YÖK'ün kadro ilanlarında özel ihtisas gerektiren kadrolar hariç, sertifika istenmemesi ve özel şartlı ilanlar çıkarılmaması ile liyakat esaslı alımlar yapılması yolundaki uyarılarına rağmen; Gaziantep Üniversitesi'nin yönetmeliğinde eğitim dili Arapça olan Suriye'deki eğitim kurumlarına alınacak öğretim üyesi ve öğretim görevlisi kadrosu için ‘Özel Şartlı' ilan çıkarması tepkiyle karşılandı. Bu güne kadar maaşları Türkiye Maarif Vakfı tarafından ödenen ve Suriye'de dördüncü yılında eğitimine devam eden MYO ve fakülteler için şimdiye kadar bu tür bir ilanın çıkmamış olmasına rağmen, Gaziantep Üniversitesi'nin böyle bir öğretim görevlisi ve öğretim üyesi alma kararı şaşkınlıkla karşılandı. Uygulama, üniversite çevresi tarafından “Kadrolar; Afrin, Azez, El-Bab, Cerablus'daki MYO ve Fakülteler için kullanılacaksa, neden bu fakülte ve yüksek okullar adına çıkarılmadı? Eğer bu kadrolar Gaziantep Üniversitesi'nin ana yerleşkesindeki MYO ve fakültelerin kadroları ise neden MYO müdürlükleri ve fakülte dekanlıklarından kadro talep yazıları istenmeden ilan verilerek yönetmeliklere aykırı davranıldı?” şeklinde eleştirildi. ARAPÇA BİLMEYEN HOCALAR, ARAPÇA DERS VERECEK Yönetmeliğinde Türkçe Öğretmenliği Bölümü hariç tüm bölümlerin Arapça eğitim vermesi öngörülen bu birimlere görevlendirilecek öğretim elemanlarının alımında Arapça dil yeterliliği, ilgili alandan lisans ve/veya lisansüstü mezuniyet ön şart olması gerekirken, alakasız sertifikaların şart koşulmasının da kadroların kişiye özel kadrolar olduğu iddialarını güçlendirdiği vurgulandı. Bu iddiaları öne süren üniversite çevreleri, “Bu durumda, Arapça ders verebilme dil yeterliliği ve alandan lisans ve lisansüstü diploması olan, ancak ilandaki sertifikası olmayan müracaat edemeyecek. Ama alan dışından, Arapça dil yeterliliği olmayan biri sırf bu sertifikası var diye müracaat edebilecek. Böyle olunca da sadece daha önceden belirlenmiş ve sertifika ile tanımlanmış kişiler başvuru yapabilecek” görüşünü dile getirdi. Bu durumun YÖK tarafından dikkatle izlendiği ve son 1 yıldır YÖK'ün akademik liyakat kriterleri açısından sürekli eleştirilmesine neden olan bu ilanların iptal edildiği de vurgulandı. CEVAP BEKLEYEN SORU VE İDDİALAR Adrese teslim kadro ilanı iddiasında bulunan çok sayıda akademisyen, 17 Eylül 2021'de Resmi Gazete'de yayınlanan ilanın, 20 Eylül 2021'de ‘Düzeltilerek' bazı şartlarda düzenleme yapılıp yeniden yayınlanmasının da ‘Manidar' olduğunu vurgulayarak şu örnekleri verdi: * İlk ilanda Nizip Meslek Yüksekokulu Büro Hizmetleri ve Sekreterlik Programı'na açılan kadroda “Eski Türk Edebiyatı alanında tezli yüksek lisans yapmış olmak, belgelendirmek şartıyla Arapça Eğitim veren bir yükseköğretim kurumunda en az 2 yıl çalışmış olmak” şartı yer alırken, düzeltilmiş ilanla yüksek lisans alanı değiştirilip, en az 2 yıl Arapça eğitim veren bir yükseköğretim kurumunda çalışma süresi kaldırıldı. * Ayrıca, müracaatı sınırlamak için bir sertifika eklendiği, böylece müracaat edebilecek belirli kişinin önünün açıldığı da vurgulandı. * Yine aynı programa açılan ikinci kadro açıklamasında “Belgelendirmek kaydıyla bir yükseköğretim kurumu tarafından verilen yönetim ve organizasyon sertifikasına