İstanbul Gayrettepe’de bulunan Masquerade gece kulübündeki tadilat sırasında çıkan yangında hayatını kaybeden 29 işçinin aileleri, adalet arayışını sürdürüyor. Faciada hayatını kaybeden taşeron işçi Mahmut Emin Kaya’nın kardeşi Muhammet Emir Kaya ve Sinan Apartmanı’nda dumandan zehirlenen görevli Gülden Taşpınar, adaletin bir an önce sağlanması için çağrıda bulundu.

SOL Parti'den kapalı oturum tepkisi: Mesele İsrail değil SOL Parti'den kapalı oturum tepkisi: Mesele İsrail değil

DURUŞMA TARİHİ AÇIKLANDI

Birgün’den Tuğçe Çelik’in haberine göre, 29 işçiye mezar olan Masquerade faciası davasının ikinci duruşması 7-8 Ekim tarihlerinde görülecek. 27 yaşındaki Kaya’nın kardeşi Muhammet Emir Kaya, olay sonrası yaşadıkları travmayı anlatarak, “Olay sonrasında bir ay hiçbir şey hissedemedim, şok içerisindeydim. Sanki bana bir ilaç enjekte etmişlerdi de ben sadece bedenimi taşıyordum. Babam 1,5 ay hiç konuşmadı. Yengem genç yaşta yalnız kaldı, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor. Ailece psikolojimiz bozuldu. Hepimizde unutkanlık başladı, hayatımıza devam etmekte zorlanıyoruz” dedi.

'İNSANIN DEĞERİ PARAYLA ÖLÇÜLMEZ'

Kulüp sahibi Şehzade Şekergümüş’ün Beşiktaş Belediyesi’ne ruhsat için ‘bağış’ yaptığına dair ifadesine dikkat çeken Kaya, “Bu neyin bağışı? Belediye devlet kurumu değil mi? Bu bağışın ne olduğunu açıklamalılar. Duruşmada sanıkların kendilerini mağdur olarak göstermesi, sanki biz suç işlemişiz gibi davranmaları zorumuza gitti. Valilik tarafından bize yapılan para yardımı neyin karşılığı anlamadık, bize çok saçma geldi. İnsanın değeri parayla ölçülemez. Biz canımızı kaybettik. Belediyenin bu olayda çok büyük sorumluluğu var. Bu kişilerin tespit edilip yargılanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

'KAÇACAK BİR YER YOK'

Sinan Apartmanı’nda 8 yıldır görev yapan ve -3’üncü katta yaşayan 2 çocuk annesi Gülden Taşpınar, olay günü yaşadıklarını şu şekilde aktardı: “Sabah 10.00 gibi çocukları okula bıraktık. Eve gidip yattım. Saat 12.45 gibi 3’üncü kattan eşim beni aradı, ‘Sakin ol, korkma, ben geleceğim’ dedi. Hemen tekrar aradı, ‘Dumandan aşağı inemiyorum’ dedi. O sırada bizim evi de duman basmaya başladı. Duman yoğunlaşınca çok korktum, kaçacak bir yer de yok. Merdivenden mi çıktım, asansörle mi çıktım, binadan nasıl çıktım hiç hatırlamıyorum. Dışarda öğrendim kulüpte yangın çıktığını.”

O günü tekrar hatırlamak istemediğini belirten Taşpınar, “Orada vefat edenleri sima olarak tanırdım. ‘Abla iyi günler’ deyip geçerlerdi, kibar insanlardı. Haberlerde 29 kişinin fotoğrafını görmek bizim için çok acıydı. O kişilerin iftar için kulüpte oldukları söyleniyor ama şantiyede iftar mı olur?” dedi.

DURUŞMADA SON DURUM

7’si tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın 17 Temmuz’da İstanbul Silivri’de görülen ilk duruşmasında sanıklar Şahzade Şekergümüş, Mehmet Menduh Ceylan, İsmet Şen, Çağatay Altunel ile Kahraman Erdem’in tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmiş ve İbrahim Bildirici ile Dursun Çelik adli kontrol şartıyla tahliye edilmiştir. Tutuksuz sanıklar Fatma Dörtgül ile Sibel Çelik hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamına karar verilmiştir.

Davanın ikinci duruşması 7-8 Ekim tarihlerinde görülecek. Sanıklar, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçlamasıyla yargılanıyor.

YARDIM KAMPANYASINDA BELİRSİZLİKLER

Gece kulübündeki yangında hayatını kaybeden 29 kişinin aileleri için Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yardım kampanyası başlatıldı. 17 Nisan’da İstanbul Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden her bir aileye 500 bin TL olmak üzere toplamda 14 milyon 500 bin TL yardımlarda bulunuldu. Ancak bu yardımların hangi kriterlere göre yapıldığı hakkında net bir bilgi bulunmuyor.

Kaynak: Birgün