktaş’ı istifaya götüren süreçte neler yaşandı? İsmail Küçükkaya’nın ‘fakir kanal’ çıkışı ortalığı nasıl karıştırdı?" gibi sorulara yanıt artadı. Medyaradar'dan Keskin Kalem'in ilgili yazısı şu şekilde: Halk TV yönetiminin bilmediği bir şeyi söyleyeyim. Hem de büyük harflerle: PEK ÇOK EMEKÇİ VE EKRAN YÜZÜ KÜÇÜKKAYA SKANDALI BÖYLE DEVAM EDERSE, HALK TV’DEN AYRILMAYI DÜŞÜNÜYOR. HEM DE NEEEE İSİMLER. Pek çok editörün de başka kanallarla görüştüğü bilgisi geliyor kulaklarıma. Asıl isyansa ara kademe çalışanlarda. Fakat belli ki, patron Cafer Mahiroğlu’nun ne maddi adaletsizlik, ne de Küçükkaya’nın gazetecilik sınırlarını aşan ilişkileri umurunda değil. Ve sırdaşlar beklenen oldu. Tam da dediğim gibi. Gökmen Karadağ'dan sonra bu kez de kanalın en tepe ismi, GYY’si Suat Toktaş istifa etti. Yoldaşlarım, bu kez lafı çok uzatmaya niyetim yok. Halk TV’de şu an neler oluyor? Toktaş’ı istifaya götüren süreçte neler yaşandı? İsmail Küçükkaya’nın ‘fakir kanal’ çıkışı ortalığı nasıl karıştırdı? Hepsini bu kez, kolay okuyabilin diye maddeler halinde yazacağım. Derin analizler haftaya… Buyurun, Halk TV’nin, İBB’nin ve CHP’nin derin kulislerinden topladığım önemli bilgilere: - Toktaş, en baştan beri Küçükkaya’nın Halk TV’ye transferine karşı çıkıyordu. Çünkü Küçükkaya kanalın dümenine oturmak istiyordu. - Öyle ki transferin kesinleşmesinden sonra Küçükkaya, GYY edasıyla, bazı isimlere iş teklif etti. - Onlardan biri eski iş arkadaşı Fatih Portakal’dı. Portakal teklifi kesin bir dille reddetti. - Küçükkaya’nın GYY namzeti gibi, Halk TV’yle daha resmen imza dahi atmadan pek çok kişiye iş teklifi götürmesi, Toktaş ve ekibinin kulağına gitti. Büyük rahatsızlık yaşandı. - Küçükkaya’nın transfer imzası atılırken, Halk TV’nin sahibi Cafer Mahiroğlu’yla bir fotoğrafı var. O fotoğraf çekilirken Mahiroğlu, Toktaş’a ‘sen de gel fotoğrafta yerini al’ dedi ve Toktaş’tan şu cevabı aldı: Transfer ederken bana sormadınız, fotoğrafta olmama da gerek yok. - Bu olay Toktaş-Mahiroğlu-Küçükkaya ekseninde gerilimi had safhaya çıkardı. - Gerilim öyle bir noktadaydı ki, Küçükkaya her sabah yayın sonrası Halk TV çalışanlarına teşekkür ederken, bir kere bile Toktaş’ın adını ağzına almadı. - Mahiroğlu ve Toktaş’ın uzun süredir sorunlu bir ilişkisi olduğu herkesin malumuydu. Küçükkaya cephesinden gelen bilgilere göre de, gerçekten, Küçükkaya GYY olma vaadiyle Halk TV’ye gönderilmişti. Yani kendi kendine gelin güvey olmuyordu. - Bunu isteyen bizzat Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun’du. Ancak Toktaş’ın da kendi siyasi bağlantılarının olması- özellikle Davutoğlu’na yakınlığı- nedeniyle harekete geçmek kolay olmadı. Toktaş’ın yıpranması ve yıpratılması konusunda bir politika izlenmesi kararlaştırıldı. - Mahiroğlu, bir süredir zaten fiilen GYY gibi davranıyor, bir dargın bir barışık bir ilişki yürüttüğü Toktaş’ı pasifize ediyordu. - Kanala büyük fon sağlamaya başlayan ve dizayna girişen İmamoğlu da Küçükkaya’nın GYY olmasını isteyince plan tıkır tıkır işlemeye başladı. - İplerin koptuğu gün, yani dün şunlar yaşandı: Toktaş, Küçükkaya’nın bülteninin KRT TV’de sabah programını sunan Savaş Kerimoğlu’ndan daha az reyting aldığını herkesin içinde söyledi. ‘KRT bile bizi geçer oldu’ dedi. Bunu duyan Küçükkaya, durumu Mahiroğlu’na anlattı, küçük düşürüldüğünü iddia etti. Mahiroğlu haliyle Küçükkaya’nın yanında durunca, Toktaş kapıyı çekti çıktı. İMAMOĞLU HALK TV’Yİ NASIL DİZAYN EDİYOR? Şimdiii sırdaşlar, tablo ortada. Yıllardır Halk TV’nin en tepe koltuğunda Davutoğlu’na yakın bir ismin- Toktaş’ın- oturuyor