sahip olmak ve ulusal bir projede görev almış olmak” ibaresi, düzeltilmiş ilan ile sertifika ismi değiştirilip, yanlış yazılan sertifika adı düzeltilerek, adrese teslimiyet konusunda gerekli işlem yerine getirildi. * İlandaki Oğuzeli MYO Özel Güvenlik ve Koruma Programı'na açılan kadro açıklamasında “Spor Bilimleri alanında Tezli Yüksek lisans yapmış olmak, Spor antrenörlüğü sertifikasına sahip olmak” ibaresi yer alırken, düzeltilmiş ilanda yüksek lisans alanı ve bir sertifikanın ismi değiştirildi. Bu ilanda da Arapça dil yeterliliği ibaresi de yer almadı. * İlandaki Sağlık Hizmetleri MYO İlk ve Acil Yardım Programı'na açılan kadroda, “Tıbbi Fizyoloji alanında yüksek lisans yapmış olmak, belgelendirmek kaydı ile bir yükseköğretim kurumu tarafından verilen sağlık araştırmaları üzerine sertifikası bulunmak” şartı yer alırken, Suriye'de görevlendirilecek bir öğretim görevlisinde Arapça dil yeterliliği ile ilgili bir ibare yerine, sertifika şartı konuldu. * İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Hukuk Bilimleri Anabilim Dalı'na açılan ve Suriye El-Bab İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde görevlendirilecek kadronun ilk ilanında, “Siyaset Bilimi alanında doktora yapmış olmak, Suriyeli Göçmenler üzerine çalışmaları bulunmak” şartı bulunurken, düzeltilmiş ilan ile alınacak kişinin doktora alanını yazıldı. Bu kadroda da Arapça dil yeterliliğinin bulunmamasına dikkat çekildi. HOCALAR HANGİ DİLDE DERS ANLATACAK? İlana çıkılan 15 öğretim görevlisi ve 8 öğretim üyesinin tamamının da Gaziantep Üniversitesinin Suriye'deki birimlerinde görevlendirileceği belirtilmesine rağmen, sadece 1 öğretim görevlisi ve 3 öğretim üyesi kadrosunda Arapça ders anlatabilme şartı konulduğunu ifade eden akademisyenler tepkilerini şöyle devam ettirdi: * Türkçe bilmeyen Suriyeli öğrenciler için, Arapça bilmeyen öğretim kadronun görevlendirmesi nasıl yapılacak? Acaba Suriye'deki eğitim kurumlarının dili Türkçe'ye çevrildi de bizlerin haberi olmadı? * Yoksa Suriye bölgesindeki eğitim birimlerinde 3 yıldır olmayan görevlendirme mazereti kullanılarak hülle yöntemi ile üniversitenin ana kampüsündeki birimlere adrese teslim kadrolarla eleman mı yığılıyor?” HOCALARA FULL ÖDEME NASIL YAPILDI? Konuyla ilgili olarak görüşünü almak istediğimiz GAÜN yöneticileri, açıklama yapmazken, Gaziantep Üniversitesi'nde 1 yıldır kadro bekleyen çok sayıda akademisyen, kendilerine yönetim tarafından kadro olmadığı için verilmediği şeklinde savsaklandığı, Suriye tarafı için bu kadroların tahsis edilmesinin haksızlık olduğunu savundu. Bu arada, pandemi sürecinde üniversitede işlenen online derslerin ücretlerinin ödenip ödenemeyeceği tartışma konusu iken, Suriye yerleşkesinde bulunan fakülte ve yüksekokul yöneticilerinin pandemi sürecinde yönetici oldukları fakülte/yüksekokula gitmedikleri veya çok çok nadir gittikleri halde hem full yurtdışı görev ücreti, hem de görev yaptıkları fakültelerinde yine full ders ücreti aldığı belirterek, “Bir insan aynı anda hem Türkiye, hem Suriye'de nasıl olup, iki taraftan da full ders ücreti alır? Bu usulsüzlük ve kamu zararıdır. Bu konuyla ilgili olarak ise Sayıştay tarafından inceleme yapılması gerekir” görüşü dile getirildi.