Kamulaştırma kararı, Koçören, Ballıöz, Çınarlı, Çökek, Gazipaşa ve Hüseyinli mahallelerindeki çok sayıda taşınmazı kapsıyor. Valilik açıklamasında, geçici barınma merkezleri için uygun hazine arazisi bulunamaması gerekçe gösterildi ve bu nedenle belirlenen parsellerde geçici el koyma işlemi uygulandığı ifade edildi.

Vatandaşın tapulu arazisine müdahale

El konulan alanların bir kısmı, deprem sonrası evsiz kalan yurttaşların kendi imkânlarıyla barınma alanı oluşturduğu tapulu parsellerden oluşuyor. Kamulaştırılan arazilerde ayrıca zeytinlikler, tarım alanları ve çeşitli yaşam alanları da bulunuyor. Kararın ardından bazı mahalle sakinleri, yaşam alanlarının kamulaştırılması nedeniyle tepkilerini dile getirdi.

Koçören Mahallesi'nden depremzede Selman Yıldız, yaşadığı durumu şu sözlerle anlattı:

AKOM'dan İstanbul için fırtına ve sağanak uyarısı
AKOM'dan İstanbul için fırtına ve sağanak uyarısı
İçeriği Görüntüle

- "72 yaşındayım, 1974'ten beri şoförlük yaptım, çocuklarımı büyüttüm, ev yaptım. Tam rahat edeceğim derken arazime el konuldu. Sebebi ne? AFAD'a gittik valiye yönlendirdi, vali TOKİ'ye, TOKİ de çevre ve şehirciliğe yönlendirdi.

- 60 sene çalıştık, 6 saniyede evimizi kaybettik, dört kardeşim gitti. 73-74 yaşındayım, hanımın ne Türkçesi var ne Arapçası. Nereye gideceğiz? İki danam, köpeklerim, tavuklarım var. Kime gittiysek kapı kapalı, ne yapacağız?"

Yıldız, 1965'lerden beri babasıyla bu topraklarda çiftçilik yaptığını, yıllarca gurbette çalışarak bu birikimi elde ettiğini ve şimdi her şeyin elinden alınmasıyla ikinci bir yıkım yaşadığını belirtti.

"Bu projeden vazgeçin''

Kamulaştırılan arazide dört aile yaşadığını belirten Refik Berk, parsellerin dedelerinden ve babalarından miras kaldığını kaydederek, depremde evlerinin yıkıldığını ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için kendi imkanlarıyla yeni bir yaşam alanı kurduklarını söyledi.

Bakıma muhtaç anne, babası olduğunu ve gidecek yerleri olmadığına dikkat çeken Berk, "Annem ve babam 80 yaşında, ikisi de bakıma muhtaç. Gidecek başka yerleri yok. Babam burayı yaparken yıllardır biriktirdiği parayı, annem ise bileziklerini vermek zorunda kaldı. Yasal izinleri alarak başımızı sokacak bir yer yaptık. Şimdi bizi buradan çıkarırlarsa sokakta kalacağız. Annem ve babam bizim önceliğimiz. Bu projeden vazgeçin, yoksa yeni bir felaket yaşayacağız" şeklinde konuştu.

''Hiçbir bilgilendirme yok''

Eşref Yıldız ise üç ay önce Koçören bölgesinde kamulaştırma yapılmayacağına dair yetkililerle bir toplantı yapıldığını, bu toplantıya Defne Kaymakamı'nın da katıldığını ve yetkililerin "yeteri kadar yapılmış, burada başka kamulaştırma yapılmayacak" dediklerini söyledi. Ancak Yıldız, üç ay sonra yeniden kamulaştırma kararı çıktığını ve bu durum karşısında muhatap bulamadıklarını belirtti.

Her sabah uyandıklarında devletten adımıza kayıtlı tapular düşmüş mü diye baktıklarını altını çizen Yıldız, "Köyün yüzde 90'ı kamulaştırıldı, her yer TOKİ oldu. O zaman verilen sözlerin bir kaydı yoktu. Şimdi yeniden el konulma kararıyla karşı karşıyayız. Hiçbir bilgilendirme yok. Her sabah kalktığımızda e-devletten adımıza kayıtlı tapular düşmüş mü diye bakıyoruz" diyerek yaşadıkları belirsizliği ve endişeyi dile getirdi.