Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP ile görüşüp görüşmeyeceği sorusunun üzerine 'Tüm partileri ziyaret etmem zaten demokrasinin gereğidir' demişti. Oluç, Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine ilişkin kendilerine henüz bir talep gelmediğini belirtti. Oluç, 'Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kazanır mı?' sorusuna da yanıt verdi. 

'HDP KENDİ POLİTİKALARINI ÜRETİR' 

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, seçim öncesi iktidarın yeniden 'Abdullah Öcalan' kartını ortaya sürmesi halinde tavırlarının ne olacağına ilişkin de, 'Çok rahatız bu konuda. HDP kendi politikalarını üretir' diye konuştu. 

Gazete Duvar'dan Ceren Bayar'ın haberine göre, HDP’nin Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine ilişkin kendilerine henüz bir talep gelmediğini belirtti. Oluç, "Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kazanır mı?” sorusuna verdiği yanıtsa şöyle oldu:

'BEN KÜRDÜ VALİ YAPMAM DERSENİZ DEMOKRASİYİ NASIL TAÇLANDIRACAKSINIZ?' 

Toplumda büyük bir değişim beklentisi ve umudu var. Dolayısıyla ben toplumsal ve siyasal muhalefetin bu seçimlerden başarıyla çıkacağını düşünüyorum. Çünkü demokratik değişimi herkes özlem içinde bekliyor ve bunun için de mücadele ediyor. O yüzden hem cumhurbaşkanlığı seçimi açısından hem parlamento seçimi açısından alınacak sonucun toplumun bu beklentisi doğrultusunda olacağını düşünüyorum.

CHP ve partisiyle yapılacak görüşmelerle birlikte ortaya atılan 'bakanlık' pazarlığı iddialarına yanıt veren Oluç, her parti gibi HDP’nin de bakanlık, cumhurbaşkanı yardımcılığı hakkı olduğunu ifade ederek “HDP seçimlerden birinci parti çıksa ne yapacaksınız? Bu tartışmayı akılla yapmak gerekiyor. Bunun arkasındaki meselenin aşılması için uğraşmak gerekiyor. ‘Ben Kürt'ü vali yapmam, kaymakam yapmam, bakan yapmam, cumhurbaşkanı yapmam, cumhurbaşkanı yardımcısı yapmam’ diye bakıldığı zaman nasıl demokrasiyle taçlandıracaksınız?” diye konuştu. 

'KÜRTLERİNDE YÖNETİMDE TEMSİL EDİLME HAKKI VAR' 

Altılı Masa’ya gitme ya da bir pazarlığın söz konusu olmadığını tekrarlayan Oluç şöyle devam etti: 

Evet, pazarlık yok ama bir parti olarak biz ülkeyi çok iyi yöneteceğimizi düşünüyoruz. Bu iddiadayız. Dolayısıyla elbette ki cumhurbaşkanı da olmak isteriz. Bakan da olmak isteriz. Bunların hepsini yaparız. Bunu kimse gayrimeşru bir talep olarak değerlendiremez. Çok meşrudur. Ve bu meşruiyeti de biz seçmenimizden alıyoruz. Şu anda yedi milyondan fazla oyumuzun olduğunu biliyoruz ve bu insanlar vergi ödüyorlar. Talepleri var, özlemleri var, beklentileri var. Türkiye'de yaşayan ve bir siyasi partiye oy veren her yurttaş gibi Kürtlerin de idari yapıda ve yürütmede temsil edilme hakları var.

ÖCALAN’DAN MEKTUP GELİRSE...

31 Mart Yerel Seçimleri'nde olduğu gibi terör örgütü PKK'nin lideri Abdullah Öcalan’dan bir mektup getirtilmesi ihtimali de sorulan Oluç, bu ihtimali zayıf bulduğunu ifade ederek şunları söyledi:

Öcalan'ın yerel seçimlerde yaşananların ardından o tür bir adım atacağı kanaatinde değilim. O zaman da zaten doğrudan ‘şunu yapın, bunu yapın’ gibi bir mektubu olmamıştı. O yüzden ben öyle bir durumla karşılaşılacağını zannetmiyorum. Ama iktidar bu tür yollara başvurma heveslisi olursa biz elbette ki gereken değerlendirmeyi yaparız ama öyle bir beklentimiz yok. Eğer böyle bir beklentimiz olsaydı, bir korkumuz, tedirginliğimiz olsaydı biz kaç aydır ‘tecrit sona erdirilsin’ diyoruz. Bir tedirginliğimiz olsa bu konuda böyle davranmayız. Çok rahatız bu konuda. HDP kendi politikalarını üretir. Elbette ki her türlü öneriye, tartışmaya, değerlendirmeye açıktır. Ama kendi politikalarını üretir.