İngiltere’nin köklü eğitim kurumlarından Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen bir araştırma, Akciğer zarındaki hücrelerin Covid-19 enfeksiyonuna tepki verme şeklini değiştiren bir gen olduğunu ortaya çıkardı. Yani araştırmaya göre, etnik köken, Covid-19’un kişide yarattığı tahribatı direkt olarak etkiliyor. Bugüne kadar ortaya çıkarılan istatistikler de oldukça keskin. İngiliz The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, pandeminin ikinci dalgasında Pakistan kökenlilerin Covid-19’dan ölme olasılığı Avrupa kökenli olanlara göre iki kat daha fazlaydı. Bangladeş mirasına sahip olanlar için ise risk üç ila dört kat arasındaydı. SÜRECİ ŞİDDETLİ YAŞAMININ SEBEBİ GENETİK FAKTÖRLER Pandeminin orantısız etkileri, ülkeler arasında yaşanan büyük farklar sonucu ortaya çıkarken, çoğu politikacı bu durumdan nasibini almıştı. Ancak şimdi öyle görünüyor ki, bazı ülkelerin Covid-19 sürecini diğerlerinden daha şiddetli yaşamasının nedeni genetik olabilir. Uzmanlar, düşük riskli genetik varyantı taşıyan kişilerde hücrelerin virüse karşı savunmasının daha hızlı olduğunu belirtirken, yüksek riskli gen de ise durumun tam tersi olduğunu açıkladı. Yüksek riskli genin savunma mekanizmasını daha da yavaşlattığı belirtilirken, solunum yetmezliği ve ölüm riskini ikiye katladığı da aktarıldı. Oxford Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, yüksek riskli genin Güney Asya mirasına sahip olanların yaklaşık %60’ı tarafından taşındığı, Avrupa kökenli olanların %15’i ve Afrika veya Karayip mirasına sahip olanların sadece %2’sinde bu genin bulunduğu belirlendi. Genetiğin riskin bir kısmını açıkladığı belirlense de The Guardian, politikacıları sorumluluktan vazgeçmemeleri konusunda uyarıyor. Güney Asya popülasyonları için sosyo-ekonomik faktörler hala daha önemli bir rol oynadığına dikkat çekilirken, kalabalık ortamların da virüsün yayılmasında önemi bir kez daha vurgulandı. Araştırma sonuçları henüz onaylanmasa da, aşı dağıtımı vs. konularda insanlık için önemli adımların atılmasını teşvik edeceğe benziyor…