Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezası verilen ve Silivri Cezaevi'nde tutuklu olan şehir plancısı Tayfun Kahraman, Çevre, Şehircilik ve İkli Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un “İstanbul'da şehrin içindeki 1,5 milyon riskli konutu hem Anadolu hem Avrupa yakasında belirlediğimiz 2 rezerv alana taşıyacağız” sözleri karşı tepki gösterdi.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Kahraman, Bakan Kurum'a İstanbul'daki binalarda tarama ve alan çalışması yapmadan kaç yapının riskli olduğunu nasıl tespit edildiğini sordu. Kahraman, 2019'da yaşanan 5,9 büyüklüğündeki depremi hatırlatarak “Yılda 100 bin konut yapacaktınız, kaç tane yaptınız? 1,5 milyon konut riskliydi de 20 yıldır güçlendirmelerini yapmak yerine niye kaçak yapıları affettiniz?” dedi.

Kahraman'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde:

“Bakan İstanbul’da 1,5 milyon konut riskli, bu konutları rezerv alanlara taşıyacağız dedi. İstanbul’daki binaları taramadan, alan çalışması yapmadan kaç yapının ve hangilerinin riskli olduğunu nasıl tespit ettiniz? Yoksa başka bir niyetiniz mi var?

Riskli yapıların hangileri olduğunu bilmeden sayısını bilmeniz vatandaşın göz koyduğunuz taşınmazlarını şimdiden belirlediğinizi gösteriyor. Peki, şehir merkezindeki mülklerine el koyacağınız vatandaşları hangi dağ başındaki rezerv alanlara taşıyacaksınız?

Ya her iki yakada şehir dışında alanlarda konut yaparak, bunlar karşılığında vatandaşın kent merkezdeki arsasına el koyacaksınız. Ya da Kanalı yapamadığınız işin para etmeyen rezerv alana vatandaşları taşıyarak merkezdeki arsalarını ele geçireceksiniz!

'NİYE KAÇAK YAPILARI AFFETTİNİZ?'

Bu söylemi çok iyi biliyor, sizi tanıyoruz. 2019’da 5.9 şiddetindeki İstanbul Depremi sonrası yılda 100 bin konut yapacaktınız, kaç tane yaptınız? 1.5 milyon konut riskliydi de 20 yıldır güçlendirmelerini yapmak yerine niye kaçak yapıları affettiniz?

Kentsel dönüşümde hak talep etmek kaypaklık da, rantı yaşam hakkına tercih etmek değil mi? Depreme karşı önlem adı altında konutlarını elinden almak için halkı yine kandıramazsınız. Kendini çaresiz hisseden vatandaşın cebinden elinizi çekin!

Önce imar aflarıyla kanına girdiğiniz 50 bin canımızın hesabını verin! Enkaz altında beklettiğiniz insanlarımıza ilk günden gelemedik kusura bakmayın diyemezsiniz! 20 yılda yapmadıklarımızı 1 yılda yapacağız diyemezsiniz! Niyetinizi ve zihniyetinizi çok iyi biliyoruz!”