Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Soma faciasının 11. yıl dönümünde facianın meydana geldiği Soma'da NOW TV'nin canlı yayınına katıldı

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP lideri Özel, Silivri cezaevinde tutuklu bulunan üniversite öğrencileri ve terör örgütü PKK'nin silah bırakması ve feshi ile devam eden İmralı sürecini yorumladı.

"LOZAN VE SOYKIRIM" AÇIKLAMALARINA ÇOK SERT TEPKİ

PKK'nin "fesih" metnindeki "soykırım" ve "Lozan" ifadeleri de sorulan Özel, canlı yayında sert tepki gösterdi.

Özel, "Erdoğan'a ve Bahçeli'ye sorulması lazım. Süreci onlar götürüyorlar. MİT takip ediyor. Cuma gününden beri yapılacak açıklamaları müzakere ediyorlar. Lozan'a nasıl bir önem atfettiğimizi hatırlattık. Kimse 45 yıl boyunca terör yapmış olan askerini, anayasal düzenini hedef almış olan bir terör örgütünün bildirisine ben kendimi muhatap kalacak değilim" dedi.

"İKİ TANE MUHATABI VAR"

"Bu bildirinin iki tane muhatabı var" diyen Özel, "Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan. O bildiri MİT'in onayı olmaksızın açıklanabilecek bir bildiri değil. Cumadan itibaren, kongrenin bittiğinden itibaren kelimeleri müzakere ediyorlar. Neredeyse 2 yıllık bir geçmişi var" dedi ve şöyle konuştu:

"Kelime kelime müzakere edilen bir süreçte Türkiye Cumhuriyeti ile soykırım yan yana getirilebiliyorsa, Lozan'a laf edilebiliyorsa bunu muhataplık ilişkisi içinde olacak. Biz o tapu senedini Lozan'dan söke söke almış partiyiz. O tapu senedi kendilerine emanet hükümet ellerindeyken terör örgütü ile yaptıkları görüşmelerin sonunda metne bunun girmesine ses çıkarmayanlara soralım."

Millet o açıklamayı Abdullah Öcalan’ın kurduğu ve kongresini yapan o açıklamayı devletin satır satır bildiğini, o bilmeden ilan edilmeyeceğini bu millet biliyor. O açıklamanın altında Abdullah Öcalan’ın parafı varsa Devlet Bahçeli ve Erdoğan’ın imzası var. Bundan sonra yeni bir anayasa süreci işletemezler. Cumhuriyet Halk Partisi tutumunu çok net olarak ortaya koyuyor. Bize rağmen burada bir anayasa süreci işletemezler. Biz buradayız hem barışın güvencesiyiz hem Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün güvencesiyiz."

"3 YALANCI GİZLİ TANIK VE ATTIĞI İFTİRALAR VAR"

İBB'ye ve İBB Genel Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik soruşturmalara da değinen Özel, şu ifadeleri kullandı:

"Bir sonraki cumhurbaşkanına darbe yapılıyor bir cunta var başımızda. Çok net bir şekilde Erdoğan İmamoğlu’na sandıkta sürekli kaybetti. Baktılar yeni seçimleri de kazanacak bir şey yapmalıyız diyerek darbe girişimine giriştiler. Bir siyasiyi savcılığa geri çektiler. Akın Gürlek bakan yardımcısıydı. Bu da kendini Türkiye Cumhuriyet Başsavcısı sanıyor. Belediyeye diyor ki şirketin eski ihale dosyasını yollayın diyor. 2019'dan sonrasını yollayın diyor neden 2018 AKP'de.

Erdoğan Gürlek'e demiş ki; 'Git bak bulacaksın' nerden biliyor eskiden başkandı yolsuzluk, hırsızlık ve terör örgütüne para aktarmaktan yargılandı kendisi. Gidiyorlar bakıyorlar hiç bir şey yok. 3 yalancı gizli tanık ve attığı iftiralar var şuan. Onların da altı boş şimdi bunlardan bir şey bulamadı şimdi itiraf et beraat et iftira at serbest kal dönemindeyiz. İnsanları bilmedikleri yere götürüyorlar, avukatların haberi yok Ekrem beyi ve çevresindekileri suçla diyor 30 yıl yersin diyorlar."

"ADAYLIKTAN EKREM BEYİN KENDİSİ DAHİ VAZGEÇEMEZ"

Erdoğan'a da gönderme yapan Özel, şöyle konuştu:

"Biz büyük bir mücadeleyi verdik. CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu. Otokrasi yanında demokrasiyi savunanların ittifakıyız. Bunun içinde dünya kadar AKP'linin de yer alacağını iddia ediyoruz. Tayyip bey yenildi diye topu götürüp 'keseceğim' diyor. Sandık götürülüyor. Kaybedince topu niye aldın?

CHP adayı Ekrem İmamoğlu demenin çok ötesinde bir noktadayız. CHP karşı karşıya bulunduğu saldırılardan ve bunlara karşı geleneksel siyaset yöntemleri ile bir sonuç doğmadığını gördü. Neden? Karşıda gözü dönmüş bir savcı. Türkiye'nin en büyük ilçe belediye başkanı, rekor oyla seçilmiş belediye başkanı, dünyanın en tanınmış metropollerinden İstanbul'un belediye başkanı içerde. Bugünlerin geldiğini gördük. Ocak ayında bir karar verdik; madem erken seçim istiyoruz, adayı da erken belirleyeceğiz. Sandıkları millete açtık, 15.5 milyon vatandaş gitti oy kullandı, Ekrem İmamoğlu'nun arkasına geçti. O yüzde 15.5 milyon vatandaşın adayıdır. Kendisi dahi vazgeçemez. Başka seçeneğimiz yok. O gün gelir de Ekrem beyin adaylığını kabul etmezler, diplomasını vermezlerse CHP'nin göstereceği aday cumhurbaşkanı olur. Türkiye için kısa ve orta vadede en önemli hedefimiz güçlendirilmiş parlamenter sistem."

