Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Kemerhisar’da pancar çapalayan Hataylı tarım işçileri ile bir araya gelerek, sorun ve taleplerini dinledi. Gürer’e dert yanan tarım işçileri, Hatay’dan geldiklerini belirterek, “Hatay’ın verimli topraklarında doyacak ekmeğimiz olmadı. Geçim sıkıntısı ile kilometrelerce ötede tarlada çapa yapmaya Niğde’ye geldik. Şartlarımız zor ama bulabildiğimiz iş tarım işçiliği, dekar başı anlaşıp çoluk çocuk ekmek peşindeyiz. Hatay’da daha çok Suriyeliler çalıştırıldığı için biz de buralara geliyoruz. Onların daha az ücretle çalıştıklarını söylüyorlar ancak bizde her şey zamlandı ama gelirimiz yerinde sayıyor. Aç kalmamak için çalışıyoruz” dediler. Tarım işçisi İsmail Göçer “Pandemi döneminde beş bin lira destek kredisi aldım, ödeyemedim, icralık oldum. Çalışıp onu ödemeye uğraşacağım” diye konuştu. SURİYELİLER NEDENİYLE KENDİ MEMLEKETLERİNDE İŞ BULAMIYORLAR 3 çocuğuyla birlikte Niğde’ye gelerek mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştıklarını söyleyen tarım işçisi İsmail Göçer, “Çadırda yaşıyoruz. Vasıfsız işçi olunca geçim için yapabildiğimiz tarlada amelelik. Her yıl farklı üründe işçilik yapıyoruz. Kabala dekar başı anlaşıyoruz. Ailece göç edip sabahtan akşama değin çapa sallıyoruz. Pancar bitince Kemerhisar’dan Beyağıl köyüne nohut için gideceğiz. Altı ay boyunca iş bulduğumuz yerde ekmek peşindeyiz. Çalışma saati diye bir süremizde yok. İş olsun çalışalım. Tarımda giderek ekilen yerde azaldıkça işte azalıyor. Çalışma şartlarımız ağır ama yapacak başka iş olmayınca ne yapalım. Ekmek için çalışıyoruz. Hatay’da Suriyeli nüfusunun artmasından dolayı iş bulmakta zorlaştı. Daha düşük ücretle çalışanlar olunca bizde gurbette ekmeğimizin peşindeyiz. Sürekli zamlar ailece çalışmadan yaşama şansı bırakmadı” ifadelerini kullandı. Hatay’daki Suriyeli nüfusunun çok arttığını ifade eden tarım işçisi Göçer , “Hatay’da iş bulabilmiş olsaydık, buralara kadar gelmezdik. Hatay ovası bereketli ama orada Suriyeli nüfusu sürekli artıyor ve bize iş kalmıyor, Hatay’ın tarlalarında Suriyeliler çalışıyor. Düşük ücretle çalıştıkları için biz orada iş bulamıyoruz” ifadelerini kullandı. HER ŞEYE ZAM GELDİ, TARIM İŞÇİLERİNİN ÜCRETLERİ YERİNDE SAYIYOR Her şeye zam gelirken tarım işçilerinin ücretlerinin yerinde saydığına değinen Hayatlı tarım İşçisi İsmail Göçer , “Burada çapalama işi yapıyoruz. Dekar başına çalışıyoruz. Ailemle birlikte buraya gelerek, çapa işi yapıyoruz. Ancak para kazanma konusunda sıkıntı yaşıyoruz" dedi. Burada çadırlarda yaşadıklarını ve kendi kaderlerine terk yaşadıklarını anlatan bir tarım işçisi, “Herkes gibi bizim de normal bir işimizin olmasını isterdik ama vasıfsız olmamız ve iş koşullarının çok az olması nedeniyle ancak bu şekilde ekmek parası kazanmaya çalışıyoruz” diye konuştu. KREDİMİ ÖDEYEMEDİM Tarım işçisi İsmail Göçer, pandemi sürecinde iktidarın kredi verdiğini, geçinebilmek için kredi aldığını ancak işsizlik nedeni ile krediyi zamanında ödeyemediğini anlatarak “Kredi borcunu kapatmak için çalışmaya mecburuz ama borç durmuyor. Pandemi döneminde aldığım krediyi ödeyemediğim için icralık oldum. Kıt kanaat yaşamak zorunda kaldık. Borç için icralık olmakta bizi daha mağdur etti. Oğlum lise mezunu ama iş bulamadı, beraber tarlada çalışıyoruz. Burada iş bitince nohut için Ulukışla Beyağıl köyüne geçeceğiz. Üretim olan yerde iş kovalayacağız” ifadelerini kullandı. TARIM İŞÇİLİĞİNİN ZORLUKLARI Gürer, “Niğde bir tarım Kenti. İl genelinde yüzlerce tarım işçisi zor şartlarda yaşayarak çalışıyor. Çadırlarda kalıyor. Düzenli bir yaşam şartları yok. Farklı bölgelerden gelen işçiler hijyen şartlarından da çok uzak. Okullar kapanmadan çok yerde çocuklarda aileleri ile tarlada çalışmak zorunda kalıyor. Ürün sahibi ile dekar üzerinden anlaştıkları için çalışma saatleri dahi yok. Acıyı bal eyleyerek işlerini yapıyorlar. Farklı bölgelerden gelen tarım işçileri yanında özellikle bölgemizde Suriye’den gelen işçiler de tarla işlerinde çalışıyorlar. İş bulmakta rekabet nedeniyle zorlaşıyor” diye konuştu. Ürün deseni değişmesinin ve tarım alanlarının sürekli azalmasının, tarım işçilerinin iş bulma olanaklarını da daralttığına değinen Gürer, “Olumsuz koşullara rağmen ekmek aslanın ağzında olduğunu gören tarım emekçileri iş bulduklarında mutlu oluyorlar. Kadın, erkek, çocuk tümü tarlada gün doğumunda iş, aş için toprağı işlemeye, ürünü hasat etmeye devam ediyorlar. İyi ki varlar da tarımın önemli yükünü omuzlayarak üretimin sürdürülebilirliğini sağlıyorlar” dedi.