Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde düzenlenen basın toplantısında sarı lacivertli kulübün gündemine dair açıklamalarda bulunuyor.

Ali Koç'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Trabzon maçında yapılan garip atama. Neden endişe duyduğumuzu size anlatacağımızı söylemiştik. Başka gelişmeler de oldu. 8 Mart Salı günü TFF'nin aldığı karar... Bence tüm ülke futbolunu karman çorman hale getirdi. Endişede ne kadar haklı olduğumuzu gördük. Hazırlanırken zorluk çektim. O kadar çok malzeme var ki... Günlük hayatta takip etmediğimiz, o kadar çok malzeme var ki... Hangilerini paylaşacağıma hala karar vermiş değilim.

'FENERBAHÇE YILLARDIR MAĞDUR'

Fenerbahçe yıllardır bu sistemin en büyük mağdurlarındandır. Fenerbahçe yıllardır buna tepkisini göstermektedir. Mücadelemizde bir gram şaşma olmamıştır. Bazı tepkilerimiz naif, romantik gelse de göreceksiniz er ya da geç bizim gibi düşünenlerin düşünceleri galip gelecektir. Bugün itibariyle paydaşların bizlerle aynı konuma gelmesi bir nebze de olsa gelecek için umut vericidir. Statüko devam ettiği sürece sistem baş aşağı gitmeye devam edecektir.

'15 PUANIMIZ GASP EDİLDİ'

Gelelim Fenerbahçe'nin yaşadıklarına... Kulübümüz istikrarlı olarak bu sistemin hedefinde, şampiyonluk yarışında darbe aldı. En yakın örneği geçen sezon... Hakem hataları bile demekten imtina ediyorum, hakem faciaları ile 12 ila 15 puanımız alenen gasp edildi. Bunlar bana göre değil; açık, net, sarih pozisyonlardan bahsediyorum. Gri pozisyonlara girersek daha da yükseliyor. O dönemde hatırlarsınız bir hakem, defalarca şunu söyledi. Fenerbahçe'ye karşı tutum var, Fenerbahçe'yi şampiyon yapmayacaklar dedi. Bu kafasından hayal ettiği bir şey de olabilir, gerçek de olabilir. Nasıl olursa olsun TFF'den bu iddialara dair hiçbir şekilde soruşturma olmadı.

Niye bunları söylüyorum? TFF'nin Fenerbahçe'ye karşı yaklaşımını, niyetini ifade edebilmek için. Adeta 3 maymunu oynadılar. Fenerbahçe nefreti, TFF'ye öyle işlemiş ki Fenerbahçe bir açıklama yaptığında mürekkebi kurumadan tehdit etme cüretinde bulundular. Başka kulüplerin TFF'nin içinden geçen açıklamalarına dostlar alışverişte görsün diye cevaplıyorlar. Savcıları göreve çağırmışlar. Yüreğiniz varsa savcılara başvurun. Neye istinaden savcıları göreve çağırıyorsunuz?

Trabzonspor maçının tarihi 16 Şubat'ta açıklandı. 3 Mart'ta saat 23.55'te ise Zorbay Küçük hakem olarak açıklandı. Zorbay Küçük aynı gece Alanyaspor-Gaziantep FK maçını yönetti, 23.00 sularında maç sonuçlandı. TFF, 23.22'de hafta sonu oynanacak maçla ilgili Zorbay Küçük'e tebligatını yaptı. Fenerbahçe-Trabzonspor maçına Zorbay Küçük'ün atanmasının müdahale sonucu olduğunu düşünüyoruz.

ZORBAY KÜÇÜK KONUSU

Fenerbahçe - Trabzonspor maçının hakemi Zorbay Küçük'tü. Dikkatle dinlemenizi rica ediyorum. Hakem atamalarıyla hiçbir müdahalede bulunmamış bir kulüp olarak konuşacağım. Er ya da geç iyi olanlar kazanacak.

