2025 yılı bütçesinde faiz harcamalarının ardından en büyük ikinci kalem sosyal güvenlik oldu. Ocak-ağustos döneminde sosyal güvenlik harcamaları, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 46 artarak 1 trilyon 29 milyar TL’ye ulaştı. Bu harcamalar, toplam bütçenin yüzde 11,6’sını oluşturdu. Aktarılan bu devasa kaynak, milyonlarca SGK’lıya doğrudan katkı olarak yansımadı.
'Maliyetin büyük kısmı vatandaşın cebinden çıkıyor'
Sağlık hizmetlerine ayrılan bu bütçeye rağmen, emekliler ve SGK’lı çalışanlar tedavi, ilaç ve medikal cihazlar için ciddi katkı payları ödemek zorunda kalıyor. Gözlükten MR’a, işitme cihazından ilaca kadar pek çok sağlık hizmetinde devlet desteği yetersiz kalırken, maliyetin büyük kısmı vatandaşın cebinden çıkıyor.
'Gerçek maliyetin yalnızca yüzde 5-10'unu karşılıyor'
SGK, görme bozukluğu yaşayan emekli ve çalışanlara çerçeve için 100 TL, cam için 30 TL olmak üzere toplamda sadece 130 TL destek veriyor. Ancak piyasada en basit gözlük çerçevesi bile 1.750-2.500 TL arasında. Gözlük camları ise kalitesine göre 2 bin ila 12 bin TL arasında değişiyor. Yani SGK desteği, gerçek maliyetin yalnızca yüzde 5-10’unu karşılıyor.
'Hastalar farkı cebinden ya da krediyle karşılıyor'
İşitme kaybı yaşayan SGK’lılar da benzer bir tabloyla karşı karşıya. SGK, kulak başına 4 bin TL destek verirken, piyasada en düşük kaliteli işitme cihazı bile 15 bin TL seviyesinden başlıyor. Gelişmiş modellerin fiyatı ise 85 bin TL’ye kadar çıkıyor. SGK ile anlaşmalı merkezler bile kurumun ödediği tutarın yetersiz olduğunu, hastaların bu farkı cebinden ya da krediyle karşıladığını belirtiyor.
Devlet hastanelerinde MR, tomografi, ultrason gibi tetkikler için randevu süreleri 4-6 aya kadar uzarken, odiyoloji bölümlerinden işitme testi için randevu almak da 2,5-3 ayı buluyor. Bu süreçte hem sağlık hem de ekonomik sıkıntı büyüyor.
'Orta gelirli bir emekli için lüks hale geldi'
Açlık sınırının altında maaşla geçinmeye çalışan emekliler, sağlık giderlerini karşılayabilmek için kredi kartı, taksitli alışveriş ya da ihtiyaç kredilerine başvurmak zorunda kalıyor. Özellikle gözlük, işitme cihazı gibi temel ihtiyaçlara ulaşmak, artık orta gelirli bir emekli için dahi lüks hale geldi.
SGK katılım payları zamlandı
SGK, yıl başında muayene ve tedavi katılım paylarına yüzde 500’ün üzerinde zam yapmaya hazırlanırken, gelen tepkiler üzerine bu oran yüzde 157-180 aralığına çekilmişti. Ancak hâlâ ayakta tedavi ve reçete edilen ilaçların yüzde 10-20’si SGK’lıdan tahsil ediliyor. Özellikle kanser gibi ağır hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların önemli bölümü SGK’nın geri ödeme listesinde yer almıyor.
'Özel hasteneler SGK'lılar için erişilmez hale getiriyor'
SGK’nın düşük ödeme tarifeleri nedeniyle giderek artan sayıda özel hastane, diyaliz ve tedavi merkezi SGK anlaşmalarını feshediyor. Bu durum, kamu hastanelerindeki yoğunluğu artırırken, özel hastaneleri de SGK’lılar için erişilemez hale getiriyor.
Anayasa’da güvence altına alınan “sosyal devlet” ilkesi, uygulamada fiilen işlemez durumda. Yıllarca prim ödeyen milyonlarca SGK’lı ve emekli, temel sağlık hizmetlerine ulaşmakta büyük zorluk yaşarken, özel sigortası olmayanlar için insan onuruna yakışır bir sağlık hizmetine erişim neredeyse imkânsız hale geldi.