Yıldız, yaptığı açıklamada, "Henüz iddianamesi dahi yazılmamış olaylarla ilgili değerlendirmeler yapılırken ekranlarda peş peşe hüküm cümlelerinin kurulduğunu görüyoruz" diyerek medya ve kamuoyundaki yargısız infazlara tepki gösterdi.
Ceza yargılamasında "itham sistemi"nin kabul edildiğini hatırlatan Yıldız, "Sanık ya da sanıklara isnat edilen fiillerin, yerini, zamanını, delillerini ve hukuki nitelendirmesini, sevk maddelerini ve uygulanan tedbirleri iddianameyle öğreniyoruz" ifadelerini kullandı. Yıldız, ceza muhakemesinde devletin cezalandırma hakkı ile şüpheli/sanığın temel hak ve özgürlüklerinin çatışma halinde olduğunu ve muhakemeye şekil veren bu çatışma olduğunu belirtti.
"Hukukçu arkadaşlar bile umursamıyor"
Feti Yıldız, söz konusu ilkelerin yüzlerce yıllık bir geleneğin sonucu olarak oluştuğunu ve bu ilkelerin kaynağının sadece Anayasa değil, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olduğunu kaydetti.
Yıldız, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
"Anayasamızda yazılı olan, 'suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimsenin suçlu sayılamayacağı' hükmünü maalesef hukukçu arkadaşlar bile umursamıyor. Bir kez daha hatırlatmak istiyorum; bütün yargılama önlemleri gibi, tutuklama da geçici niteliktedir. Maalesef bizde peşin ceza gibi uygulanıyor. Hiçbir ahlaki disipline bağlı olmayan Sosyal Medya Mahkemeleri hukuka-adalete zarar veriyor."
Yıldız'ın bu çıkışları, İBB'ye yönelik yürütülen soruşturmaların yanı sıra, genel olarak yargı süreçlerindeki temel hak ve ilkelerin önemini bir kez daha gündeme taşıyor.