Covid-19 salgını öncesi ve ilk yılın sonundaki gençlerin beyin taramalarını karşılaştıran çalışma, beyinlerin yaklaşık 10 ayda üç yıl yaşlandığını buldu.

Araştırma ilk olarak sekiz yıl önce, yaşları 9 ila 13 arasında değişen 128 çocuk üzerinde bir çalışma olarak başladı. Amaç, gençler arasındaki depresyon oranlarına ve cinsiyet farklılıkları olup olmadığına bakmaktı. Ancak Covid-19, katılımcıların üçüncü taramasından sonra çalışmayı durdurdu. Her taramanın başlangıçta çocuklardaki değişiklikleri ölçmek için iki yıl arayla alınması gerekiyordu.

Çalışma üzerinde uğraşan bilim insanları, pandeminin ardından çalışmanın hedefini değiştirerek salgının gençlerin beyinlerinin fiziksel yapısını ve zihinsel sağlıklarını nasıl etkilemiş olabileceğini gözlemledi. 

Araştırmacılar, aynı yaş ve cinsiyetteki katılımcıları eşleştirdi ve beyinlerindeki değişiklikleri doğru bir şekilde değerlendirmek için onları alt gruplara (ergenlik, sosyoekonomik durum ve çocukluk stresi türleri) ayırdı.

‘PANDEMİ ÖNCESİ VE SONRASI’

Biological Psychiatry: Global Open Science dergisinde yayınlanan Makalenin baş yazarı ve Stanford Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Ian Gotlib, "Bu, pandemiden önceki 16 yaşındakilerle pandemiden sonra değerlendirilen 16 yaşındaki çocukları karşılaştırmamıza olanak sağladı" dedi. 

SALGINI YAŞAYANLAR DAHA KAYGILI

Washington Post'a göre, bu karşılaştırma sayesinde araştırmacılar, salgını yaşayan gençlerin daha yüksek düzeyde kaygı ve depresyona sahip olduğunu buldular. Çalışma ayrıca, katılımcıların sırasıyla hafızayı düzenleyen ve korku ve stres gibi duyguların işlenmesine yardımcı olan hipokampus ve amigdala beyin bölgelerinde büyüme buldu.

Gotlib, çalışmanın, kapanmaların sona ermesinin herkesin iyileştiği anlamına gelmediğini hatırlattığını söyleyerek "Benim için çıkarım, pandemi çevresinde akıl sağlığı ve çocuklarla ilgili ciddi sorunlar olduğudur. Kapanmaların sona ermesi, iyi olduğumuz anlamına gelmez" dedi. 

POLEMİK HABER/DIŞ HABERLER