olmasının yanlış olduğunu buradan yazdım. Fakat gelinen noktada şu oldu: Gitti Davutoğlu, geldi İmamoğlu. Yani en basit ifadeylen İmamoğlu kolları sıvamış, Halk TV’yi dizayn ediyor. Fakat görünen o ki, Olay TV vakası tekrarlanıyor. Çünkü bu dizaynı da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Neden? SBK ile iş tutan, Adı FETÖ borsasında geçen, Paramount Otele çöktüğü iddia edilen Cihan Ekşioğlu’yla poz veren… Yolsuzluk iddiaları nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığından gönderilen Korkmaz Karaca’nın kankası bir adamı, aldılar muhalefetin en etkili medya organının başına geçirmeye çalıştılar. Ne aldığı maaş belli… Ne transfer parası… Hem de Halk TV’de emekçi açlık sınırında yaşarken. Ve ilginç bir şekilde, hem patron Mahiroğlu hem de İmamoğlu bu planın tutacağını, herkesin susup izleyeceğini düşündü… AMMAAAA KESKİN KALEM SÖYLEDİ, BİNDİĞİNİZ DALI KESİYORSUNUZ, HALK TV HAVAYA UÇAR DEDİ. ÖYLE DE OLDU. KÜÇÜKKAYA’NIN DAVA HAMLESİNE VE NEVZAT ÇİÇEK’E CEVABIM NE? İBB’den akan paralarla kanala yerleştirilen Küçükkaya, durumunu, konumunu savundukça batıyor. Hem de ‘geldiğim kanal fakir, ben uluslarası bir şirketi bıraktım’ diyecek kadar. Yarattığı tahribatın farkında, ama umursamıyor. Tek derdi kendisi… Ve ilan etmiş, kendisiyle ilgili yazanlara dava açacakmış. Herhalde bana da açar, en çok ben yazıyorum. Açsın bence zaten… Çünkü ne hakaret ettim ne de hakkında yalan yazdım. Sorular sordum… Maaşı ne? Kirli ilişkiler içindeyken nasıl muhalif bir kanala transfer oldu? Fox’tan SBK nedeniyle nasıl kovuldu? Dava açarsa tüm bunlar mahkeme kayıtlarına girer… Böylece Korkmaz Karaca, SBK ve Cihan Ekşioğlu’yla fotoları da kayıtlarda yerini alır… Bu medyamızın temizliği açısından hayırlı bir adım olur. Bir de son yazımda Cafer Mahiroğlu’nun Nevzat Çiçek’e verdiği röportajı eleştirmiştim. Sayın Çiçek bana şu mesajı göndermiş: "Söyleyin ona, ben ne Davutoğlu’nun ne de başka birinin adamıyım. SBK’yla fotoğraflarını da sormadım çünkü bu özel hayatına girerdi." Kendisine cevabım şu: Kamuya açık alanda, sosyal medya hesaplarında kendi rızalarıyla paylaşılan, üstelik bir gazetecinin, gazeteci kimliğini kullanarak kurduğu ilişkileri belgeleyen fotoğrafların hangi kısmı özel hayata girer? Sayın Küçükkaya’nın yatak odasından, evinden fotoğraf paylaşmadık. Bir gazetecinin türlü siyasetçi ya da kirli isimlerle kurduğu ilişkiler de kamuoyunu doğrudan ilgilendirir. Bu savunmaya şaşırmadım, güldüm. Küçükkaya ve Mahiroğlu cephesindeki çaresizliğin boyutunu gösterdiği için… Sayın Çiçek’e ise diyecek fazla bir şeyim yok, savunması zaten yeterince kötü. BAŞKA KİMLER İSTİFANIN EŞİĞİNDE? Sırdaşlarım, Mahiroğlu ve Küçükkaya, saplandıkları bataklıktan çıkmak için bildik yöntemlere başvuruyor. Yok biz muhalif kanalız diye bize operasyon çekiliyor. Yok bize saldıranlar hükümetçi. Yok öyle yok böyle. Ben de soruyorum: Seçim arefesinde, bir ‘adam kazandı’ vakası daha yaşansın diye mi Küçükkaya’yı oraya götürdünüz? Hani yıllarca Binali Yıldırım’ın koruyup kolladığı Küçükkaya? Bunları yapan siz muhalif, biz muhalefete saldıran insanlar öyle mi? Bence ortada dönen adaletsizliklerin, yolsuzlukların hesabını derhal verseler daha iyi olur. Yoksa seçim öncesinde, milyonların umudu olan Halk TV gibi bir mecra, İmamoğlu-Mahiroğlu ikilisinin elinde oyuncak olacak. Bir de yine benden duymuş olsunlar… Başka pek çok ekran yüzü, ya da emekçi istifanın eşiğinde. Bunlardan ikisi İrfan Değirmenci ve Ayşenur Arslan. Buyursunlar bu bilgiyle ne yapıyorlarsa yapsınlar. Kaynak: Medyaradar