"TEBLİĞ DE ZAMAN AYARLI"

Özel, "Bunlar komik bahaneler gerçekten. İmamoğlu'na dört bir yanından mektup geliyor çocuklar yazıp atıyor. Koskoca üniversite İmamoğlu'nun tebligat adresini bulamıyor. Fatih Sultan Mehmet kurduğu üniversiteye böyle bir adamın başına rektör olacağını bilseydi değmez derdi. İstanbul Üniversitesi kendisi rektör seçecek oraya. Tebliğ edecek mecalleri yoktu beklediler ki ortalık karışık olsun. Tebliğ de zaman ayarlı. Bugün sırf iktidarlarını sürdürebilmek için yaptıkları milletin hesabından döner. Kararı verecek millettir. Millete güveniyoruz. Başka da kimseye sığınmıyoruz" diye konuştu.

MECLİS'İ İŞARET ETTİ

CHP lideri Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Bizim bugün söylediğimiz şu; hiç kimse dışlanmadan bu işin yürütülmesi lazım, bunun için yer Meclistir. Komisyon kurulmalı, bu komisyon yasal düzenlemeleri yapmalı. Toplumsal mutabakat aranacaksa o Meclis’te kurulacak masaya komisyonlara mutlaka başka şehit aileleri bu süreçten zarar görmüşlerin katılıp bu insanların olurunun alınması lazım.

DEM Parti'den Öcalan'a teşekkür eden MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye teşekkür DEM Parti'den Öcalan'a teşekkür eden MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye teşekkür

Demiştim ki ‘şehit ailelerinin gözünün içine bakamayacağımız bir işin içinde olmamamız lazım.’ Sırrı Süreyya Önder de ‘Bazen şehidin anasının gözüne bugün bakamazsın ama yarın öbür gün diğer çocuğu yaşadığı zaman o senin gözünün içine bakar gelir sarılır’ demişti."

"BUNDAN BÜTÜN TÜRKİYE KARLI ÇIKAR"

"Bugün bu iş toplumsal mutabakatla çözülsün, bundan bütün Türkiye karlı çıkar. Burada yanlış hesap şu; iktidar medyasında kendince bir bayram havası var, meseleyi kendilerince meselenin kahramanları var. Kardeşim bu mesele başarıya ulaştıktan sonra millet kimi takdir edecekse eder ama algı operasyonlarıyla yanlış yapılmasın. Elbette ki bundan önce müzakereler yapılmıştır bundan daha normal bir şey yok ama bugün silahların bırakılacağı ilan edildiği ilk günden ilk düğmeyi yanlış iliklemenin peşindeyiz. Bunlar yanlış!"

"BİZİM 10 KİŞİLİK BİR KOMİSYONUMUZ VAR"

"Bizim çizdiğimiz çerçeve şu. Meclis başkanının inisiyatif alması doğru olur mutlaka bir hazırlık komisyonu davet edilerek, herkesin sandalyesi olsun görüşleri alınmalı. Bizim 10 kişilik bir komisyonumuz var.

Ben Sırrı Bey sorduğumda 'Gizli bir anlaşma bir anayasa pazarlığı bize soracağınıza küfredin' demişti. Rahmetlinin net bir kefaretinin olduğu yerde bir şey söyleyemem ama olursa yarın biz orada olmayız.

Biz millete karşı samimi duygular besliyoruz organik siyaset yapıyoruz. Siyasette ufak tefek tutum değişiklikleri olur. Ak dediğinize kara demek başka bir şeydir. Bu tutarsızlıklar geleceğe dair de güvencesiz durumu ortaya koyar. Bir bakıyorsunuz Türkiye’nin dış politikası dış güvenliği kimin elinde? Bugün bu yaptıklarını bir başka düğmeye basıp da savruluş yaşatmayacaklarını nereden bileceksiniz? Türkiye böyle bir şey yaşayabilir. Onun için biz kendimize bakıyoruz."

'YENİ ANAYASA' TARTIŞMALARI

"Anayasa değişikliğinde yokuz diye ilk günden söyledik, çünkü Anayasa değişikliği farklı pazarlıkları gündeme getiren, tuhaf ve samimiyet sorgulatan bir mesele. Bugün Türkiye'de bu sorunu çözmek için gereken şey; kanunları çıkarmak, mevcut kanunları düzgün uygulamak... Meclis'te kurulacak komisyona başta şehit aileleri, gaziler, bu süreçten zarar görmüş herkesin katılıp bu insanların olurunun, rızasının alınması lazım.

"LOZAN'I TAPU SENEDİ KABUL EDİYORUZ"

PKK bildirisinde 1924 Anayasası ve Lozan Antlaşması'na yönelik eleştirilerin sorulduğu Özel, şu ifadeleri kullandı:

"Biz tapu senedi kabul ediyoruz Lozan'ı. 45 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısında terör eylemleri yapmış olan, askerini hedef almış olan, anayasal düzenini hedef almış olan bir terör örgütünün bildirisine muhatap olarak ben kendimi kılacak değilim. Bu bildirinin iki tane muhatabı var; sayın Bahçeli ve sayın Erdoğan."