Hakem ataması hafta içi yapıldı biliyorsunuz. 6 maç bir saatte, diğer 4 maç gece yarısına yakın açıklandı. 4 büyüklerin arasındaki maçlar her zaman önemlidir. Fenerbahçe - Trabzonspor maçının tarihi 16 Şubat'ta açıklandı. 3 Mart 23.55'te hakem açıklandı. Aynı gece hepinizin bildiği gibi Zorbay Küçük, Alanyaspor - Gaziantep maçını yönetti. Uzatmalara gitti, 11 sularında maç bitti. TFF daha sonra tebligatını yaptı. İşini doğru yapan, becerikli yapan bir anlayışla bu atama yapılsaydı konuların böyle olması söz konusu bile değildi. O yüzden bir müdahale olduğunu düşünüyoruz. Umarım müdahale vardır yoksa son derece amatör bir yaklaşım vardır. Biz açıklama yapmak zorunda kaldık. Zorbay Küçük'ün gece yarısı apar topar bu maça atanmasının ardında ne vardır? Belki sosyal medyaya, basına taşınmadı ama bazı başkanlara göre TFF benimle iletişime geçmiş, Zorbay Küçük'ü sormuş atama öncesinde. Federasyondan kimsenin benimle böyle bir görüşme yapmaya yüreği yetmez. Bu açıklama bize göre son dakika yapılan bir değişikliktir. Büyük ihtimalle düşünülen hakem Zorbay Küçük değildi. Bu maça atanacak hakeme genelde maç verilmez, verilirse de zorluğu düşük maç verilir. Gereken hazırlıkları yapması için bu yapılır. Söz konusu hakem Zorbay Küçük ise bunlar daha da önemlidir. Bu hakem en çok sakatlanan hakemlerden biridir, bir kez 1 yıl, bir kez de 6 ay sakatlıklar nedeniyle sahadan uzak kalmıştır. Birçok kez üslubu nedeniyle şikayetler olmuştur. Dinlenmeye en çok ihtiyaç duyan hakemlerden biridir. Perşembe günü Alanya, maç 11'de bitiyor. O gece Alanya'da kalıyor, ertesi gün Adana'ya geçip daha sonra İstanbul'a geliyor. Dinlenmesi için 72 saatten kısa süre var. Hakem olarak atamayı duyuyorsunuz, bu maçta hakem ben değildim, sonradan atama değişti diye düşünürsünüz. İlk defa hayatında 4 büyüklerin kendi arasındaki maçı yöneteceksiniz... İlk kez bu hakem 3'lüsü beraber maç yönetmiştir.

Keşke gözlemci maç raporu yazmasaydı, çünkü maçtan 20 dakika sonra atama oluyorsa o raporun hiçbir önemi yoktur.

MHK'nin ne kadar amatörce, kör göze parmak hatalarla yönetildiğini anlatmak istiyorum. Bu gerçekten liyakatsizlikten mi yoksa güç zehirlenmesinden mi? Son 4 ayda yaşanan kara tablo belki de hiç yaşanmamıştır. Hakemlerden en dertli kulüp olarak gerekince sahip çıkmayı da biliriz. Hakemlerin şu anki psikolojisi ligin tamamlanması için de büyük risktir.

Maç ilk maçın özetiydi. 1-0 öndeydik, maçın hakimiydik, son derece garip bir kırmızı kartla maçtan koptuk. Bu maçta da berabereyken, bana göre açık ara maçın hakimiyken, kırmızı kart çıktı. Oyuncuları tebrik ediyorum. İnsan ister istemez bugüne kadar neredeydiniz diye de sormadan edemiyor.

VAR hakemi Mete Kalkavan çağırıyor. Aynı Mete Kalkavan, geçen hafta Kasımpaşa maçında çağırmıyor. Daha önce de Beşiktaş maçında çağırmıyor.

