MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, 10 Temmuz Dünya Hukuk günü dolayısıyla yayınladığı mesajda tutuklama uygulamasına ilişkin dikkati çeken mesajlar verdi.
"Bizler, adaletli ve merhametli bir medeniyetin mensuplarıyız" diyen Yıldız, şöyle devam etti:
"Mevzuatımızda ; Ceza Muhakemesi usul ve kurallarına ilişkin ilk metinleri 1870’de Adliyenin Daimi Nizamnamesi’nin üçüncü faslında görürüz. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra Alman Ceza Muhakemesi Kanunu bazı değişiklikler yapılarak alınmış ve 1926 yılında yürürlüğe girdi.
19. Yüzyıldaki büyük kodifikasyon hareketinin bir ürünü olan bu kanun, hakların ve özgürlüklerin kullanılmasına ve geliştirilmesine elverişli bir çerçeve oluşturdu.
Bu metinler, Maddi gerçeğe ulaşmak için yapılacak işlemlerin insan özgürlüklerine , adil yargılama hakkına uygun şekilde yapılmasını hatırlatır.

"Tutukluluk son çare"
Mesela: Hürriyeti kısıtlayıcı tedbirlere 'ancak çok zorunlu hallerde başvurmak' 'kesin ihtiyaç' ölçüsünde kısıtlama yapmak, bu yetkinin ancak 'son bir çare' olarak kullanılmasını benimsemek.
'Gecikmesinde sakınca bulunan hal' kriteri karşımıza çıkmadan hürriyeti kısıtlayıcı tedbire başvurmamak gibi genel çerçeveler çizer. 'Formül gerekçeler’i' reddeder. Tarihimiz güzel örneklerle doldurur.
Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’un fethinden sonra, emri hilafına iş yapan Rum Mimar İpsilanti Efendinin kolunu kestirir.
Mimar İpsilanti Efendi, Kadı Hızır Bey’e giderek Fatih’i dava eder. İstanbul’un ilk Kadısı Hızır Bey, tebaanın herhangi bir insanına kullanılan hitapla: 'Murat oğlu Mehmet, şu saatte mahkemeye gelin!' yazılı celpnameyi padişaha gönderir.
Mahkemelerde hakim, adalet tevzi ettiği için oturur, diğerleri ayakta ifade verir. Hızır Bey, Fatih’i otururken görünce ona: '–Suç murafaası üzeresin, ayağa kalk' diye ihtar eder. Bu ikaz üzerine Fatih, ifade için ayağa kalkar.
Kadı Hızır Bey, muhakeme neticesinde Fatih’i suçlu, Rum Mimarı mazlum bulur. Fatih Sultan Mehmet,kararı sükunet ve tevekkülle karşılayarak: Hızır Bey’e: '–Hüküm şer’-i şerîfindir!..' der. '–Benden değil de Allah’tan korktuğun için seni tebrik ederim!..' diye kutlar."