Yıllar önce Ergenekon soruşturması sırasında yaşadığı zorlu sürgün günlerini ve bugünkü siyasi iklimi değerlendiren Dalan, aynı zamanda İstanbul'a kazandırdığı projelerden, eğitimde çığır açan İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi'nden ve 1. Karabağ Savaşı sırasında sahip çıktığı Azerbaycanlı yetimlerden bahsetti. Bu özel röportaj, bir liderin hem siyasi mirasına hem de insani duruşuna odaklanarak okuyucuya çok yönlü bir portre sunuyor.
Türk Dünyasının Gönül Elçisi Dr. Seyfullah Türksoy yazdı:
Kalbe Dokunan Bir Ziyaret
Geçtiğimiz günlerde, 84 yaşındaki İstanbul’un efsane başkanı Bedrettin Dalan’ı ziyaret ettim. Karşımda yaşı ilerlemiş bir insan değil; hâlâ dimdik duran, güçlü hafızasıyla geçmişi en ince ayrıntılarıyla hatırlayan, sohbeti esprileriyle süsleyen bir devlet adamı buldum. Yıllar ona yorgunluk değil, bilgelik katmıştı.
Fakat Dalan’ın hayatı sadece hizmetlerle değil, haksızlıklarla da sınandı. Yıllar önce, Ergenekon soruşturmaları sürecinde hakkında “örgütün tepe yöneticisi” olduğu iddiaları ortaya atıldı. Kamuoyunu sarsan bu suçlamalar, dönemin gazetelerinde geniş yer buldu. Hakkında kırmızı bülten çıkarılması gündeme geldi, adı manşetlerden düşmedi. Bu süreçte yurtdışına gitmek zorunda kalan Dalan, orada zorlu yıllar yaşadı.
Kendi ifadesiyle, “asıl sürgün insanın doğduğu topraklardan uzak kalmasıdır.” O zorlu günlerde hasretin ve yalnızlığın yükünü taşıdı ama asla yılmadı. Ne ülkesine küstü ne de İstanbul’a ve Türk Dünyası’na olan sevgisinden vazgeçti. Bugün hâlâ dimdik duruşuyla o yılları geride bırakmış, geleceğe bakan bir lider olarak yoluna devam ediyor.
Vizyoner Şehircilik Anlayışı
Bedrettin Dalan’ın 1984–1989 yılları arasındaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemi, şehrin geleceğini şekillendiren bir dönüm noktasıdır. “İstanbul dünya şehri olmalı” diyerek kolları sıvadı. Altyapı, ulaşım, köprüler, kavşaklar ve yeni imar planlarıyla İstanbul’un kaderini değiştirdi.
Haliç’in temizlenmesi onun döneminde başlatıldı; İstanbul’un nefes borusu yeniden açıldı. Kanalizasyon ve su altyapısında dev yatırımlar yapıldı. Bugün hâlâ kullanılan pek çok köprü, viyadük ve yol düzenlemesi onun cesur vizyonunun ürünüdür. Dalan, günü kurtaran değil, geleceği düşünen projelerin adamı oldu.
İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi
Dalan’ın kalıcı mirasının en önemli ayağı ise eğitimdir. Belediye başkanlığı döneminde okullar ve kültür merkezleri açmakla yetinmedi; gençliğe kalıcı bir miras bırakmak için kolları sıvadı.
1985’te İstek Vakfı’nı kurarak eğitim alanında yeni bir dönemin kapısını araladı. Vakıf bünyesinde açılan okullar, kısa sürede İstanbul’un eğitim hayatına kalite ve vizyon kattı. Bu çizginin en güçlü halkası ise 1996’da kurulan Yeditepe Üniversitesi oldu.
Yeditepe, bugün Türkiye’nin en büyük ve saygın vakıf üniversitelerinden biri. Modern kampüsü, güçlü akademik kadrosu ve yabancı dil ağırlıklı eğitim modeliyle binlerce gence uluslararası standartlarda eğitim sunuyor. Dalan’ın “geleceği iyi yetişmiş nesiller inşa eder” anlayışı, Yeditepe’de vücut buldu.
Karabağ’ın yetim çocuklarına sahip çıkmıştı
Bedrettin Dalan yalnızca İstanbul’un değil, bütün Türk Dünyası’nın dostu oldu. Azerbaycan’dan Orta Asya’ya, Balkanlar’dan Kafkaslara kadar geniş bir coğrafyaya gönülden ilgi duydu.
Çok az insanın bildiği bir konuyu da buraya not edeyim: Özellikle 1. Karabağ Savaşı sırasında, Türkiye’ye gelen yüzlerce Azerbaycanlı yetim çocuğa sahip çıkması Dalan’ın vicdanını ve insanlığını yansıtır. Onları yalnızca okutmadı; meslek sahibi olmaları için her türlü imkânı sağladı. Bugün Azerbaycan’da doktor, mühendis, öğretmen olarak hizmet eden pek çok insanın hayatında Bedrettin Dalan’ın emeği vardır.
Efsane Başkan Bedrettin Dalan, klasik bir belediye başkanının ötesinde; vizyoner, insancıl ve cesur bir lider olarak tarihe geçti. İstanbul’un imarında bıraktığı izler, İstek Vakfı ile eğitime açtığı kapı, Yeditepe Üniversitesi ile gençliğe sunduğu gelecek ve Türk Dünyası’na olan bağlılığı onun çok yönlü kişiliğini ortaya koyuyor.
İstanbul’un modernleşme sürecinde efsaneleşen Bedrettin Dalan, insanlığın, bilginin ve vizyonun birleştiği bir isim olarak hafızalara kazınmıştır. Şehre hizmet eden elleri kadar, Türk Dünyası’na ve eğitime uzanan yüreği de unutulmayacaktır. Onun bıraktığı en büyük miras, şehirlere kazandırdığı eserler kadar, İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi ile gençliğe armağan ettiği gelecektir.
Bedrettin Dalan’ın şu sözü, aslında bütün hayat felsefesini özetler niteliktedir:
“Eğitim, bir ülkenin geleceğine yapılan en büyük yatırımdır.”