Başka bir konu gözlemci... Sayın Ahmet İbanoğlu... 2 gün sonra liste dışı kaldı. MHK Başkanı verdiği röportaja göre bu operasyon aylardır süren çalışmanın sonucu. Böyleyse gözlemciyi niye atadınız? Maçtan önce haberiniz yoksa bu 2 gün içinde ne oldu da hakem camiası tarafından güvenilirliği ile bilinen bu kişi liste dışı kaldı? Gözlemci tarafından zayıf not alan Zorbay Küçük'e maç verildi, gözlemci ise liste dışı kaldı. İrfan Can'a kırmızı kart verildi, malum kişi hariç herkes karar yanlış dedi. Minimum 2 maç ceza olması lazım kırmızı kart gördüğü için ama verilmedi. Ama Zorbay Küçük'e maç veriliyor.

Sezonun ne düşenlerinin ne de şampiyonunun önemsiz hale geldiği noktaya geldik. Oynanacak maçların kıymeti yerlerde diyelim. Sezon başından beri birkaç başkan ve TFF yetkilisinin elinde oyuncak olan futbolda kaosa, kargaşaya, rezilliğin ortaya döküldüğü yerdeyiz. Garip ilişkiler ağı saklanamaz hale geldi. Liyakatin yerine biatın talep edildiği, hakem performansı yerine kullanılışlığına bakıldığı, vasatlığın meşrulaştığı, ülkenin bir şehrinin tüm ülkeden büyük sayıldığı bir düzen içerisindeyiz. Bu kirli düzen MHK Başkanının dün yaptığı açıklamalarla tamamen deşifre olmuştur. En fazla sancı çeken Fenerbahçe'dir. En çok mücadele eden de Fenerbahçe'dir.

'HER ŞEYİN ŞEKLİ VE ZAMANI VARDIR'

Gelelim 8 Mart açıklamasına... Sezonun bitmesine 10 hafta kala tarihteki ilk uygulamayla ayıklanan hakemlere dair bir açıklama yapıldı. TFF ise MHK'nin tamamen kendilerinin belirlediği listeyi açıkladı. Fenerbahçe olarak derhal tepki verdik. İsimlerden ziyade yönetiliş şekli ve zamanlamaya tepki verdik. 1 kulüp yoktur ki hakemlerden şikayetçi olmasın. Bu sorunun ivedilikle çözülmesinde de hemfikiriz. Ancak yöntemlerde hemfikir değiliz. Tabii ki isimler değişecek. Her şeyin şekli ve zamanı vardır. 'Fenerbahçe birdenbire hakemlere sahip çıkıyor', basit fikrine ulaşmayın. Bizim istediklerimizden her geçen gün daha uzağa gidiyor sistem. Dolayısıyla bu hamle aylar süren çalışma da olsa niyetini sorgulamadan edemiyoruz. Çünkü bu reformu yapanlardan emin değiliz.

Fenerbahçe olarak en eldivensiz şekilde belirtmek isterim ki; kalıcı reformdan uzak, yeterli liyakatten uzak kişiler tarafından yapılanların istenen sonuca ulaşamayacağını düşünüyoruz. MHK Başkanı tarafından ifade edildiği gibi aylardır yapılan bir çalışma olduğunu düşünmüyoruz. Sayın Başkan diyor ki ben yaptım, ben de farklı düşünüyorum.

Bir online toplantı yapılıyor hakemlerle... MHK Başkanı, orada Fırat Aydınus'u bölüyor ekranda. Sakal bırakmışsın hayrola diyor, o da vücudumu dinlendiriyorum diyor. Trabzon - Malatya maçını yönetmiş, 5 hafta dinlendiriliyor. Neden diyor MHK Başkanı. Ben de size soracaktım diyor. MHK Başkanı da nedenin kendisi olmadığını söylüyor. O da gidip kimse ona beraber soralım diyor. 27 hakemin olduğu yerde bunun duyulmaması mümkün değil. Sadece bir örnek.

