TBMM Genel Kurulu'nda siyasi partilerin grup başkanvekilleri, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu'nun X hesabına getirilen erişim engeline tepki gösterdiler.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu kürsüden defalarca rica ettim, yine rica ediyorum. Lütfen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 8 Ekim 2024'ten bu yana yapmış olduğu bütün uygulamaları parti içinde iki hukukçu arkadaşımız incelesin. Bu incelemeyi önce kanunilik açısından yapsınlar, sonra hukukilik, son olarak da bunun siyaseten getirisi ve götürüsü açısından yapsınlar. Emin olun bu dosyalar ele alındığında birçoğunun hukuka aykırı olduğu gibi AK Parti'ye de umdukları faydayı getirmeyeceğini görecekler. Bir X hesabının bu çağda ne anlama geldiğini acaba başsavcılık düşünmüyor mu? Böyle bir kısıtlamayla bir kişinin sesinin kısılacağını mı düşünüyorlar? Sayın İmamoğlu'nun görüşlerini, kanaatlerini başka bir mecradan yayamayacağını mı düşünüyorlar?"
"CUMHURBAŞKANINA RAKİP OLABİLECEK KİŞİLERE GÖZDAĞI MI VERİLİYOR?"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise şunları söyledi:
"Bugün İBB Başkanı ile ilgili kamuoyuna izah edilemeyen uygulamalar yapılıyor. Önce kazandığı seçimi iptal ettiniz, sonra diplomasını iptal ettiniz. Babasının evini bastınız, babasının şirketine kayyum atadınız. Kayınbiraderini tutukladınız, kendisiyle iletişim kuran ne kadar iş adamı varsa gözdağı verecek şekilde gözaltılar yapıldı. Avukatlarıyla ilgili soruşturmalar başlatıldı. Bu kadar ithama maruz kalan bir insanın tek çıkışı kendisini izah edebilmek. Kendini ifade ettiği sosyal medya platformunu da dün itibarıyla kapattınız. Hala ortada net, somut denilecek bir şey yok. Hep iddia var, gizli tanıklar var. Ben ne istendiğini anlamıyorum. Acaba bir kahraman mı yaratılmak isteniyor ya da bir Cumhurbaşkanı adayını bertaraf mı etmek isteniyor veya alternatif olarak ileride Cumhurbaşkanına rakip olabilecek kişilere gözdağı mı veriliyor? Ülkenin itibarını mahvettiğinizin farkında değil misiniz?"
"HER DÜĞMEYE BASIYORLAR AMA KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"19 Mart cuntası her koldan ilerlemeye devam ediyor. Ekrem İmamoğlu'nun 35 yıl önce aldığı diplomayı iptal ettiler olmadı, sudan bahanelerle, delilsiz dosyalarla, sahte iddialarla, gizli tanıklarla tutukladılar, olmadı. Mal varlığına el koydular, olmadı. Şimdi de X hesabına erişim engeli getirdiler. Korkuyorlar. Dört kez yenildikleri Ekrem İmamoğlu'nda bir kez daha yenileceklerini gördükleri için İmamoğlu'ndan kurtulmanın her yolunu deniyorlar. Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde olması hukukun katledilmesidir. Tutuklama ancak kaçma şüphesi varsa olabilir. Sayın İmamoğlu için bunlar yok. Tutuklanmasının nedeni 'Aday olmasın, kampanya yapmasın ve denk getirebilirsek İstanbul'a çökelim'... Tutuklu insanın sadece özgürlüğü sınırlandırılmıştır, diğer bütün temel hakları yerindedir. Panik halindeler, her düğmeye basıyorlar ama korkunun ecele faydası yok. Eninde sonunda o sandık gelecek."
"SIRRI SÜREYYA ÖNDER, KENDİSİNE YÖNELİK BİR SUİKAST GİRİŞİMİ OLARAK DEĞERLENDİRDİĞİNİ SÖYLEDİ"
Emir, Sırrı Süreyya Önder'e yönelik suikast iddialarına ilişkin ise, "Sayın Önder, bana da şahsi bir görüşmemizde resimlerini de göstererek aracının tekerine bir aparat konulduğunu, bunu kendisine yönelik bir suikast girişimi olarak değerlendirdiğini ama bununla ilgili şikayetçi olmayacağını çünkü sürece zarar vermek istemediğini söylemişti. Ama bunun artık bu aşamadan sonra netlikle bilinmesi, hassasiyetle araştırılması büyük önem taşımaktadır. Burada yargımıza ve güvenlik güçlerine büyük görev düşüyor" dedi.
ÖZEL'E YUMRUKLU SALDIRI: "BU TİP SUÇLARDA GEREĞİ YAPILMADIĞINDA BIR SONRAKİNİ YAŞIYORSUNUZ"
Emir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yapılan fiziksel saldırıya yönelik ise şunları söyledi:
Sayın Genel Başkanımıza bir saldırı yapıldı. Herkes 'bu saldırı demokrasimize yapılmıştır' dedi ama şimdi Adalet Bakanı çıkıp bunun basit yaralama olduğunu söylüyor. Hiç yatarı olmayan bir suç. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu burada oluşmamış mıdır? Madem bu saldırı hepimize yapıldı, demokrasimize yapıldı bunun karşılığı nasıl basit yaralama olabilir? Adalet Bakanı savcılara talimat niteliğinde emirler vermesin. Bıraksın yargı çalışsın. Bu tip suçlarda gereği yapılmadığında bir sonrakini yaşıyorsunuz."