Merkez Bankası (TCMB) bugün 2022 yılının ilk enflasyon raporunu açıkladı. Üç ay önce açıklanan raporda yüzde 11,8 olan 2022 sonu enflasyon beklentisi, bugünkü raporda yüzde 23,4'e yükseltildi. TCMB'nin üç ay önce açıkladığı 2021 sonu tahmini yüzde 18,6 iken gerçekleşme yüzde 36,1 olduğu için, Kavcıoğlu yönetimine enflasyon tahminleri konusunda güven yüksek değil. Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile TCMB'nin enflasyon tahminleri arasındaki fark dikkat çekti. Nebati, 14 Ocak'ta Bloomberg'de yayımlanan mülakatında, enflasyonun Ocak 2022'de pik yaptıktan sonra gerileyeceğini söylemişti. Enflasyon raporuna göre ise TCMB, enflasyonun nisan-mayıs aylarında pik yapmasını bekliyor. Yine Nebati'nin 22 Ocak'ta Dolmabahçe'de ekonomistlerle toplantısında enflasyonun, piyasa tahminlerinin aksine yüzde 50'leri görmeyeceğini, yüzde 40'larda zirve yapacağını söylediği bilgisi aktarılmıştı. Ancak TCMB'nin raporunda enflasyonun nisan-mayıs döneminde yüzde 54'e yaklaşabileceği tahmini yer aldı. 'POLİTİKA FAİZİNİ ÖNEMSİZLEŞTİRDİK' Nebati'nin 22 Ocak'taki toplantısından dışarıya aktarılanlar arasında “politika faizini önemsizleştirdik, bu başarı değil mi” ifadesi öne çıkmıştı. Aynı toplantıda “TCMB bağımsızlığı diye bir şey yok” da diyen Nebati’nin, politika faiziyle ilgili sözlerini, “TCMB ocakta faizi sabit tuttu ancak indirse de piyasada olumsuz etkisi olmazdı, bunun önemi kalmadı” bağlamında söylediği aktarılmıştı. Bu sözler bugün TCMB Başkanı'na soruldu ancak doğrudan bir yanıt gelmedi. Öte yandan Kavcıoğlu, yüzde 50'yi aşma yolunda olan resmi enflasyonu dizginlemek için politika faizi artışı olasılığına hiç değinmeyerek “politika faizini önemsizleştirdik” sözünü dolaylı olarak teyit etmiş oldu. 'KAMU KURUMLARININ İHTİYAÇLARI NEDENİYLE AZALIŞ OLDU' Kavcıoğlu'na bugün 20 Aralık'ta dolar kuru 18'den 10'lara düşerken TCMB'nin müdahale edip etmediği de soruldu ve “Merkez Bankası o gün tek kuruş satmamıştır. Botaş ve kamu kurumlarının ihtiyaçları nedeniyle azalış oldu” yanıtı geldi. TCMB rezervlerinde 20-22 Aralık döneminde üç günde toplamda 8,6 milyar dolarlık açıklanamayan düşüş olmuş ve uzmanlar bu rakamın örtülü döviz satışı olabileceğini söylemişti. Nitekim aralıkta TCMB'nin net döviz pozisyonu yaklaşık 20 milyar dolar azalırken, KİT'lere satış ve doğrudan müdahale toplamı yaklaşık 10,6 milyar dolar olmuş, düşüşün yaklaşık 10 milyar dolarlık kısmının kaynağı belirsiz kalmıştı. Kavcıoğlu, bu konunun üstünü kapatmayı tercih etti. LİRALAŞMA SÖYLEMİ Kavcıoğlu, Mart 2021'de görevi devraldığında, piyasaları sakinleştirmek için “enflasyonun üzerinde faiz” vadetmişti. Eylülde söylem önce “manşet enflasyon değil çekirdek enflasyon önemli” şeklinde değişmiş, daha sonra rekabetçi kur ve cari fazla söylemi öne çıkmış, hızla artan enflasyon ve döviz kurlarına karşı faiz indirimleri böyle gerekçelendirilmişti. Bugünkü toplantıda ise “liralaşma” söylemi öne çıktı. Politika çerçevesinin ‘liralaşma' stratejisiyle gözden geçirildiğini belirten Kavcıoğlu, kur korumalı mevduatı da bu stratejinin ve enflasyonu düşürme hedefinin ana unsuru olarak anlattı. Kur korumalı mevduatta 209 milyar TL biriktiğini, 4,7 milyar dolar da dövizden TL korumalı hesaplara dönüş olduğunu belirten Kavcıoğlu, üretim artışı, cari denge, kur korumalı mevduat ve diğer ‘liralaşma' adımlarıyla döviz kurlarının enflasyon üzerindeki olumsuz etkisini bertaraf edeceklerini, bu yolla enflasyonu düşüreceklerini söyledi. ELEŞTİRİLERE SİTEM Kavcıoğlu, “Kuru hallettik inşallah enflasyonu da bu politikalarla halledeceğiz” ifadelerini kullandı. Faiz indirimlerinin döviz kuru ve enflasyon artışına neden olduğu yönündeki sorulara da sitem eden Kavcıoğlu, “Liradaki değer kaybının faiz indirimiyle ilgisi yok” yanıtını verdi. “Dünyada enflasyon üzerinde faiz veren ülke neredeyse yok, bu konuda sadece Türkiye’nin sorgulanmasını doğru bulmuyorum” sözleriyle de eleştirilere sitem etti. BANKALARA FAİZ İNDİRİMİ ÇAĞRISI TCMB politika faizini yüzde 19’dan yüzde 14’e çekerken, kredi faizleri 2021 sonunda yüzde 40’ları görmüş, sonrasında bir miktar gerilemişti. Bu konu enflasyon raporunda “Kur korumalı mevduat ürünüyle birlikte mevduat faizleri politika faizinden bir miktar ayrışmış, kredi faizleri de izleyen dönemde bu ayrışmaya eşlik etmiştir. Son çeyrekte oldukça güçlü seyreden kredi büyümesinin ılımlı bir seyre dönmesi, böylece dezenflasyonist patikaya katkıda bulunması beklenmektedir” ifadeleriyle yer aldı. Ancak TCMB Başkanı rapordan farklı olarak bankalara faizleri indirme çağrısı yaptı. Bankaların TCMB’den yüzde 14 ile fonlandıklarını, mevduat faizinin de yüzde 17 olduğunu belirten Kavcıoğlu, bankalara “yüzde 30 ile kredi faizi olmaz” eleştirisinde bulundu.