'HAKEM KALMADI'

Halil Umut Meler ve Arda Kardeşler maçları kabul etmemiş. Hakemlerin cep telefonlarında bir sistem var. Maça atanınca link geliyor. Tıklıyorsunuz. Hakem yardımcılarının da isimleri var. Onların da onayını alıp onaylıyorsunuz. Sonra resmi şekilde açıklanıyor. Dün 14'te tebligat yapıldı. Cep telefonlarına gitti. 8'i onayladı, 2 hakem onaylamadı. O 2 hakem onaylamadığı için yardımcılara tebligat gitmedi. Manchester City - Sporting maçından dönüyorlardı. İkna etmeye çalıştılar, ikna edemediler. Bizim maçımıza Arda Kardeşler atanacaktı, 17.40'ta iki yeni hakem atandı. Fenerbahçe'ye Volkan Bayarslan, Başakşehir'e de geçen haftanın Zorbay Küçük'ü atandı. Hakemler Türkiye'ye varır varmaz Riva'ya çağrılıyorlar. İkna etmeye çalışıyorlar. Zaten başka hakem kalmadı. Hakemlerin Tahkim'e gitmemesi için de ikna süreci sürüyor.

Aylardır çalışıyoruz diyorlar, biz de inanmıyoruz diyoruz. Kulüpler Birliği olarak bir ekip kuruldu. Süleyman Hurma bizi temsil ediyordu. Sorular soruldu, şikayetler alındı. Öncelik listesi yapıldı. Sonra bu komisyon, David Elleray tutuldu. Mart sonunda raporunu verecek. Daha önce Belçika'da yapıldı. 63 öneri yaptı, 63'ü de yapıldı. Bize de sunacak. Bu çalışma bitmeden, ciddi değişikliklere gidileceği bilinirken böyle radikal bir hamlenin nasıl yapıldığını hayretler içerisinde izledik. Hiç mi aklınızdan geçmedi Süleyman başkan böyle böyle bir şey düşünüyoruz demek. Bize hiç haber verilmedi. Aylardır böyle bir çalışma sürdüğüne inanmakta zorlanıyoruz.

Açıklanan listeye bakın, sezon başındaki listede plaka listesi ya da alfabetik listeye ya da kıdeme göre yapılır. Listede mantık yok. Gidenlerde de kalanlarda da. Acaba bu hakem müessesesi tarafından mı yapıldı, yoksa birisi elinize mi tutuşturdu? Acemiliği gösteren küçük bir örnek"

'MHK BAŞKANI KEŞKE KONUŞMASAYDI'

“MHK Başkanı iyi ki açıklama yaptı ama keşke yapmasaymış. Spekülasyonlar daha da arttı. Akıllarda soru işareti bırakacak söylemlerde bulundu. Bu kaos, yeni bir boyuta taşındı. Düşüncesinde ve davranışında hür olmayan bir hakem, doğru karar veremez. Bu söylemin altına imza atarım. Vay vay vay… Demek ki yıllardır rahat ve hür olmayan hakemler tarafından yönetiliyormuş maçlar. Bu söylenir mi? Gerçekse bile söylememen lazım. Rahat ve hür karar alamayan hakemleri eledik”

'BU LİG ŞAİBELİDİR DESE NE OLACAK?'

