CHP lideri ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerde duran bir seccadenin üzerine ayakkabıyla bastığı fotoğrafı büyük bir kesim tarafından hedef haline geldi.

Fotoğrafın hedef haline gelmesinin ardıdan hareketin bilinçli yapıldığını ve dine yönelik bir saldırı olduğunu iddia edilmesinde sonra ilahiyatçılar ve siyasetçiler tarafından söz konusu eleştirilere cevap geldi.

'KIŞKIRTMAKTAN BAŞKA BİR AMAÇ TAŞIMIYOR'

İlahiyatçı ve felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz:

“Haram yiyen, yolsuzluk yapan, ihalelere fesat karıştıran, 5 maaş alanlara bir çift sözü olmayan siyasi iktidarın, halkı muhalefe karşı kışkırtmasının hiçbir anlamı yoktur. Ayrıca iktidarın İslam dininin pek çok kutsalını çiğnediği halde Kılıçdaroğlu’nun söz konusu fotoğrafını eleştirmeye hakkı yoktur. Ayrıca İslam’da seccadeye yüklenen bir kutsiyet anlayışı da yoktur. Bu durum dinine saygılı muhafazakâr insanları kışkırtmaktan başka bir amaç taşımıyor.” 

'BÜYÜK İHTİMALLE DEKOR'

İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç:

“Muhafazakar dindar bir seçmen kitlesi var ve bu tip görseller üzerinden çabuk etkilenebiliyorlar. Bu işi sosyal medyada servis edenler de o kitleyi hesaba katarak bu yola başvuruyorlar. İktidar, dini değerleri kullanarak gerçek sorunların üzerini örtmeye çalışıyor. Hz. Peygamber’in döneminde mescitlerde herhangi bir örtü söz konusu değildi. Halı, seccade yoktu. Kumun üzerinde secde ediyorlardı. Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafındaki örtü gerçekten seccade olsaydı namazdan sonra hemen yerden kaldırılması gerekirdi. Kaldırılmadığına göre büyük ihtimalle dekor olarak kullanılan bir halı parçası gibi duruyor”

'DİN TACİRLİĞİNE ARTIK İNANAN KALMADI'

Emekli müftü Gani Aşık:

“Kılıçdaroğlu’nun, dini değerlere saygısı ve din konusundaki hassasiyeti toplumca çok iyi bilinmektedir. İstismarların partisi AKP, yoğun bir ortamda ve aşırı ilgi atmosferinde yol kazası denilebilecek bir dalgınlığı abartarak sömürme peşindedir. Kaldı ki seccadenin üzerine secde edilmesi seccadeye kutsallık kazandırmaz. Öyle olsaydı toprağa da secde edilir o zaman toprak da kutsallık kazandırdı. Din dürüstlüktür, edeptir, yani din, ahlaktır. Organize yağmadan Kızılay’ın bile nasibini aldığı bir hırsızlık düzeni kuranların din tacirliğine artık inanan kalmadı.”