Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen "yolsuzluk soruşturmasında" yaşananları gündeme getirmiş ve Tunç'un bu önergeye anayasal süre olan 15 gün içinde yanıt vermesini talep etmişti.
Tunç, Özel'e verdiği yanıtta, gündeme gelen iddiaların içeriğine ilişkin ifadeler kullanmak yerine mevzuat hükümlerini hatırlattı.
Tunç, Anayasa'nın 9'uncu maddesinde yargı yetkisinin bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılacağının belirtildiğini, Anayasa'nın 138'inci maddesinde "görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamayacağı"nın ifade edildiğini belirtti.
Tunç, yürürlükteki Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre, soruşturma evresindeki usulü işlemlerin gizli olduğunu, cumhuriyet savcılarının doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapabileceğini belirterek, "Sözü edilen düzenlemeler çerçevesinde, işlendiği iddia edilen bir suçla ilgili delillerin takdiri ve olayın vasıflandırılması da dahil olmak üzere, soruşturma yürütülmesi, koruma tedbirlerine başvurulması ve sonucuna göre kamu davası açılmasınnda tüm yetki ve sorumluluk yargı mercilerine aittir. Gizli olarak yürütülen ve yargısal faaliyet kapsamında kalan soruşturma aşamasında ne tür işlemler yapıldığına dair Bakanlığımızda bilgi ve belge bulunmamaktadır" ifadesini kullandı.
Tunç, Avukatlık Kanunu'na göre avukatların avukatlık görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarındaki soruşturmanın Adalet Bakanlığı'nın vereceği izin üzerine suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılabileceğini, ancak ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturmanın bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılabileceğini hatırlatarak, "Bakanlığımızca avukatlar hakkındaki soruşturmaya veya kovuşturmaya yönelik izin işlemleri yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde yürütülmektedir. Ancak, ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde soruşturma bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından genel hükümlere göre yapılmaktadır" dedi.
Tunç, CHP'nin HSK'ya yaptığı şikayetlere ilişkin olarak da, "Hakim ve Savcı Şikayet Bürosu kayıtlarının tetkikinde, Kurula iletilen mezkur şikayetle ilgili olarak bir dosyada Kurul Birinci Dairesi'nin 23/07/2925 tarihli kararı ve Kurul Başkanı'nın 29/07/2025 tarihli 'olur'u ile şikayetin işleme konulmaması kararı verildiği, yine diğer bir dosyada Kurul Birinci Dairesi'nin 11/09/2025 tarihli şikayetin işleme konulmaması kararına yönelik işlemlerin devam ettiği bildirilmiştir" ifadesini kullandı.
Tunç'un verdiği yanıta göre, CHP'nin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve iki savcı hakkında "görevi kötüye kullanma" ve "soruşturmanın gizliliğini ihlal" iddiasıyla yaptığı şikayet işleme konulmazken, "İBB Dava Borsası" olarak nitelendirilen iddialara ilişkin şikayet hakkında HSK Birinci Dairesi'nin verdiği "işleme konulmaması" kararına ilişkin işlemlerin devam ettiği, dosyanın HSK Başkanı sıfatıyla Tunç'un önünde olduğu ortaya çıktı.