“Listeye bakıyorum. Listenin dışında kalanlar, sanki çok daha hür ve dik, listede kalanları ise çok daha kullanılmaya müsait tarzda hakemler olduğunu gördük. Kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum. Düşen takımlardan biri başvursa, ‘Bu sezon şaibelidir’ dese ne olacak? Haksız mı olacak? Kendi kendinize diyorsunuz ki, şu kadar maç yöneten hakemler hür vicdanlarıyla karar vermiyorlar. Bu maçların akıbeti ne olacak, saymayacak mıyız? Tekrar incelemeye mi alacağız. Sadece son hafta, liste dışı kalan 4 hakem tarafından maç yönetildi. Bunu sadece Fenerbahçe sormamalı, aklı selim herkes sormalı”

'GÖRÜLMEMİŞ BİR UYGULAMA'

“Serdar Tatlı’nın MHK’sinde 1. sırada yedek üye olan Sayın Gündoğdu, Metin Tokat’ın istifasıyla yönetime çağrıldı ancak ertesi gün Tatlı’nın istifasıyla 1 günlük üye oldu. Bugüne kadar bir önceki MHK’nin yedek üyesi olan bir kişinin bir sonraki MHK’nin başkanı yapıldığı görülmemiş bir uygulamadır. Sayın Gündoğdu’nun hakemlik tecrübesi de çok sınırlı. 8-10 diyen var, daha az diyen var, daha çok diyen var. Bu konuda tecrübesi sınırlı. 2002 yılında yaşanan etik bir olay, iddia sebebiyle hakemlik kariyeri erken bitmiştir. Bu olaydan 20 yıl sonra Türk hakemliğinin başına getirilmiştir. MHK başkanı olan kişilerin tecrübeli, kuvvetli, dirayetli, şaibeden uzak, biat etmeyen bir profil olması gerekliliğidir”

'SON DERECE GARİP VE SAKINCALI'

“Bir diğer iddia ise mevcut MHK başkanının vitrindeki yüz olduğu, aslında işleri geri planda kendisinin yönettiği sıklıkla ifade edilmektedir. Bunları bir yere koyalım. Son derece sınırlı hakemlik tecrübesi olan ve bağımsız olması gerekirken TFF başkanıyla ticari faaliyeti olan birinin bu görevde olması bize göre son derece garip ve sakıncalıdır. Bir nebze şekil ve etik kaygısı, hassasiyeti olan böyle bir menfaat çakışmasına, biraz ya, şu kadar olsa, böyle bir görev teklif etmezsiniz. Ben bir yerde başkan olacağım, ticari ilişkim olan birine MHK’nin ikinci adamı yapacağım, yapmam. İnsanlar ne düşünür diye düşünürüm yapmam. Dünyanın en iyi, en tecrübeli hakemi de olsa yapmam, yapmam ki benim gibi çıkıp konuşmasın insanlar.”

'SERVET YARDIMCI’YA TEHDİT ETTİ Mİ?'

“Bizim Servet Yardımcı ile bir derdimiz var. 2019-20 sezonunda bir hakemi arayıp küfürler edip tehdit ettiniz mi? Bunun cevabını sizden istiyorum. Geçen haftaki açıklamamızdan sonra ağır yeminler ederek, atamalarla alakanız olmadığını söylüyorsunuz. Ben de iddia ediyorum. İstiyorsanız televizyona çıkıp, konuşalım. Var mı yok mu? Bu saatten sonra, bulunduğunuz yapacağınız her şeyi, gözümüz kulağımız açık şekilde, dikkatler sizin üstünüzde. Sadece siz değil, bunu yapanlar karda yürüyüp iz bırakmayan şekilde yapıyorlar.

'BİZİM STADIMIZA GELMEYİN…'

“Bir süre bizim stadyumumuza gelmemenizi dostunuz olarak tavsiye ediyorum. Bu size son ikazımız. Yanlış yoldasınız. Orada yanlış yolda olan biri daha var. Sizin göreviniz, adil rekabeti sağlamak. Birkaç kişiye yakın olmak değil, herkese eşit mesafede olmak. Bence tez zamanda bu işi de bırakın. Hatta hepiniz. MHK de TFF de. TFF ve MHK olarak bence tez zamanda bu işi de bırakın. Hatta hepiniz. MHK de TFF de. Bizimle uğraşmayın, bizleri de sizlerle uğraşmak zorunda bırakmayın”